2⃣1⃣

1.2K 75 5
                                    

Henüz on dakika Olmasına rağmen yerimde duramıyordum. Evren'i beklemek sabır işi değildi. Onu düşünerek gülüyordum. Arabama yaslanıp ayağımla tempo tutturdum.
- Biraz beklettim keşke içeri geçseydin.

Onun sesiyle başımı kaldırdım .Bu da neydi? Onu karşımda hemde nefes kesici bir şekilde görünce nutkum tutuldu. Askısız elbisesi,rengi,miniliğini örten uzun tül kısmıyla afflalamıştım. Yüzü hem o kadar doğal hemde o kadar çekiciydi ki. Çıplak omuzları,boynu hafifçe görünen göğüsleri ...
Pardon ben hafifçe mi söylemiştim ?
-Umarım partiye göre basit olmamışımdır. Nasıl bir kutlama OLDUĞUNU bilmediğim için so-

-Hayır hayır basitlikle uzaktan yakından alakan yok. Sen çok güzel görünüyorsun .
-Teşekkürler.Hiralar yola çıkmış.
-O zaman bizde vakit kaybetmiyelim, dedim.Hala birkaç mantıklı cümle kurabilmiştim ama o ten rengi elbisesiyle daha ne kadar mantıklı olabilirdim hiç bilmiyorum. Sessizliği bozan ilk ben oldum .

- Can benim yakın arkadaşlarımdan üniversiteside aynı klupteydik. Orda tanıştık ve arkadaşlığımız devam etti. Sevecen biridir aynı zamanda tilki kadar uyanık ve hatrı sayılır çapkındır.

-Ee boş boşuna dememişler ; Arkadaşını söyle sana kim OLDUĞUNU söyliyeyim.

-Sen şimdi benim sevecen biri olduğumu mı söylüyorsun?

- Tabiki de hayır. Tilki gibi uyanık ve çapkın OLDUĞUNU Söylemek istemiştim.
-Evet uyanık ve çapkınım ama Uğruna değecek bir maden gördüğümde sadece deyip pis pis sırıttım.

-Dikkat et de o madencilere fena halde toslama!
-Senin gibi bir madenciyse neden olmasın ?
-Öyle mi düşünüyorsun .
-Evet.
-İşte o zaman fena tosladın.(hele bu geceden sonra nasıl birine tosladığını anlayacaksın Doğu züppesi,pis hovarda)
"Neden" dedim. O ise gülmekle yetindi. Bara geldiğimizde kapıda durup koluma girmesini bekledim. Kendimden ve yanımda ki afetten emin bir şekilde içeri girdik.
Iceri girdiğimde etrafa şöyle bir göz gezdirdim. Herşey düşündüğüm gibi olmuştu. Can da daha gelmemişti. Biz içeri girdiğimiz andan itibaren tüm kafalar bize dönmüştü. Aslında bu duruma alışıktım ama salyaları akacak durumda olan hemcinslerimi bu halde görmemiştim. Önemi var mı ,tabiki de yok. Sonuçta benim kollarımın arasındaydı. Kalabalığı es geçip localardan birine yöneldik.
_ Doğum günü çocuğu yok galiba?
_Evet daha gelmedi. Süpriz olacaktı ama kesin anlamıştır çakal deyip gülümsedim. O da bana gülümsedi. Bu kız bazen çok masum görünüyordu.
_ Şu köşedekiler kim ,siyahlı olanı?

