Neyseki ben büyü gücümle kendi kokumu saklamıştım. O yüzden benim olağan üstü bir varlık olduğumu anlayamazlardı. Onlara baktığımı anlamamaları için kafamı başka bir yere çevirdim ama bir yanda vampir kulaklarımla onları dinliyordum.
Jake " bakın size anlattığımız kız şurda." diyip beni işaret etti. Tabi göz ucuyla baktığım için benim baktığımı anlamıyorlar.
Joe "çok değişik bir kız. Normalde ormanda yalnız başına uyuyan bir kızın korkması lazım. Üstüne üstlük kurt halimizle yanında dolaştık ama kızda tık yok. Hatta bizimle insanmışız gibi konuştu."
Yanlarında olan üç kişinin zihinlerini okuyunca isimlerini öğrendim. Smith, Martin ve Taylor...
Martin" anlattığınıza göre kız çok cesur yada deli. " dediğinde hafif gülümsedim.
Smith" ama kız çok güzelmiş, vücudu da çok güzel. Manken olsa olurmuş. "
Jake" sus lan "
Smith" ooo kardeşim yoksa kızdan hoşlandın mı? "
Jake" yok bee ne hoşlanması. "
Taylor" tabi tabi. "
Onları dinlemeyi bırakıp Steven'e döndüm." ne zaman Türkiye'ye dönmek istersin. Orada beni evlatlık, alan bir aile var. "
Steven" bilmem ki. Aslına bakarsan burada kalmam için bir neden yok. Sen ne zaman istersen o zaman döneriz. "tebessüm ettim." bu yıl bitince döneriz. istersen okulunu değiştirebiliriz, bende değiştireceğim. Ama aynı yere gidemeyiz. "dediğimde merakla sordu." neden. "
" ımm suan bunu sana söyleyemem. "anlayışla kafasını salladı." beni hangi okula kaydettireceksin. " dediğinde omuz silktim." istediğin bir okul varsa söylersin. Özel okulda olabilir. "
" sen zenginmisin ki. " dediğinde sırıttım." evet, bayaa zenginim. "o da sırıttı." tamam o zaman sen kafana göre takıl. "aklıma üvey babası geldi.
" bugün benim evime taşınıyorsun. Üvey babanı ben hallederim. Evide yakında değiştiricem. Sen yoksun diye fakir takliti yapıyordum. "dediğimde alayla güldü." emin miin okulda hiç fakire benzemiyordun. "
" nasıl yaa ben boşuna mı okula yürüyerek gittim. "dediğimde kahkaha attı. Çok güzel gülüyordu vicdansız. Ne?! Her zaman sevgilimize mi böyle şeyler diyecez." neyse hadi kalkalım. Daha senin eşyalarını alıcaz ama kıyafetlerini almana gerek yok. Sadace önemli, manevi değeri olan şeyleri al. "deyip ayağa kalktım.
Hesabı ödedikten sonra taksi çevirip Steven'ın artık eski olan evine girdik. Ne olur ne olmaz diye yanıma silah almıştım.
Salonda babası(!) oturup içki içiyordu. Bizi görünce Steven" ben evden ayrılıyorum artık. "adam kaşlarını çattı." hiç bir yere gidemezsin. " alayla sırıttım." istediği gibi gider, birde sana mı soracak. "beni süzüp" sen kimsin"
" Steven'ın üvey ablasıyım ve onu sana bırakmaya niyetim yok." dediğimde piç adam konuştu. " onun vekaleti bende bir lere hiç bir yere gidemez." dediğinde sırıtıp silahımı çıkardım. "emin misin, ya isteğinle verirsin yada seni ölürüp alırıp." adam gözlerini pörtletti. "tamam tamam gitsin." dediğinde sırıttım. Korkak piç...
Nihayet eve gelmiştik. Gece olmuştu. Steven'a oda vermiştim ve şuan o uyuyordu.
Yarın kendimi olağanüstü canlılar okuluna kaydedecektim. Duyduğuma göre iyiler ile kötüler arasında bir savaş başlayacaktı ve bu dünyadaki tüm canlıları etkileyecekti. Aslında bende kötüyüm ama tüm dünyayı öldürecek kadar da değil.
O okula gidip tüm güçlerimi keşfedicektim. Duyduğuma göre o okul ormanın içinde insanların görememesi için büyü yapılmış bir yerdi.Steven'i ise özel bir okula kayıt ettirecektim. Tabii ilk ev ve araba alma işi var.
Düşünmeyi bırakıp uykuya daldım.
Sabah kalktığımda mutfaktan sesler geliyordu. Duşa girip çıktıktan sonra üstümü değiştirdim.
Saçımı dalgalaştırıp dudağıma çilekli parlatı sürdüm, gözlerime ise rimel ve aylaynır (nasıl yazıldığını unutan bne) sürdüm. Odamdan çıkıp mutfağa girdim. Tatlı kardeşim kahvaltı hazırlıyordu. Bunları yapmasına gerek olmadığını bilse ne yapardı acaba...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Kız Ve Üvey Abileri
FantasyMelez kızın başına gelen olaylar... Bir melez başına nasıl bu kadar bela açabilir?