Hadi bakalım 2. Bölüm de gelsin...
❤️❤️❤️
Ant içtim, sen sadece benimsin
Ve eğer benimsen,
Başkasına gülemezsin!
Yemin verdim, geleceğin bir tek benim
Ve eğer ben yazmışsam o geleceği,
Başkasıyla evlenemezsin!***
Serhan duyduğu şeyle öfkelenmişti, yok o daha itiraf etmek için hazır değildi, yenilmiş hiç değildi!
“Ben daha yenilmedim!” dedi ellerini yumruk yaparak.“Tamam abi, tam gaz devam, bravo!” dedi ikizini alkışlayarak.
O sırada Kaan neşeyle girdi eve, “Ev halkının tümü uyanık mı? Size bomba bir haberim var,” diye bağırdı.Kübra mutfaktan elinde kahvelerle çıktı, kardeşinin yüzündeki mutluluğu uzansa tutabilirdi, “Kaan hayırdır? Ne bu sevinç?”
“Ooo ablaların kraliçesi kahve de yapmış.”
“Sana yapmadım ama hemen yaparım.”
Taylan araya girdi, “Yok anne yorulma, benimkini içsin. Benim uykum var, yatacağım.”Kaan hemen tepsiden kahveyi alıp, koltuğa oturdu ve ayak üstüne ayak atıp, gülümseyerek kahvesini içmeye başladı.
Diğerleri de karşısına geçerken, Taylan kapı pervazına yaslanıp, dayısının söyleyeceği şeyi bekledi.“Ee ablasının paşası, ne oldu anlatmayacak mısın?”
Kaan dudağını ısırdı ve sırıtarak, “Ben evlenmeye karar verdim,” dedi.
Serhan “Buyur buradan yak!” diye sinirle homurdanırken, Taylan “Çüş! Ne ara?” dedi.Kübra ise sevinçten elindeki kahveyi dökecekti. Hemen masanın üstüne koyup, gidip kardeşine sarıldı, “Kaan çok sevindim. Kim bu?”
Kaan sırıtarak “Senin gelininin ablası," dedi.“Hangi gelinimin?”
Serhan sinirle araya girdi, “Kaç gelinin var acaba da hangisi olduğunu soruyorsun? Hilal tabi, Taylan’ınki. Benim gelinim yok!”Taylan kaşlarını çattı, “Lan Hilal’den ne diye gelin diye bahsedip, belaya davetiye çıkarıyorsun? Manyak! Sadece etkileniyorum. Kabullendim. Hepsi bu! Gelin, düğün falan yok. Ben evlenmem!”
“Aaa o geçen telefonla arayan kız. Bildim onu. Bende diyorum Kayra’nın ablası yok, kim bu diye?”
Serhan sinirle dolu kahkaha attı, “Yok valla kırk kere söyleyin, söyleyin de başımı yakın böyle sülalece. Çünkü rüyalarımın kalbimi becerdiği yetmiyor, sizde aklımı becerin! Böyle ailecek toplu nikah kıyarız. Zaten dedemde gözünü Emsal hanıma dikti. Anne sana da hemen birini buluruz, ailecek evlenmelere, düğünlere doyamayız! Oh!” tam odadan çıkacakken geri döndü, “Davul da çaldırın davul da! Hatta arabamın arkasına tenekeler de bağlayın.”
Odadan çıkan adama herkes şaşkınlıkla bakarken, Kübra hanım, “Bu neyin siniri anlamadım?” dedi.
Taylan sırıtıyordu, “Yok bir şey anne, et dokunduysa demek ki.” Sonra kahkaha attı, “Serhan’ın kasapla imtihanı. Hadi hayırlı olsun. Bu da gitti.”“Ya ben evleniyorum diyorum, artık benimle mi ilgilenseniz?” dedi Kaan araya girerek.
“Hah seni dinliyorum ablacığım, anlat,” dediğinde Kaan bütün gece olanları ablası ile Taylan’a anlatırken, evde de Yıldız Hilal’e anlatıyor, iki kız kah zıplayıp kah çığlık atarak sevinçlerini yaşıyorlardı.***
“Serhan, merhaba,” dedi Doruk nabzını tutup acilde oturan adama. “Hayırdır?”
“Lan hastaneye gelmişim, nabzımı tutuyorum, sedyede oturuyorum. Bunun hayrımı olur.” Sonra da sinirle, “Zehirlendim ben!” diye bağırdı.Doruk kaşlarını çattı, “Zehirlendin mi? Nabzını neden tutuyorsun o halde?”
“Nabzıma vurdu demek ki Doruk!” dedi adamın dibine kadar girerek, “Böyle ‘pıt pıt! Pıt pıt! Atıyor! Çok hızlı! Bu iyi bir şey değil!”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLIMDASIN * BELA SERİSİ I - FİNAL
RomanceSorunlu bir ailede büyüyen, aşka, kadınlara dahası bir kalpte oluşacak herhangi bir duyguya zerre inanmayan Serhan, başarılı olduğu kadar sert, öfkeli ve taviz vermeyen bir iş adamıydı. Gecelere dair her olayda adını duyuran, çapkın, ukala ve oldukç...