Miraçtan hiç beklemediğim bir pardon iki teklif gelmişti. Babamın son kararı bana bırakması egomu okşuyordu. Bende bunun altında kslmamalıydım. Durumları iyice araştırıp karar vermeliydim. Ikinci teklifi şuan için bana da uygundu o yüzden "hadi yemeğe,evlilik işine bakalım"dedim gülerek. Onlarda bana tebessüm etti.
-Evren ben gideyim sonra konuşuruz.
Daha ben bisey demeden atladı Miraç Efendi.
-Neden gidiyorsun benimle mi alakalı?
-Hayır aslında evet şey yyani siz iş hakkında konuşacaksınız zaten benlik bir durum yok.
-Bir yere gitmiyorsun biz birbirimizide tanımak için iyi olur dedik ya balım.
-Bilemiyorum ki yani aslında ...
-Tamam o halde çıkalım Miraç Bey nereye gidiyoruz?
Miraç bana bakıp güldü. "Pek uzakta değil sıcak bir yer."dedi. Ben ve Hira benim arabada Miracın Arabasını seyir halinde yola çıktık. Yenibosna taraflarında bir yere geldik. Arabadan indiğimizde "burası"deyip bize esnaf lokantası havasında bir yeri gösterdi. Ben tabelayı ararken ocakbaşııı diyen Hiraya döndüm. Onun gözleri parlarken ben kendimi halam gibi hissettim. Ne yapayım yani bazılarımız mütevazi olamıyorduk. İçeri gşrdik gerçektende ocakbaşıydı...
-Lütfen çekinmeyin çok temiz bir yerdir. Zaten tüm çalışanlarda bayan. Ben çok severim mezeleri en sonda gelen künefesi harikadır.
Biz onu dinlerken bir kadın gelip konuştu"Miraç oğlum hoşgeldin. Sizde hoşgeldiniz. Doğu yok mu?
O böyle diyince yine bir titreme geçti bende. "Hoşbulduk Ayşe teyze,o hayırsız bu sefer yok. Bu hanımlarla idare et. "Tombul yanaklı nine devam etti "etmem mi oğlum hem bunlar daha güzel.Her zamankinden mi?"
Miraç bize döndü "Adana ,Urfa ,tavuk,et ne istersiniz" deyip kıs kıs gülüyordu. Ortam dediği gibi hem sıcaktı gerçekten dumanlar Arasında nasıl sıcak olmazdı ki... Tanrım mönü ne kadarda geniş.
-Iki tane Adana olsun ahh birde acılı ezme.
Miraç Hiraya şok olmuş bir halde "çok acı olur "dedi. Bizde birbirimize bakıp gülümsedik.Ovv Miraç bilmediğin o kadar şey var ki!Oda Adana söylemişti. Masa bir anda dolmuştu mezeler,ezmeler,yeşillikler fena halde açtım. Tam yemeğe elimi atıyordum ki duyduğum sesle dondum.
-Ayşe Sultan Adana'lar 4 oldu.
Tanrım Doğu oda mı geldi. Hain aklım kesin haber verdi diye sansörler yakarken Miraçta şaşırmış görünüyordu. "Sen de nerden çıktı "dedi. Tam isabet omuz silip "meraba" dedi. Ben başımla onaylarken Hira da merhaba dedi. Miraç onları tanıştırırken günün anlam ve önemini açıklıyordu.
-Vay be iş nerden nereye gitti. Bu arada ağam bu yaptığınızla bir kere daha saygımı kazandınız,dedi.Hira'nın da merak ettiği şeyi ben dile getirdim.
-Sahi bu AĞA olayı nedir?Birşeyler duydum ama...
-Yahu öyle sandığınız gibi değil gerçekten. Benim baban evet AĞA ama ben değilim bu 1. Oralarda insanlar eğitimsiz biraz,babamda hem okuyan ilk kişilerden hemde en zenginlerinden böyle olunca derdi olan herkes bizim kapıda oluyordu buda 2. Biz çok aslında baya çok kalabalık bir aileyiz birinin reis gibi olması gerekiyordu,ya neyse uzun bir konu yemeklerinizi soğutmayın lütfennn .
Evet aslında açıklması anlaşılırdı. Yine de ne bileyim AĞA falan hergün görmüyoruz sonuçta.
