Melez Kız Ve Üvey Abileri

İşkence

    İşim bitince lavabodan çıkıp bardaki sandalyelerden birisine oturdum. Sabah olduğu için fazla kimse yoktu. Barmen'e " viski." barmen bardak çıkartınca " şişeyle olsun." dediğimde şişeyle verdi. Parasını ödeyip bardan çıktım.

   Telefonum evde kalmıştı. "Lanet olsun. Zaten tüm şanssızlıklar benim başıma gelir." yanımdan kıkırtılar gelince oraya baktım. 3 tane benim yaşlarımda çocuk vardı. Açıkçası üçüde çok yakışıklı, taş çocuklardı. Zihinlerini okuyunca bugün kü kurtlar olduğunu anladım.

" ne gülüyonuz beeğğ." dediğimde gülmelerini bastırdılar. İçlerinden siyah saçlı olan çocuk( jack ) " sadece yardım edebilirmiyiz diyecektik." dediğinde üçünüde baştan aşağı süzdüm. Yerlerinde kıpırdandıklarında rahatsız olduklarını anladım ve gözlerimi jake'nin gözlerine çıkardım. "eee aslında olur. Telefonunuz varmı? Birisini aramam lazım ama benim yanımda değil." dediğimde jake cebindeki telefonunu çıkardı, şifresini açtı ve bana verdi. Cellatın numarasını tıklatıp telefonu kulağıma yasladım.

- alo

- alo cellat ben Ada. Ben şu Markların yerini soracaktım.

- Adaa kurtuldun mu onlardan.   Dediğinde sırıttım.

- tabiki bebek. Ayıp ediyosun. Neyse sen yeri söyle. Hatta konum at.

- tamam hadi ben kapatıyom baay

- tamam

Telefonu kapatınca mesaj geldi. Baktığımda cellattan geldiğini fark ettim. Konumu atmıştı. Baktığımda burasını tanıdığımı fark ettim. Bu sokağa çok yakındı. Yeri kafama iyice kazıdıktan sonra mesajı sildim. Kafamı kaldırdığımda hepsi meraklı gözlerle bana bakıyordu. Telefonu jake 'e uzattım.

" teşekkürler bu arada ben Laura."

" ben Jake."
"ben Kyle."
" ben Joe."

" memnun oldum. Şimdi benim gitmem lazım görüşürüz."

Joe " istersen seni bırakabiliriz."dediğinde gülümsedim." gerek yok zaten yakın bir yere gideceğim. "

   Onlardan ayrıldıktan sonra Markların bulunduğu depoya girip içeri girdim. Marklar orada bağlanmış oturuyordu ama yanlarında iki kişi daha vardı ve ben bunları tanımıyordum. Beni görünce Markların gözleri şaşkınlıktan açıldı. Öbür iki çocuksa boş boş bakıyordu.

Mark " Laura." dediğinde sırıttım. "efendim tatlım."

Mark " biz neden iki gündür buradayız." hatırladıklarımla kaşlarımı çattım. " Steven'e bulaşmamanızı söylemiştim ama siz onu dövmüşsünüz."

Brian "neden onu bu kadar önemsiyorsun."

" akıl yaşın yetmez." diyip sırıttım.

George " bize ne yapacaksın." dediğinde piç gülüşü attım ve tısladım. "işkence."

Tanımadığım iki çocuktan birisi konuştu. " biz birşey yapmadık biz neden buradayız." dediğinde üzgünce suratına baktım. " bi arkadaştan istemiştim de o ara rehindim o yüzden ayrıntı vermeyip Mark'ın gurubu demiştim. Heralde sizde onun gurubundasınız? "

"evet." bu sefer diğer tanımadığım çocuk konuştu. "bize bişey yapacakmısın?"

" hayır. Sizin isminiz ne bu arada." dediğimde ikisi hafif tebessüm etti. Heralde işkence etmeyeceğimi duyunca sevindiler.

" Ethan"
" Jacob. "

Yanımda duran korumalara döndüm. " biriniz bana telefon alsın, diğeriyse işkence aletlerini getirsin."  hemen dediklerimi yerine getirdiler. Markgil korkmuşa benziyordu.

" çocuklar size işgence yapacam derken sadece biraz yumruklayacağım. Yani korkmanıza gerek yok." masadan muşta alıp elime geçirdim. İlk Markın yanına gittim. Suratına yumruğu geçirdim. Sandalyeyle beraber yere düştü.

    Ethan ve Jacob hariç hepsini sırayla patakladım. Ayağa kalkmaya halleri kalmadığı için hepsini çözüp depoda bıraktım. Büyük ihtimal Jacob ve Ethan onları evlerine götürür.

   Depodan çıkıp ormana ilerledim. Yaklaşık yarım saat sonra uçurum kenarına vardım. Uçurumun tam kenarına oturup sabah aldığım viskiyi açtım ve öylece uçurumdan aşağı bakmaya başladım. Uçurumun aşağısında deniz vardı ve çok güzel gözüküyordu.

    İçkim bitince ayağa kalktım ve kendimi uçurumdan aşağı bıraktım. Uçurumdan düşerken arkama baktığımda kurtlar bana bakıyor ve uluyorlardı.

Denizle buluşunca hemen beynime deniz kızına dönüş sinyali verdim. Bacaklarımı deri bir kuyruk kapladığında suyun derinine doğru yüzmeye başladım.

    Biraz ilerledikten sonra yer altı şehri gibi bir yer gördüm. Her yerde deniz kızı vardı.
Deniz kızları bekar erkeklerden beslendiği için burada nasıl yaşadıklarını merak ediyordum.

   Yer altı şehrine girdim ve etrafı gezmeye başladım. Şehir güzeldi aslında...

   Nihayet denizden çıkıp evime geldiğimde üstüme pijemalarımı giyip yatağıma yattım. Yarın okul vardı ve Steven'a bakacaktım.