Sabah kalktığımda duş alıp üstümü giyindim.
Küpelerimi takıp saçlarımı yaptım. Makyaj yapmaya gerek duymayarak mutfağa gittim. Buzdolabının gizli bölümünden iki poşet kan çıkardım ve sömürmeye başladım.
Bitince okula yürüyerek gitmeye başladım. Bana bakanları takmadan sınıfıma gidip sırama kafayı koydum vuyumaya çalıştım taa ki Naz gelene kadar.
Naz" Lauraa dün haberlerde çıkmıştın rehin alındın diye nasıl kaçtın oradan. Steven seni çok merak etti. "kafamı kaldırım ve tepemde konuşup duran canım arkadaşıma baktım. O sırada hoca geldi. Erkeklerin hiç birisi ayağa kalkmazken kızlar ayağa kalkmıştı. Tabi ben hariç.
Hoca birşey demeden ders anlatmaya başladı. Bende sıraya kafamı koyup çalıştım.
" Laura kalk soruyu yap." yorgun gözlerle hocaya baktım. Tahtada bizden iki sınıf üstte matematik sorusu vardı. Hocanın zihnini okudum. Hocada o sırada kitaptan sorunun cevabını okuduğu için sırıttım. Ayağa kalmadan cevapladım.
" cevap 1306" dediğimde hoca şaşkınlıkla bana baktı. "nasıl çözdün bu soruyu." alayla sırıttım. "bazılarımız senden daha zeki." sınıf hem şaşkınca bana bakıyor hemde söylediğim lafa ooo luyorlardı.
Hoca " terbiyesiz, çık dışarı." dediğinde ayağa kalktım. " eyw hocam, bende sıkılmıştım zaten." diyip sınıftan çıktım.
Bugün Steven'e onun üvey kardeşi olduğumu söyleyecektim.
Kantine inip tost ve kahve aldım ve masalardan birine oturdum. Yaklaşık 10 dk sonra zil çaldı ve kantin dolmaya başladı. Gelen geçen bana bakıyordu. Birinin aklını okuduğumda haberde gözüktüğümü anladım.
Bu sırada yanıma Steven oturdu.
"Laura nerdesin sen yaa. Ne kadar merak ettiğimin farkındamısın?" dediğinde şaşırmıştım. Bu kadar merak etmesini beklemiyordum.
" sen onu boşver benim sana çok önemli bir şey söylemem lazım ama burada olmaz. Kafeye gidelim. Kalk" deyip kalkmasına izin vermeden kolundan tutup sürüklemeye başladım.Okuldan çıkıp bir kafeye girdik ve masalardan birisine oturduk. " ne istersin." dediğimde Steven üzgünce bana baktı. "benim param yok ki." kızgınca ona baktım. "kapa çeneni ve ne istediğini söyle." dediğimde hafif gülümsedi. "çikolatalı milkshake"
Garsonu çağırıp siparişi verdim.
" eee önemli dediğin konu ne." dediğinde direkt konuya daldım. "ben senin üvey ablanım.""NEE. Nasıl?" anlatmaya başladım. " bak şimdi babam ve annem beni yetimhaneye bırakıp gitmişler. Sonra bildiğim kadarıyla annem ölmüş ve babamda Benim annem(!) ölünce babam(!) yeni bir kadınla evlenmiş yani senin annen ve onların benden iki yaş küçük sen olmuşsun. Daha sonra babam ölmüş ve senin annen başka biriyle evlenmiş. Daha sonra senin annen de ölmüş ve sana üvey baban bakmaya başlamış. Bende üvey babanın seni dövdüğünü öğrenince Türkiye 'den buraya seni almaya geldim. Tabi gelmek istersen. "şaşkınlıkla bir iki dakika öylece bana baktı. Bende o sırada milkshakeimi bitirmiştim.
" eee ne diyorsun. Benimle gelirmisin. Çok istersen burada da kalabilirsin. " hafif tebessüm etti." tabii ki gelirim ama üvey babam beni bırakmaz. "
" neden bırakmasın?"
" çünkü ben çalışıp ona para getiriyorum." dediğinde piskopat sırıtışımı aptım. "onun ölmesi senin umurunda olur mu?"
"tabii olmaz ama sen onu öldürecekmisin?" dediğinde "istersen neden olmasın." dediğimde kafasını salladı. "neden birilerini öldürüyorsun."
"hayat şartları bunu gerektirdi diyelim." devam edecekken gelen kurt kokusuyla oraya baktım. Bunlar dünki kurtlardı ama yanlarında 3kişi daha vardı. Büyük ihtimal sürüleri...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Kız Ve Üvey Abileri
FantasyMelez kızın başına gelen olaylar... Bir melez başına nasıl bu kadar bela açabilir?