O kadar kişi arasından Aras mı? Hem niye dikkatini çekmişti ki?
_Aras! Can'ın kuzeni .
_ Başka?
_Ne başka ? Pek hazetmem ondan.
Aras'a baktığımda onun da bize daha doğrusu Evren'e baktığını gördüm. Ikisinin bakışmasını izlerken Miraç ve Hira'nın geldiğini gördüm. Elimi kaldırıp onlara yerimizi gösterdim.
_Hoşgrldiniz. Hira çok hoş görünüyorsun ,dedim.
_ Teşekkürler. Etraf iyi görünüyor tebrikler, dedi sevecen haliyle bu kızda laf cambazlığı falan yoktu. İçi dışı birdi ,her halinden belli oluyordu. Ya Hira Allahım bu kız bilmecenin isim değiştirmiş haliydi _Canım hoşgeldin.Miraç Bey sizde hoşgeldiniz.
_Hoşbulduk.Lütfen resmiyete girme. Bu gün Doğuyla işimiz çok zor. Gecenin en güzel iki kızı bizim masamızda.
Miraç gol atar. Kızların gülüşleri doğru yolda OLDUĞUNU kanıtlıyor. Hira'nın yanakları mı kızardı öyle ?Onlar etrafı, ben Evren'i , o ise Aras'ı izlerken yarım saate yakın geçmişti. Ben varken o piç kurusuna resmen flörtöz hareketler yolluyordu piçte ona tabi. Kızı gözleriyle soyuyordu sanki. Buna daha fazla dayanamayarak "Dans edelim"dedim. Oda kabul ettiğinde elini tuttuğum gibi piste götürdüm. Çok hızlı olmasada sıkı bir parçaydı. Insanın içindeki sex ve adrenalin duygularını körüklüyordu. Birbirimize dokunmamıştık ama bedenlerimiz birbirine çok yakındı. Sıcakla beraber onun o mis kokusunu dahada doyumsuyordum. Aras'ın yakınımızda bir yerde OLDUĞUNU gördüğümde ona daha da yaklaştım bir elini beline yerleştirip dansa devam ettim. Küçük hareketlerle ona temas ediyordum. Şarkı hareketlenince oda ellerini enseme koyup hareketlerini hızlandırdı. Boşta olan elimle saçlarını okşamaya başladım. Ah bu saçlar ne Demişti şair "Ben böyle canlı saç görmedim,her saç telinde ayrı kalp çarpıyor."Şuan tek yapmak istediğim güzelim saçlarını serbest bırakıp elimi o cennete daldırmaktı...O ateşli dansımızın üzerimden ne kadar geçtiğini hiç bilmiyordum. İkimizde nefes nefeseydik. Alınlarımızı birbirine değdirip soluklarımızı düzene sokmaya çalıştık. Gözlerine baktığımda orda muzip bir ifade gördüm. Bana alaycı bir gülücük attıktan sonra kollarımın altından dönüp yanımdan ayrıldı. Ayrılırken de hatrı sayılacak kadar sürtündü. Bu kız beni alev topuna çevirdikten sonra bırakıp gitmişti. Locaya gideceğini düşünürken Aras'ın yanına gitti. Aslında Aras onun önünde dikildi ama oda hiç şikayet etmedi. Piç kurusu ellerini direk beline koydu. Başıyla dj ye dönüp işaret verdi. Slow bir şarkı çalmaya başlamıştı. Enver de ellerini onun omuzlarına koyup dansa başladılar. Şimdi ortada dımdızlak kaldığıma mı yanayım?O piçe mi kızayım?Yoksa organize ettiğim partide başkasının birinin borusunu öttürdüğüne mi? O şerefsizin elleri nereye kayıyor öyle ?Can adi herif sonunda geldi. Hemen işareti verdim. Şarkı kesildiğinde herkez "iyiki doğdun Can " diye tempo tutturmuştu.Sonunda onlarda ayrılmıştırlar. Enver ,Miraçların yanına gitti. O Sırada bana otuz iki diş gülen Can bana sarılıyordu.
-Kardeşim çok sağol. Herşey çok güzel olmuş. Bak bende sana uyup geç geldim.
-Iyi halt ettin. Değerlisin bende ,iyi ki varsın lan. Gereksiz akrabaların olmasaydı daha iyiydi ya neyse...
-Sende kardeşim. Ee getirebildin mi? Tanışacak mıyım artık o afet-i devranla ?
Enverlerin tarafa dönüp onu gösterdiğimde "Abi az bile söylemişsin " dedi. Onu da alıp onların yanına gittik. Kızlara Can'ı tanıştırdığımda ikisine de en cömert iltifatlarını sundu çakal. Ben bu tavırları biliyordum. Gözlerini takip ettiğimde yolun sonunda Hira'nın yüzünü buldum. Can'ı uzun zamandır bu kadar Heyecanlı görmemiştim. Miracıda bu kadar sinirli...
Ne ne dedim ben Miraç sinirliydi. Bu ona uyan bisey değil ki. Onu biraz süzdükten sonra bakkşlarının Hira ve Can üzerinde mekik dokuduğunu fark ettim. Bu duruma içten içe gülüyordum. Miraç benim zamani ağam sinirliydi hemde kıskançlıktan!!!

DUVAR(askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin