DUVAR(askıda)

18

Şuan resmen kudurma aşamasındayım. Bu hödük herkesin ortasında bana bunları mı demişti? Sakin ol,sakin ol.Belli etme Evren. Bu odunun seni sinir etmesine mani ol. Ona Evren Madenci kim göster.
-Nasıl olacak o merak ettim.
-O zaman seni hemen aydınlatayım.

Daha ben ne OLDUĞUNU anlamadan Doğu elimi tuttu ve beni ayağa kaldırdı. Beni resmen sürükleyerek dışarı çıkarmaya başladı. Arkadan Hiraya baktım. Gülüp el salladı. "Hirayı merak etme ben bırakırım" Miracın sözleriyle biraz rahatladım. En azından aklım onda kalmayacaktı. Arabaya yaklaştığımızda "sen ne yaptığını sanıyorsun "diye cıyakladım. Hiç bişey demeden beni arabaya tıktı."sana bir soru sordum."
-Sende çok şey sorar oldun. Az önce nasıl eğleneceğimizide sormuştun. Şimdi biraz bekle canım.Seni aydınlatmama az kaldı.
Arabayı hızlı bir şekilde sahile sürüyordu. Bu arada bende ona göz ucuyla bakıyordum. Önceden yakışıklı değil mi demiştim? Ah çarpılmadığıma şükretmeliyim sanırım. Bu adam yakışıklıymış hemde fazlasıyla üstelik bu serserimsi havaları ona ayrı bir karizma yaratıyordu. Ben ne diyorum ya bu adam beni zorla Arabasına tıkmışken ben nasıl onun için methiyeler düşünebiliyorum ki?
-Yeter artık sen ne yapıyorsun ? Nereye gidiyoruz? Ne yapmaya çalışıyorsun? Lanet herif ce--- derken dudaklarıma kor parçaları çarpttı. Çok çok hafif sürtüyordu benim soğuk ve duygusuz dudaklarıma. O kadar hafif ve o kadar değişikti ki karnımda karıncalanma hissediyorum. O tatlı eylemini sürdürürken ben kitlenmiş bir şekilde kendimdeki olağanüstü durumu analiz ediyordum. Diz kapaklarımdan aşağı doğru ılık ılık bir şeylerin aktığını hissediyordum. Onun o kendine has kokusu burnumda bayram Havası yaratırken alt dudağımı kendi dudaklarıyla hapsetti. Dudakları orada aheste aheste gezinirken eli saçlarımın kuytu yerlerini keşfe çıkmıştı. O duyguyu daha derinden istiyorum en derinden ayrıca mantığımın son kırıntıları devreye girmiş ona acemi olmadığını kanıtlaman için son şansın diye konuşuyordu.Mantığıma kulak verip bende ona yanaştım bir elimi ensesine değdirdim. Amacım sadece tutunmak olsada sonradan adi vücudum asi duruşunu gösterdi. Elim kontrol dışı bir şekilde saçlarında dolaşmaya başladı diğer elimide yanağına koyup teninin sıcaklığını tattım. Yeni yeni çıkmaya Başlayan sakalları avcumu gıdıklıyordu. Bir an geriye çekildi. Bu o kadar kısa bir andı ki ancak nefes almıştım. Sonra tekrar dudaklarıma kapandı. Bı sefer hoyratça dolanıp kendi topraklarımda bağımsızlığını ilan etmiş bir şekilde hareket ediyordu. Tanrım o dili ne yapıyordu öyle? Bende onu taklit etmeye başladım. O ne yaparsa bende simetrisini yapıyordum. O alt dudağımı emerken bende onun üst dudağını emiyordum. Bu nasıl bir ilkellikti öyle ? Nasıl bundan zevk alıyordum ? Şimdilik bu soruların hepsini siktir ettim. Bu adam beni etkisi altına almıştı. Bir eli boynumdayken diğer eli bacağımda dolanıyordu. Onun her dokunuşunda ben daha da alev alıyordum. Dudakları rotasını değiştirip çeneme,yanağıma giderken ellerim onun sırtında dolaşıyordu. Bu da neydi şimdi de kulak mememi dişliyordu. Bu Sırada Boşta kalan dudaklarım onun boynunu buldu. Yine ordaydı o bas bas bağıran damarı yine beni çağırıyordu. Evet bulmuştum o kokunun kaynağı tam burdaydı. Dudaklarımı o noktaya bastırırken burnum o kokuyu kendine hapsetmekle uğraşıyordu.Doğu'dan bir homurdanma duymuştum ama kulaklarım ne OLDUĞUNU anlamamıştı. Beni bulduğum hazineden ayıran yine onun dudaklarıydı. Dudaklarımız birbirinin esiri olurken nefessiz kalmayı bile Göze almıştım.Gerdanımda hissettiğim ılık nefesle Gözlerimi açtım. Doğu çenemden başlayıp oraya kadar öpücükleriyle hayali bir yol çizerken durdu. Dudakları hareketsiz kalmıştı ama burnu hala o bölgelerde dolanıyordu. Başını kaldırmadan konuşmaya basladı.
-Şimdi.Hemen.Geriye.Çekil.
Her kelimenin üstüne basa basa kurmuştu bu cümleyi. Gözlerini hala Görmüyordum zira başı hala aynı pozisyondaydı.Onun sözleri boğazımda bir yumruya dönüştü. Ben farklı bir huşu içindeydim. Az öncekilerin Yoğunluğu ve tazeliği hala kanımdaydı. Şuan ne durumda olduğumuzu bile bilmiyordum. Tek bildiğim bu adamın bana değişik bir Dünya'nın kapılarını aralamış olduğuydu.
-Ben kendimi çekemiyorum. Sen bunu yap yoksa BU İŞ BURDA BITMEZ