Bölüm Şarkısı: Louis Tomlinson - Walls
...
Draco kafa karıştırıcı derecede korkutucu rüyasında uyandı. Yatağın başındaki suyu hızlıca kafasına dikerken ayılmaya çalıştı. Yatağın başına bir bardak koyma alışkanlığı ondan kalma bir alışkanlıktı.
Granger'dan...
Son kavgalarından sonra onu görmemişti. Onunla konuşmak için eli birkaç kere kapı koluna gitmiş ancak gururu buna engel olmuştu.
Gururu onunla arasında olan kocaman bir duvardı.
Yatakta biraz doğrulup gözlerinin üstüne düşmüş, dağılmış bir parça saçı geriye attı. Ayılmak amaçlı birkaç saniye boş boş duvarı seyretti. Komodinin üstündeki küçük nota baktığında yaşadığı son bir hafta gözünün önüne geldi ve gergince iç çekti.
--1 Hafta Önce--
Draco Malfoy karanlık koridorda yürürken ürperdi. Yanındaki en yakın arkadaşı ona destek olurcasına omzunu sıvazladığında Draco düşünce yetisini kaybetmiş gibiydi.
Korkuyordu...
Korkusu bulunduğu ortamın verdiği negatif enerji değildi.
Onunla tekrardan yüz yüze gelmek acı verici olacaktı.
Aslında bulunduğu konum buraya gelebilmesi için yeterliydi ancak konuşacağı kişi bunu engelliyordu.
Aradaki kan bağı ve hala kolunda taşımaktan utandığı işaret buraya girmesini engelliyordu. Zar zor, atanan bir görevli eşliğinde kısacık bir görüşmeyi kabul ettirebilmişti.
Ve tabi ki bu izni alabilmesinde bile Granger ona fazlasıyla yardımcı olmuştu.
Kendisinin hiçbir şeyden haberdar olmaması yardımcı olmayacağı anlamına gelmezdi...
Hamile sevgilisine bu küçük ''hesaplaşma seansından'' bahsetseydi muhtemelen kocaman bir kavganın fitilini ateşleyecekti. Üstüne üstlük dinen volkandan kalan sinir ile buraya gelmeye kalkacak ve gördüğü yüzler ona en kötü kabuslarını tekrardan yaşatacaktı.
Draco bunun olmasına izin veremezdi.
Azkaban hapishanesinin kasvetli koridorlarında Blaise ile ilerlerken ruhunun çekildiğini hissetti. Yan hücrelerdeki onu fark eden ölüm yiyenlerin bağrışları ve ölüm tehditleri eşliğinde koridorun sonuna geldiler. Bakanlığın bizzat bugün için atadığı özel görevliyi gördüler.
Altındaki siyah kalem eteği, mavi gömleği ve toz pembe ayakkabıları ile köşede dikilen Luna Lovegood...
Blaise hafifçe gülümserken Draco gözlerini yumdu. ''Bu yapmak istediğine emin misin?'' diye tertemiz bir ses işitti kapalı gözlerinin ardından. Kafasını salladı ve onayladı. ''Eminim.''
Değildi...
''Ben burada bekliyorum.'' Blaise onları yalnız bıraktığında Luna ona döndü. ''Senden böyle bir şey beklemezdim.'' diye itiraf etti kız olan sarışın. ''Neden?'' diye sordu Draco Malfoy duygusuzca. Ortamdaki negatiflik kendi paranoyasına karışıyordu. ''Neden bunu yapamayacak, onunla yüzleşmeye korkacak biri miyim ben?''
''Konu korku ya da başka bir şey değil. Burada bulunabilmek. Bu kadar tanıdık yüzün içinde bulunmak psikolojik olarak insanı yıpratır.'' Kızın tanıdık yüz söylemi ardından karşılarına çıkan çok sevgili eniştesi Rodolphus Lestrange manidar bir karşılaşma olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Last Time | Dramione
FanfictionHer şey planlandığı gibi mi gider? Yoksa her daim hayallerimizden vazgeçecek sebepler var mıdır? İşte Hermione Granger o günün ardından hayatının tamamen alt üst olduğunu hissediyordu. Hayallerinin hepsinin yıkıldığını,kırıldığını... Peki hayat ona...