Sevgili Anneciğim,
Bunları sana nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Korkuyorum. Gerçekten, hayatımda ilk defa bu kadar korkuyorum. Dün Damien ile ayrıldık, fark ettim ki biz gerçekten farklı insanlarmışız. Bugün onu ve kardeşi Regina'yı yemekte, derslerde göremedim. Profesör Dumbledore bile endişeli, bir şeylerden şüphelenmeye başladı. Kimse görmemiş. Nerede olduklarını bilmiyorum.
Marlene uyanmıyor. Madam Pomfrey, onun çok güçlü ve fark edilmesi imkânsız bir çeşit zehirle zehirlendiğini söylüyor. Şu anda hastane kanadında, St. Mungo'dan gelen Şifacılar ilgileniyor onunla. St. Mungo bu günlerde ağzına kadar dolu ve Madam Pomfrey ile diğer Şifacılar, Marlene'in özel bir ilgi görmesi gerektiğini düşünüyor.
Eğer buna neden olan şeyi bulabilirsek, bir ihtimal, onu kurtarma şansımız var demektir. Kütüphanedeki neredeyse bütün Bitkibilim ve Kara Büyü kitaplarını teker teker okumaya başladım. Kule'deyim, Tanrıya şükür ki Potter bana yardım ediyor. En zor günlerimde yanımda, bana destek oluyor. Ama Marlene'in bir aydan az zamanı kaldı ve... Bunu Klaus'la Alison'a nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Violet çok kötü durumda, yanından ayrılmak istemiyor. Ablasının son günlerinde yanında olmak istiyormuş.
Kasımın son ve Aralık ayının ikinci haftasında F.Y.B.S.'lerimizi olacağımızı öğrendik. İlki teoriye dayalı, büyü yapmamızı gerektirmeyen yazılı bir sınav olacak. Her ne kadar çok çalışsam da hâlâ çok iyi olamadığım birkaç konu var –Aritmansi dersindeki Algoritmalar ve Sihir Tarihi'nin 17. yy Cincüce Ayaklanmaları gibi, ben yine de elimden geleni yapıyorum.
İkincisi ise büyü yapmamızı gerektiren uygulamalı sınavlar. Burada da en çok endişelendiğim, Küre'ye bakıp dört yıldır ne gördüğümüzü soran Kehanet. Keşke imkânım varken bıraksaymışım. İkinci sömestrde ise Haziran ve Temmuz'da olacağız.
Cadılar Bayramı'nda maskeli balo konseptinde farklı bir parti yapacaklarmış. Bu kadar geç haber verdiğim ve seni zor durumda bıraktığım için kusura bakma. Ama zaten gitmeyi düşünmüyorum. O gün Marlene'in doğum günü ve ben bunu yapamam.
İşte böyle. Bana yaz lütfen, artık mutlu haberlere ihtiyacım var.
Seni daima seven kızın, Lily.
Not: Burada üç haftadır yağmur ve buz gibi fırtına dinmedi. Midlands'ta işler nasıl?
Lily cayır cayır yanan şöminenin önünde duran kırmızı sandalyeden doğruldu ve kartal tüyü kalemini kahve masasının üstünde duran mürekkepliğe sıkıştırdı. Mektubunu bir kez daha gözden geçirdikten sonra rulo haline getirdi, ince bir iple bağladı ve oturduğu yerden kalktı.
Büyük, kırmızı koltukların üstünde otutup önündeki masada en az beş tane kalın ve oldukça eski görünümlü kitabı kurcalayan James'in yanına oturdu. Gözlükleri burnunun ucundan düşmek üzereydi, iki uzun parmağı onları yerine oturttu. Lily, James'in koynuna sokulup mışıl mışıl uykuya dalmamak için kendisiyle mücadele veriyordu. "Bir şey bulabildin mi?" diye sordu uykulu bir sesle. Gece yalnızca üç saat uyuyabilmişti, geri kalanında ise Marlene'in başında beklemişti, artık ne kadar dinlenebildiyse. Sonra da Biçim Değiştirme, İksir ve Aritmansi'ye girmişti. Profesör Vector tam da ona ceza verecekken zil çalmıştı.
James başını iki yana salladı. Lily onun aklında ne olduğunu biliyordu. Kısıtlı Bölüm'e bakalım mı? Lily ise ona şöyle diyecekti. Kısıtlı Bölüm'ün kısıtlı olmasının bir nedeni var. Kuzguni, koyu renk saçları her zamankinden de dağınıktı. Lily onlarla nasıl başa çıktığını merak etmişti hep, annesine yazdığı mektubu masanın diğer tarafına bıraktı ve Britanya Dağlıklarında Yetişen Binbir Bitki'yi karıştırmaya başladı. Ama Lily, öyle bir bitkinin burunlarının dibinde bulunacağını pek sanmıyordu. "Bayankuş ile bir teslimat gönderebilir miyim?" diye sordu Lily, gözleri olası her bir bitkiyi tararken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marauders Era 1 - Karanlık Çökünce
FanfictionHer şey başlamadan önce... Altın kız Lily Evans'ın tek dileği Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'ndaki son senesini iyi bir not ortalamasıyla ve tercihen, olaysız bitirmektir. Ama başındaki dertler onu yalnız bırakmayacaktır. Bir yandan Öğrenciler...