Şu anda içinde gittikçe büyüyen o hisse güçlükle karşı koymaya çalışırken, yanındaki kız kendisine hiç de yardım etmiyordu. Sadece ona dokunamamak bile o kadar boğulmuş, yapayalnız kalmış gibi hissettiriyordu ki onun için, sırf onun için dünyadaki her şeyini feda edebilirdi. Lily'nin çıplak, bembeyaz omuzlarına dökülen koyu kızıl saçlarına bakıp da, parmaklarını arasından geçiremeyip kokusunu içine çekememesi James'te derin bir burukluk, umutsuzluk ve acı bir tat uyandırıyordu. Genç adam bakışlarını önce Lily'den uzaklaştırdı, sonra da sağ eliyle kristal küçük bardağı şöyle bir yokladı.
"Çok sessizsin," dedi Lily Evans. Parlak, gözbebekleri büyümüş gözleriyle James'i süzdükten sonra tekilasını bir dikişte bitirdi, acıyla yüzünü buruşturdu. "Off."
James kafasını yavaşça sağında oturan kıza döndürüp sırıttı.
Lily tek kaşını kaldırarak James'e yüksek sesli bir kahkahayla cevap verdi. "Şu... –saçın."
"Ne olmuş saçıma, Evans?"
"Jet uçaklarının rüzgârına benziyor."
"Beğendin mi?"
"Hmm... Sanırım."
James istemsizce kıkırdadı ve gözlerini Lily'nin üstünde dolaştırmaya devam etti. Yüzü sıcaktan ve alkol alımından dolayı pespembe olmuştu, ama farklı bir yönden dolayı James'e çekici geliyordu. Ona yapabileceği şeyler aklına geldikçe James'in göğsü de, tıpkı Lily'ninki gibi hızla yükselip alçalıyordu. Cilalı tezgâha ince, uzun parmaklarıyla ritim tutturmaya başladı ve kendisini dikkatini başka şeylere vermeye zorlayarak –mesela şarkı, bardağını masaya gürültüyle koydu.
"Bir tane daha?" İspanyol aksanlı esmer barmaid'in sesi James'i gerçek dünyaya getiren şey oldu.
James dudaklarıyla komik bir pop sesi çıkardı. "Hayır, teşekkürler."
Lily üç bacaklı taburede dengesini sağlamaya çalışarak yavaşça ayağa kalktı ve kollarını iki yana açtı. Kafasını yana yatırarak "Dans edelim mi?" diye sordu. Gözleri kocamandı.
James başını döndürerek iki yana salladı.
Lily dudak sarkıtarak üzgün bir ses çıkardı. "Niye?"
Gürültülü bir müzik çalıyordu, James yüksek sesle inledi. "Evans, sabah bundan pişman olacaksın..." Doğruyu söyleyecekken, son anda yalan uydurmaya karar verdi. "Uykum var."
James'in böyle bir zamanda asla uykusu gelmezdi, Lily bunu biliyordu.
İki elini de James'in güçlü omuzlarına koydu ve sertçe yoğurarak masaj yapmaya başladı, James tekrar inledi. "Hadi. Kalk ve dans edelim... Uykunu açacağım." Bu söylediklerinden sonra Lily James'in boyuna gelebilmek için hafifçe eğildiğinde James gözlerini Lily'nin yüzünde kilitledi. "Bizi sen davet ettin ama öylece oturuyorsun. Senin kıçının üstüne oturmuş, benim körkütük sarhoş olmamı beklemene izin vermeyeceğim, benimle inatlaşma lütfen. Çünkü hep sen kaybedersin." Lily'nin elleri omuzlarından kollarına yavaşça indiğinde James acıya karşılık gözlerini kapatarak boynunu geriye attı.
"Beğendin mi?" diye sordu Lily.
"Hmmm... Sanırım."
Lily parmaklarıyla o büyüleyici şeyi yapmayı anında kesti ve James'i hızla ayağa kaldırdı.
"Devam et."
"Hayır, tabii ki."
İnsan selinin arasından zorla ilerlerken sırtı James'in göğsüne yapışıktı. Biraz sonra Lily, James'ten yana döndü, kollarını havaya kaldırdıktan sonra gözlerini James'inkilere kilitledi, kollarını elleriyle buluşturdu. Lily, James'i ileri geri dans ettirtmeye çalışırken sırıttı. "Çok uyuşuksun!" Hareketli bir dans şarkısı çalıyordu. "Eskiden böyle değildin!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marauders Era 1 - Karanlık Çökünce
FanficHer şey başlamadan önce... Altın kız Lily Evans'ın tek dileği Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'ndaki son senesini iyi bir not ortalamasıyla ve tercihen, olaysız bitirmektir. Ama başındaki dertler onu yalnız bırakmayacaktır. Bir yandan Öğrenciler...