Ertesi gün feci bir baş ağrısıyla uyandı Evren saate baktı 06:00 Gözlerini devirdi ama yine de yataktan çıktı üzerini değiştirip sahile indi. Hıncını ayaklarından çıkarır gibi koştu. Mecali kalmayınca bir banka oturup denizi izledi. Keşke Hira dün evlerine dönmeseydi diye iç geçirdi. Biraz daha oturduktan sonra evin yolunu tuttu. Kısa bir duş alıp. Şirkete gitti. Tüm gözler sanki üstündeydi. Çalışanlara buz gibi bakışlar yollarken odasına gitti .
-Doğu dünün etkisinden çıkamıyordu. Kızı bir kere kollarına almıştı onun her saç telinde ayrı bir kalp çarpıyordu ve her kalp atışında o cennetten çıkan kokuyu içine çekmişti. Kızın sinirli halini düşündü haklıydı. Kendine okkalı bir küfür etti. Hemen kendini affetirmeliydi.
Haluk Bey gazeteleri okudu. Medya buna bayağı Önem vermiş gözüküyordu. "Veliahtlara yıldızlı peki" bu yazıya gülümsedi. Kızı gerçekten iyi iş çıkarmıştı.
-Evren odaya girdiğinde bir an durdu masasının üstünde bembeyaz çiçekler vardı. Gül değildi,papatya da değil ama çok güzeldiler. Onlarada daha da fazla yaklaşıp kokladı. Küçük bir tebessümle not var mı diye bakındı
{Aslında nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Dün beni yanlış anladın. Aslında yanlış anlamaman için öyle dedim ama daha da batırdım galiba,tıpkı şimdi ki gibi... Özür dilerim}Evren çiçeklere bir daha bakıp gülümsedi o züppeden olsa olsa öyle bir özür beklenirdi.
-Evren canım çok sıkkın öğle Yemeğini beraber yiyelim mi?
-Hira Aklımı okudun valla çok iyi olur. Biraz işim kaldı sonra çıkarım sende kendini ona göre ayarla
-Tamam canım bende çıkıyorum o zaman bizim mekan değil mi?
-Tabi ki de
Doğu bir ileri bir geri gitmekten sıkılmıştı artık. Affedildin veya buna benzer bişey için arayamaz mıydı? Herşeyi geçtim beyaz glayörlerden demi etkilenmemişti. Ona resmen dostluk mesajı yollamıştı bunu da mı anlamamıştı. Onu düşünüp derin bir nefes verdi.
-Buraya gelmeyeli çok olmuş.
-Ben devamlı geldim kaçak olan sendin.
-bilmiyormuş gibi davranma Evren annemi sende biliyorsun. Zaten dün yaptıklarından sonra kararımın en doğrusu OLDUĞUNU bir kere daha anladım
-Sahi dün ne oldu. O dans ettiğin adam kimdi ?
-Bak şimdi annem yine yüklendi bana bune Kıyafet bir de eşarp taksaydın falan herzaman ki dırdırları. Bu kadarı yetmezmiş gibi Can'ı ayarlamamı istedi neymiş efendim "Bu gidişle camiada hakkında söylentiler çıkacak,hiçbir erkeğe yüz vermiyormuşum" Zaten sonra sen geldin. Annem bu bu kadar la kalır mı ? Bir baktım Canla bana doğru geliyor sırf onun istediği olmasın diye hemen Yanımdaki adama "benimle dans et" dedim. İnanabiliyor musun Evren bunu yaptırdı bana halan..-Canımın içi ya oda seni düşünüyor çok üstüne gitmiş ama sen alttan al. Hem fena mı olmuş salonun en yakışıklısını kollarına aldın,dedi gülerek
-Evren ya zaten utanıyorum bide adamın önünde küçük çocuklar gibi ağladım. Evren bana inanamıyormuş gibi baktı. Oda biliyordu çok çabuk kırılırdım ama kolay kolay ağlamazdım. Gözyaşlarım ketundur hep.
-Neyse ne hadi yemeklerimizi yiyelim. Bu arada senin yemeklerini yiyelim artık ,boşuna mı okudun kızım ? O kadar diretmişken annene
-Enver tek hayalim bu ama şehir/ülke olarak kararsızım, derken gözlerim benden ayrı havalara gitmişti. Kapıdaki adama takılmıştı yeşil gözlerim. Bu dünkü adamdı ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUVAR(askıda)
RomanceHırslı ve işkolik Evren. Babasına kendini kanıtlama peşinde.Ama bu hikayede onu Yakışıklı Doğu yalnız bırakmıyor.Doğu , Evren'i erkek sanıyor ve hikaye Başlıyor .Bakalım Doğu Evren'in kalın duvarlarından tırmanıp kalbinde hüküm sürecek mi ?