SİX

367 43 19
                                    

" Arkadaşınız gerçekten bana Bay Lee'nin sınıfında beni beklediğini söylemenizi mi istedi,yoksa bunu sadece pislik olduğunuz için mi uydurdunuz?"
Yeosang, Hongjoong ve Jisung'a bağırır.
Onu rahatsız eden yeterince insan vardı zaten ve Yeosang artık bundan bıkmıştı.

" Sana bunu söylememizi gerçekten Seonghwa istedi." Jisung omzunu silkdi ve devam etti. " Orada değil miydi? Veya...?"

" Aptalca davranmayı bırak!" diye bağırdı Yeosang.
Bu noktada onları izleyen insanların olup olmaması umrunda bile değildi.
" Seonghwa'ya karşı olan aptal duygularımı her seferinde bana karşı kullanıyorsun. Bundan bıktım."

Hongjoong ve Jisung,onlara bağırırken şaşkınlıkla baktılar. Özellikle de Yeosang Seonghwa'ya aşık olduğunu kabul ettiğinden beri. Jisung, Hongjoong ve diğerleri Yeosang'ı bu konuda kızdırmaktan hoşlanıyorlardı ama aslında onun gerçekten de Seonghwa'ya karşı duyguları olduğunu bilmiyorlardı.

" Çıplak elleriyle elmayı ikiye böldüğü için Jongho'dan korkuyorsanız benden de korkmaya başlamanızı öneririm.
Yeosang onlara baktı ve devam etti.
" Çünkü belki ellerimle bir elmayı ikiye bölemeyebilirim ama..." kafeteryada oldukları için birinden bir elma alıp yere attı . " Ayakkabılarımla üzerine basarak bir elmayı ezebilirim . Bu yüzden beni rahatsız etmeyi bırakmanızı öneririm.
Yoksa bir dahaki sefere elma olmaz...o sen olursun."
  Yeosang onlardan uzaklaşır.
Mingi,San ve Jongho onu takip ederler.

" Yeosang,bu da neydi? Ne oldu?" Mingi ona sorar.

" Seonghwa orada değil miydi?" Jongho sorar.

" Oh, hayır. Oradaydı." Yeosang yavaşça kafasını salladı.
"Oradaydı."

" Ee,sonra?" San,kafeteryadan çıkmaya başladıklarında sorar. Yeosang kapıyı açarken, diğer tarafta kafeteryaya girmek üzere olan Seonghwa'yı görür.
Seonghwa ve kız arkadaşını.

Yeosang ve Seonghwa birbirlerine tek kelime etmezler. Göz teması bile kurmazlar. Yeosang, Seonghwa kafeteryaya girmeden önce hepsinin dışarı çıkmasını beklerken yanından geçer.

" Sanırım Seonghwa ve eski sevgilisi yeniden bir araya geldi. " San,Mingi ve Jongho'ya fısıldar.
" Yeosang'ın bu kadar üzgün olmasının nedeni bu olabilir mi?"

" Öyle görünüyor." Mingi kafasını salladı. "Bununla ilgili bir şey yapmalıyım"
Uzaklaşmaya başlamadan önce söyler.

" Nereye gidiyorsun? " Jongho ve San sorar ama Mingi çoktan gitmiştir.


♡                                                                ♡


"Hey,sen!"
Mingi, arkadaşıyla birlikte dolabının yanında duran yeşil saçlı çocuğa bağırır.

" Sana karşı koyamayacağını söylemiştim." Wooyoung ona söyler ve bu Mingi'nin gözlerini devirip başka bir yere bakmasın sağlar.

" Bir sorun mu var?" Yunho, Mingi'nin önünde durduğunda sorar.

" Evet,bir sorun var." Başını salladıktan sonra Yunho'ya döner.
"Siz ve arkadaş grubunuz , arkadaşlarımı rahat bırakabilir misiniz?"

"Yeosang'ı mı kastediyorsun?"

" Başka kimi kastedecektim?" Ya da ne? Başka bir arkadaşıma daha mı zorbalık ediyorsun?"

" Şey, hayır..." Yunho , Mingi'ye tekrar bakmadan önce kafasını eğer. " Onu bir süredir rahatsız etmedik...en azından ben etmedim."

" Pekâlâ, diğer arkadaşların için aynı şeyi söyleyemeyeceğim."
Mingi kollarını göğsünde kavuşturur.
" Yeosang'ı kandırarak Seonghwa'nın eski sevgili ile yeniden bir araya gelmesine tanıklık ettirdiler. Nasıl bu kadar zalim olabiliyorsun?"

" Ama o ben değildim." Yunho anında itiraz etti. " Wooyoung da değildi. Gerçekten son zamanlarda onu hiç rahatsız etmedik."

" O zaman arkadaşlarına Yeosang'ı rahatsız etmeyi bırakmalarını söyle.
Bunu tekrar ederlerse ,onu inciten her kim olursa olsun bir dahaki sefere kendim konuşmak yerine yumruklarımı konuşturacağım. Anladın mı?"

" Evet,evet." Yunho kafa salladı." Anladım."
Mingi , Yunho'nun yanından ayrılmadan önce ona son kez baktı.

" Ne istiyormuş?" Wooyoung sordu.

" Bizimkilerden biri yine Yeosang'ı rahatsız etmiş.

" Kim?"

" Bilmiyorum." Yunho iç çekerek devam etti." Ona sormadım ama o gerçekten kızgın görünüyordu."

" San da çok kızmış olmalı o zaman."
Wooyoung iç çeker.

    ♡                                                     ♡

"Hadi beyler. Bu gece bir parti var ve sonunda davet edildik. Haydi gidelim."
Jongho arkadaşlarına söyler.

" Ben partileri sevmem." Yeosang söyledi.

" Ben severim ama ,o yeşil kafalı ve onun aptal arkadaş grubu da orada olacağı için gitmek istemiyorum." Mingi söylendi.
" Evde kalmayı tercih ederim."

" Ya sen,San? Haydi,benimle birlikte gel."
Jongho sürat asarak söyledi.

" Bilemiyorum..."

" Lütfen~"

" Pekâlâ,tamam."

" Ne var biliyor musun... Ben de geleceğim." Mingi kafasını salladı.
" Partileri severim ve o yeşil saçlı herifin benim için bunu mahvetmesine izin vermeyeceğim."

Yeosang'ın gözleri o sırada kafede Jiwon ile tartışmakta olan Seonghwa'ya kayar.
Buna kulak misafiri olmak istemez ama zaten konuşmalarını herkes açıkça duyar .

" Belki de tekrar bir araya gelmek kötü bir fikirdi." Seonghwa gözlerini devirip söylenir.

" Pekâlâ, umutsuzca bana gelen ve benden yeniden bir araya gelmemizi isteyen sendin."

" Pekâlâ kötü bir fikirdi." Seonghwa devam eder." Yalnız kalmayı senin gibi biriyle olmaya tercih ederim."
Ve kafeteryadan uzaklaşır.

" Beyler ,ben de partiye geleceğim."
Yeosang son anda karar vererek gruba dahil olur.












Merhabalar herkese ~

THANXX için Stream kasmayı unutmayın .
Ayrıca diğer ficime de göz atarsanız sevinirim.( Lütfen göz atınnn~)

Veee yorumlarınızı bekliyorumm bomboş olması beni üzüyor:/

𝙿𝙾𝙿𝚄𝙻𝙰𝚁İ𝚃𝚈 İ𝚂 𝙱𝙴İ𝙽𝙶 𝙻𝙾𝚅𝙴𝙳//𝚂𝙴𝙾𝙽𝙶𝚂𝙰𝙽𝙶Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin