DUVAR(askıda)

2⃣0⃣

"Zaten yarın beraber olucaz"
Adamı o kadar kışkırtırsan olacağı bu Evren. Olayı niye bu boyuta taşıdım ki? Neymiş yarı yolda bırakmazmışım bak bak laflara bak. Ilk defa yola çıktım ben bu akşam ama söylediğim laflara bak. Hep o adinin yüzünden oldu. Resmen bana ve az önce olanlara eğlence gözüyle baktı. Klasik Doğu ne bekliyordum ki ama bakalım o eğlencenin tadına öyle kolay bakabilecek misin Doğu Efendi,kursağında kalacak o heves ...
- Yarın beraberiz mi?
- Evet Hira da kabul etti. Sekizde seni alırım. Eminim Hiraya da Miraç bunu teklif etmiştir.

Tabi ya salak kafam beraber olmakla Sigortaları yaktı. Adam tabiki de tecrübesiz olduğumu anlar. Yok yahu bu geceden sonra kesinlikle acemi olduğumu ima etmez bir daha ,zira ben bile yaptıklarıma ,konuştuklarıma inanamıyorum.
-Tamam barışmamızın şerefine olur.
-Barışmamızın şerefine başka şeyler düşünüyorum.
-Nasıl şeyler demiyecem çünkü Hirayı aramam gerekiyor.
Tanrı'm sana geliyorum bu adam çok tehlikeli. Hirayı bu andan kurtarmak için kullandım resmen. yoo aslında onun da şuan ne yaptığını merak ediyordum. Onları Öylece bırakmıştık. Neyse ki bizim aksimize onlar kahvelerini de içip sakin sakin evlerine gitmişler.Şimdi bende evimin önündeydik ama hiçte sakin durmamıştık.
Doğu arabayı durdurmuş bana Öylece bakıyordu. Az önce fırtınadan etkilenen gözlerinde şimdi yeller esiyordu. Yine de öyle güzel bakıyordu ki...
-Beni affettiğin için teşekkürler Evren. Inan bu konunun uzamasına çok canım sıkılıyordu.
-Canının sıkılmasıda geçtiyse izninle deyip kapıya yöneldim. Doğu hemen atak yapıp"bekle" dedi. Arabadan çıkıp benim tarafıma yöneldi ve kapıyı açtı. Arabadan çıktığımda aramızda mesafe yok gibi bişeydi elini uzatıp saçlarımı geriye itti. Ordan Yavaşça kaydırıp çenemi tuttu. Tam dudağımın kenarından beni öptü. Odamda beni öptüğü gibi...
-Bu gece çok güzeldi. Tıpkı senin gibi.
-T teşekkür ederim. Geç oldu artık içeri gireyim.
-Iyi geceler
-Sanada
Hala eli çenemdeydi daha az önce kendime söz vermemiş miydim ben? Benim Adımda Evrense onu süründürecektim ama bu adamın bakışlarıyla bu çok zordu. Onun yanından çekilip eve girdim. Kalbimin atışları hala normale girmemişti. Üstümü hızlıca değiştirip kendimi uykunun ellerine bıraktım.
Sabah çok enerjik bir şekilde uyandım. Dün olanlardan pişman değildim ama hala böyle birşey yaptıkça inanamıyorum. Sıkı bir kahvaltıdan sonra kendimi holdingde buldum. Gerekli kişileri çağırıp Miracın şirketini ve olası iş için araştırma yapmalarını söyledim. Gün hızlı başlamıştı. Babamın ofisinden ayrılıp ayrılmaz kendi ofisime geçtim. Masamda ki canlı çiçek artık beni şaşırtmıyordu. Doğudan olduğuna emindim bu sefer nasıl bir çiçek diye merak ettim. Ah bunlar Yasemin nasılda güzel kokuyorlar. Acaba bu adam ne zaman papatya veya gül gönderecekti? Daha doğrusu neden klişeleri yıkıp beni şaşırtıyordu. Elim nota gitti.
- Akşam 8 de ...
Yok yahu bu adam bu işi bilmiyordu. Hödük ne olacak. Aslında bu sabah evimin önünde arabamı gördüğümde ona artık hödük demeyeceğimi söylemiştim ama hödük işte hödük insan birşey yazar dimi...
Gün çok hızlı bir şekilde geçmişti. Eve gidip hazırlanmaya başladım. Hirayla konuştum. Pek belli etmesede heyecanlıydı. Bende heyevanlıydım. Bu gün küçük savaşım başlıyordu. Doğu Efendi dur bak sana ne yapıcam. Bu gece her kuşun etinin yenemediğini sana gösterme şerefini kendimde buluyordum. Hazırlıklarım tamamdı. Kendi çevremde dönüp aynada ki yansımama tam not verdim.

Doğu'ya yapacağım şeyleri düşündükçe heyecanlanıyordum.