-Şey peki eşleriniz akraba mı oluyor ? Kızlar gerçekten okumuyor mu?
-Evet genelde akraba oluyor ama Sanılan gibi 1. Derece falan değil dıdımın dıdısı ,zaten yoldan birini çevirsen bile bir yerden akraba çıkarız. Diğerine gelecek olursak ne yazık ki ücra köylerde hala bu sürüyor ama merkezde kızların erkeklerden bir farkı yok. Mesela benim kardeşim Miray o doktor.
-Hadi ama Miracı çok sıktınız onun ilk defa bu kadar konuştuğunu görüyorum.
-Yok sıkmak değilde rahatsız oluyorum Doğu tarafını ilkel bir topluluk gibi gösterilmesinden.
-Aslında ilkel kelimesinin en son deyinileceği yer orası. Medeniyetin beşiği,uygarlığın temel Taşı ilk olarak orda atıldı sonucta .
Hira bunları derken göz ucuyla Miraca baktım bunlardan etkilendi belliydi. Aslında neyse neyse daha bunları düşünmek erken.
-Doğru söyledin Hira ben Miraçla birkaç kez evlerine gittim.Kaç Irk beraber yaşıyor onu geç adamın Komşusu Müslüman bile değil. Yine de birbirlerine karşı çok duyarlılar.
Vay vay Doğu züppesine bakın. Duyarlı olmak şaşırdım. Bakışlarım üçünün üstündeydi. Bir yandan da afiyetle yemeğimi yiyordum. Miraç bir şişeyi tutup mezenin üstüne döktü."birde böyle dene"dedi Hiraya. Böyle bir yerde anca öyle jestler olurdu ancak Hira mezeyi Ağzına götürdüğünde aldığı hazla kendinden geçmişti.
-Nar ekşisi,organik ve en az iki yıllık.
Allahım sanki şarabı anlatıyordu. Kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum.
-Evet doğru ve bu Miracın Kıymetlisi bana bile vermiyor pinti.
Doğu'ya baktım nasılda doğal görünüyordu. Şuan bir çocuk gibi mızlanıyordu.
-Oyy kıyamam.(bunu ben mi dedim lanet olsun bu içimdeki yellozla münasip bir zaman konuşmalıyım. Hep bu herifin yanında asi oluyordu. Zaten ona baktıkça sabah ki olay aklıma geliyordu. Bunu hatırlamamla kozarmıştım)
-Kıyma o zaman .
Adi işte adi şuan nasıl duygu sömürüsü yapıyordu öyle. O kadar içten Demişti ki. Tüm özürlerin önüne geçmişti. Bu günde kendim kalınmıştım. Ben ne diyeceğimi bilemez bir haldeyken imdadıma Miraç yetişti.
-Hira ismini kim verdi. Dine karşı yakın görünüyor.
-Büyük dayım. Ben doğduğum Sırada oda dağ evinde inzivadaydı heralde ordan esinlenerek koymuş.
-Miraç, peygamber efendimizin etraftaki cehaletten sıkıldığı zamanlar Gittiği Dağın ismi değil mi Hira?
Opsss işte bunu beklemiyordum Doğu ve din dersleri ...
-Doğru ama baska bir anlamı daha var. Oda Arayış. O zamanlar değişik ve hiç iyi olmayan çevrede insanlar değişik hiralara girmişti. O yüzden bilinmemekle beraber asıl anlamı //Arayış//
Evet daha ne kadar doğru olabilirdi ki. Hira Miracı Pür dikkat dinlemişti. Sona doğru oda tebessüm etti ve ekledi. " Belkide dayımda o zaman bir Arayış içindeydi" dedi. Hepimiz onu dinledikten sonra yemeğimize yöneldik.
-Peki senin adın nerden geliyor Miraç gecesinden mi?
Hira bunu deyince iki erkekte ona bakakaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUVAR(askıda)
RomanceHırslı ve işkolik Evren. Babasına kendini kanıtlama peşinde.Ama bu hikayede onu Yakışıklı Doğu yalnız bırakmıyor.Doğu , Evren'i erkek sanıyor ve hikaye Başlıyor .Bakalım Doğu Evren'in kalın duvarlarından tırmanıp kalbinde hüküm sürecek mi ?