2.BÖLÜM - BELA GELİYORUM DEMEZ

10.1K 916 158
                                    

Öncelikle çok hastayım, bölüm yazamadım. O yüzden de hazır olanları paylaşayım dedim. Tüm gün gözümü açamadım :( keyifli bir bölüm oldu. Kaan ve Yıldız ağırlıklı :)

***
“Onu öğrenmenize hem çok seviniyorum hem çok korkuyorum Serhan,” dedi annesi bahçede onunla otururken.
O sırada Kübra’nın babası da geldi yanlarına ve hemen kızının yanına oturup, onu dizlerine yatırıp, saçlarını okşadı. “Korkma kızım, hepsinin kaderinde ne varsa onu yaşayacaklar. Kimse kabul etmese de, herkes diliyle inkar etse de o kız senin oğullarının kardeşi. O şerefsiz yapmış bir hata, ama ne o kızın ne annesinin bir günahı yok. Onlar da senin gibi kurban sadece.”


“Biliyorum baba, o yüzden yıllar önce gittim kadının yanına. O yüzden onunla tanışmak istedim ama...”
“Kübra’m, güzel kızım o zamanlar yaralar tazeydi, o zaman kanayan yerler vardı, o zaman izler vardı. Senin de o kadının da yüreği harabeydi. Ama ikinizde çocuklarınızla, sevdiklerinizle yüreklerinizde kocaman bir saray inşa ettiniz yeniden. Şimdi her şey başka olacak. Hem ben de araştırdım, ailesi pırlanta gibi insanlar. Eminim onlar da ellerinden geleni yapacaklardır.”

Serhan da dedesine döndü, “Onunla tanışmayı çok istiyorum dede. Ona sarılmayı, sevgiyle sarmalamayı çok istiyorum. Bu farklı bir şey, çok değişik bir duygu.”
“Siz tanışın da bir akşam buraya davet edin, biz de tanışalım.”
“Tamam dedeciğim.”

“Baba, her şey için teşekkür ederim,” dedi Kübra babasına bakarak.
“Sen her gece dizlerimde uyu, yeter bana. Ne teşekkürü kızım, sizler benim evlatlarımsınız.”
Serhan da başını dedesinin omzuna koydu. Bu adam hayattaki en büyük şanslarıydı.

***

“Bu mahallede mi oturuyor?” diye sordu Taylan sağa sola bakarak. Aksilikler yüzünden iki gün sonra anca gelebilmişlerdi tanışmaya.
“Evet. Uğur Karan dediğim an lokantasını gösterdiler zaten. Her şeyi araştırdım. İki erkek kardeşi daha var. Bir de geniş bir aileler.”

Taylan yüzünü buruşturdu, “Aman ne güzel. Bizimle büyümeyen, tanımadığımız kız kardeşimizi bir de başka kardeşlerle mi paylaşacağız? Ne güzel.”
Serhan gülerek ikizine baktı, “Sen kız kardeşini mi kıskandın?”

“Kıskanırım tabi! Annem de niye sakladıysa bu yaşımıza kadar. Ne güzel bizimle büyürdü.”
Serhan derin bir nefes aldı, “Kızın annesi ile babası bizi bilmesini istememiş, o zamanlar. Şimdi de babam söylemeseydi yine de anlatmazdı bence.”

Serdar yıllar sonra ilk kez aramıştı oğlunu. Zor durumdaydı ve sokakta kaldığını söylemiş, yardım istemişti. Laf arasında da “Kız kardeşinizle görüşüyor musun?” diye sormuş, Serhan’ı şok etmişti ve bir aydır Serhan bu konunun üzerinde duruyordu. Kız kardeşini hem çok merak etmiş, hem de tepkisinden deli gibi korkmuştu. Öncelikle Uğur ile Aslı arasındaki bağı araştırmıştı. Kız eğer Uğur Karan’ı öz babası olarak bilseydi, önce Uğur ile konuşacaklardı. Ama üvey olduğunu öğrendiklerinde bir an önce onunla tanışmak istemişlerdi.

“Pastanesi şurasıymış. Daha açılmamış. Ama hemen hemen hergün burada.”
Taylan birden ona döndü, “Sen gördün mü?”
Serhan mahcupça güldü, “Açıkçası geçen dayanamayıp uzaktan izledim. Çok tatlıydı. Mahalleden biriyle kavga ediyordu. Küçük haylaz çocuklar gibi adamın topunu patlatıp, kaçtı.”

Taylan “Ne?” diye çıkıştı. “Öyle şeyler tehlikelidir ha. Birgün o top bi yerimizde patlamasın!”
Serhan bu sefer kahkaha attı, “Lan daha kızı tanımadan kıskanmaya başladın ha.”
“Kıskanırım ben. Kıskanç bir abiyim.”
Sakin bir yere park ettiler arabayı, dur şimdi görürüz. Kapıya falan çıkar nasılsa.”
Bir süre bekledikten sonra Aslı’nın sinirle yürüdüğünü gördüler. “Hah Taylan, bu! Baksana o tarafa gidiyor.”

SAKLIMDASIN * BELA SERİSİ I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin