Melez Kız Ve Üvey Abileri

Rehin

   Kaçıran kişilere baktığımda hepsi benim yaşlarımdaydı..

" heey bana ne olacak." dediğimde hepsi bana bakıp sırıttı.

" ne sırıtıyonuz dangalak gibi." dediğimde güldüler. Allahım film mi çekiyoruz. İçlerinden sarışın olan konuştu. " seni evimizde misafir edeceğiz." dediğinde suratımı astım. Benim işlerim var daha Mark gile işkence yapacaktım.
Dudağımı büzdüm. " neden ben nedeen. Bir insan bu kadar mı şanssız olur." dediğimde hepsi sırıttı. Bunların bu kadar sırıtmaktan kasları ağrımıyormu yaa.
Bu sefer esmer, siyah saçlı çacuk konuştu. " suç sende, bu kadar güzel olup dikkatimizi çekmeyecektin." yüksek sesle ofladım.

" benim işlerim vardı ama arkadaşımdan birisini arasam da benim yerime o yapsa. Hem sizin yanınızda konuşurum." biraz düşündüler.

" tamam ama bizim yanımızda konuşup hoparlörü açacaksın. "sinsice sırıttım. Büyük ihtimal Türkçe bilmiyorlardı ve bu da be nim işime gelirdi.

    İçlerinden birisi telefonunu verdi. Zihnimi zorlayıp Cellatın numarasını tuşladım ve hoparlöre verdim.

- aloo kimsiniz?  Cellatın sesi uykuluydu. Saat farkından dolayı orada gece olmalıydı. Yanımdakilerde Cellatın ne dediğini anlamaya çalışıyorlardı.

- cellat benim Ada. Senin korumalardan iyi olanlara söylesende okuldaki mark ve arkadaşlarını depoya kaldırsalar olur mu?

- Adaa, olur da sen neden yapmıyorsun.

- ııı şey ben rehin alındım ama sen beni merak etme. Biliyosun bana bişey olmaz.

- tamam ben istediğini yaparım. Dikkatli ol.

Telefonu kapatıp onlara teslim ettim. İçlerinden birisi konuştu.
" sen hangi dil konuştun ve ne söyledin."

" sadece ne yapmaları gerektiğini söyledim ve türkçe konuştum. Bu arada ben türküm." dediğimde şaşırdılar. Şaşkınlıklarının geçmesini bekleyip devam ettim. " madem sizinle kalıcam biraz kendinizi tanıtın." dediğimde hepsi sırayla kendilerini tanıttı.

" ben kenneth"
" ben Daniel."
" ben Thomas."
" ben Charlie."
" bende David. Senin ismin ne?"

" bende Laura."

Charlie " hani türktün." dediğinde sırıttım. "sahte ismim."
Kenneth" neden sahte isim kullanıyorsun. "

" öyle gerektiği için. "dediğimde kenneth alayla sırıttı." vay canına çok açıklayıcı oldu. "

" nee beni kaçıran kişilere hayatımı anlatmayı düşünmüyorum normal olarak. "
Daniels" tamam biz nasıl olsa seni araştırırız. " bu arada bana bu yüzler bir yerden tanıdık geliyordu...

OHAA...
Yoksa bunlar Paris'te ki hep haberlerde çıkan hırsızlar mı? O zaman bunlar baya iyi olmalı işlerinde.
Notmalde haberde hiç yüzleri gözükmüyordu ama ben hackerlığımı konuşturup bulmuştum.

Bu sırada helikopter ormanlık alandaki uçurumun kenarındaki büyük alanda durdu. Yukarıdan gördüğüm kadarıyla ormanın içinde dublex büyük bir ev vardı. Neyseki ormanın içinde de kolayca kan bulabilirim. Uçurumun kenarından ayrılıp eve doğru yürümeye başladık. Yaklaşık 35 dk yürüdükten sonra büyük evin önünde durduk.

    Evin kapısında dört tane takım elbiseli koruma vardı ve bellerinde de silah...

   Eve girdiğimizde etrafta hiç hizmetli görememiştim. Demek ki birilerinin hırsız olduklarını öğrenmelerinden korkuyorlardı ama anlamadığım şeyse neden bana yüzlerini gösterdikleriydi.

    Sonra dan aklıma akıl okuyabildiğim geldi. Sırayla hepsinin aklını okuduğum da hiçbirisinin bunu hatırlamadığını anladım ve şuan hepsi endişe ediyor ve patronlarından korkuyorlardı.
Bunlar nasıl profesyonel bir hırsız aq.

    Salondaki koltukta oturup etrafa boş bakışlar atıyorduk ve ben birisini beklediğimizi zeki aklımla hemen anladım. Bu sırada yavaş yavaş karnım acıkıyordu. Neyseki küçüklükten beri kana alışık olduğum için dayanabiliyordum.

" eee siz bana yüzünüzü gösterdiniz. Şimdi nolcak ben sıkıldım." deyip dudağımı büzdüm.

Kenneth " kızım seni kaçırdık, sen hala sıkıldım diyorsun. Ayrıca yüz konusunda ne yapacağımızı açıkçası bilmiyorum. O an heyecanla gizlilik kuralını unutmuşuz." dediğinde sırıttım. Bunlar profesyonel fln olamazdı.