Lily Evans, üç şeyden emindi.
Bir: Yeni gelen Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü Norman Eccleston'dan nefret ediyordu. Ve hisleri kesinlikle karşılıklıydı.
İki: Evelyn Valeria Isadora –veya her neyse artık, Evelyn Lockwood'dan da nefret ediyordu. Hastnane kanadından çıkalı üç haftayı geçmişti ama Evelyn hâlâ kaşınıyor gibiydi.
Üç: James Potter'ı delicesine istiyordu.
Marlene McKinnon yüksek sesle iç geçirdi. "Aaah, saçlarımı kısacık kestirmek ve onları lilaya boyatmak istiyorum."
Mary kafasını kaldırdı. "Yine mi?"
Lily gözlerini James'in gözlerinden ah aman Tanrım aman Tanrım o büyüleyici erimiş karamel–amber rengi karışımı gözler, tıpkı parlak gün ışığının viski dolu kristalin içinden geçmesi gibi, mmmm, çok seksi –ben iyi değilim –ah, bana baktı bana baktı bana baktı, yine gözlerini kaçırdı! ayırdı ve kızlara döndü. "Şu Quidditch sezonuna ne kadar kaldı?" diye sordu. Gryffindor, tüm puanını kendisi yüzünden kaybettiği için kendini inanılmaz derecede suçlu hissediyordu.
Marlene çenesini sıvazladı. "Antrenmanların başlamış olması gerekiyor. Şubat'ın 11'indeyiz... Yani... Mart'ın dördüncü haftasında ilk maç yapılacak; kum saatlerine bakacak olursak Gryffindor... Ravenclaw ile kapışacak."
Sabahtan beri tek kelime etmeyen ve etrafta hülyalı hülyalı gezinen Dorcas, Jack yanına oturduğu zaman sırıttı. Jack, Dorcas'ın dudaklarına minik bir öpücük kondurdu.
"Siz ikiniz," dedi Marlene capcanlı, alaycı bir sesle. "Dün gece nerelerdeydiniz?"
Jack Dorcas'ı tekrar öptü. "Doe ile birlikte bahçede yaramazlık yaptık biraz."
"Çiçekleri kopardık ve onlardan taç yaptık," diye itiraf etti Dorcas.
"Senden böyle bir vahşeti beklemezdim, hayatım," dedi Mary.
"Tamam, kızlar, sakin olun," dedi Sirius yüksek sesle ayağa kalkarak, kollarını iki yana açtı. "Umulmadık zamanlarda umulmadık yerlerde olmaya karşı apayrı bir ilgim olduğundan dolayı size hiç çekinmeden söyleyebilirim; her ne zaman ihtiyacınız olursa, beni bulacağınız yeri biliyorsunuz."
Alt sınıflardan birkaç kız hayranlıkla iç geçirdi.
"Onları sakinleştirmekten çok daha da azdırdın, Patiayak," diye söylendi, Lily'nin karşısında oturan James. Yüzünde eğlendiğini belirten bir ifade vardı. "Bu Sevgililer Günü bazıları için gayet faydalı geçeceğe benziyor."
"Peter," dedi Lily, gözlerini James'in anlam yüklü gözlerinden nihayet ayırdığı zaman. "Senin açında herhangi bir gelişme var mı?"
Başını iki yana salladı. "Emily Clark ile çıkıyorum ama Emily biraz... sıkıcı."
"Aşk şöyle, aşk böyle, aşk yaptı, aşk vurdu..." Sirius inledi. "Sıkıcı. Aşk, sıkıcıdır. Monoton, vıcık vıcık öpüşmeler, mide bulandırıcı sevişmeler, iğrenç sevdiğini ve sevildiğini belirtme yolları... Dediğim gibi işte, aşk sıkıcıdır —seni seviyorum Aylak— Sevgililer Günü ise kapitalizmin bizler gibi aşkın gerçek olduğunu sananlar için bir oyunudur. İnsanları yalnızca bir günlüğüne sevemezsiniz. Hatta ismi de 'Sevgililer Günü' olmazdı. 'Nefret Etme Günü' daha uygun olurdu. Çünkü insan gerçekten sevdiği kişiden ömrü boyunca nefret eder."
"Ne bilirsin ki sen?" dedi Marlene titreyen bir sesle. Gözlerinde bir kas seyirdi. "Biliyor musun? Duygusuz, bencil, kibirli, herkesin kendisine tapmasını isteyen orospu çocuğunun tekisin! Bunları sana söylemedim çünkü seni seviyordum. Lily'yi seviyordum, James'i Remus'u, Dorcas'ı, Mary'yi ve Peter'ı ve Aries'i seviyordum. Ama artık hepsinden nefret ediyorum. Senden de. Özellikle de senden. Hatta sadece senden."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marauders Era 1 - Karanlık Çökünce
FanficHer şey başlamadan önce... Altın kız Lily Evans'ın tek dileği Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'ndaki son senesini iyi bir not ortalamasıyla ve tercihen, olaysız bitirmektir. Ama başındaki dertler onu yalnız bırakmayacaktır. Bir yandan Öğrenciler...