24 - Siyah Kuğu

335 16 7
                                    

Beklenen gün gelmişti.

"Hey –Dorcas," diye bağırdı Lily yatakhanenin öbür ucunda kabarık saçlarını dizginleştirmekle uğraşan kıza. "Benim dişlerim nerede?"

"Nereye koyduysan oradadır," dedi Dorcas, çoktan ışıldayan balkabağı kostümünü giymiş olan Laura'nın elinden tokalarını alırken. Dorcas'ın saçları ise oldukça kötü görünüyordu. Büyük ihtimalle yanlış tılsımı uygulamıştı. "Sanırım en son masanın çekmecesindeydi."

Oraya zaten bakmıştı ama. Yatağının tepesinde asılı duran vampir kraliçe kostümünün olmazsa olmazı olan vampir dişleri birdenbire ortadan kaybolmuştu, Lily ne yapacağını bilmiyordu.

Yatakhanenin kapısı açıldığında içeri korsan kostümü giymiş Victoria girdi. Kocaman şapkasını maske olarak kullanıyordu belli ki. Lily Victoria'yı kendine has o tuhaf, kıvrak yürüyüşünden tanıyabildi. Gayet güzel olmuştu. "Yüce denizler aşkına! Saat sekize geliyor," dedi sesini kalınlaştırarak. "Çabuk olun, partiye geç kalacaksınız, yo hoo!"

"Kaptan Turner kendini fena kaptırmış," dedi üstünde oldukça tüylü bir kedi –Mıncık, kostümü olan Emmeline. "Çizgi romanları var, neydi ismi..." Bir süre sonra "Jack Sparrow!" dedi, "Kaptan Jack Sparrow."

Lily ise bu sırada çağırma büyülerini deniyordu. "Accio diş, –dur, Accio vampir dişlerim!"

Büyü bir işe yaramadığında Lily denemekten vazgeçti. Dorcas da öyle görünüyordu. Kabarık saçlarını tarçın rengine Dönüştürmüştü, yüzünü ise pudraya bulamıştı. Ve Kraliçe 1. Elizabeth'e şimdiki halinden daha çok benzemesi imkânsızdı.

Lily aynada kendine baktı. Koyu kızıl saçları ensesinde toplanmıştı. Bembeyaz, renksiz yüzü ona bile ürkütücü geliyordu, kan rengi mat ruj ince dudaklarında gayet iyi durmuştu. Gözlerini ortaya çıkaran siyah, buğulu göz makyajı ise mükemmel uygulanmıştı.

On dakika sonra ise zor da olsa elbisesine girebilmişti. Okula başladığı zaman en az beş kilo almış olmalıydı, yoksa annesi ona bir beden küçük elbise göndermezdi. Elbise onu epey sıkmıştı, zaten küçük olan göğüsleri bir çocuğununki kadar düzdü. Bunların dışında ise sorun yoktu, tabii dişlerini saymazsak.

"Uzatma tılsımını denedin mi?" diye sordu Persephone Shepherd sessizce yanına gelince. Kendisi gayet başarılı bir Cinderella olmuştu. "İstersen sana yardım edebilirim."

Lily, ön dişleri en az otuz santim uzatandan başka bir uzatma tılsımı bilmiyordu. "Ee, istediğin zaman durdurabilir misin?"

"Tabii," dedi Persephone şarkı söyler gibi bir sesle. "Bunu sık sık saçlarıma uygularım –kimseye söyleme, gizli sırrım. Gerçek bir vampir gibi dolaşabilirsin. Unutmadan söyleyeyim; etkisi birkaç saate geçiyor."

Lily Peri Büyükanne'yi anımsayarak gülümsedi. "Olur," dedi açık yeşil gözleri mavi tonlarında bir makyajla çerçevelenmiş kıza bakarken.

Persephone asasını dramatik bir şekilde kaldırdıktan sonra Lily'nin dişlerine birkaç saniyeliğine doğrulttu –ufak bir karıncalanma, sonraysa dudaklarına sivri bir şeyin değdiğini hissetti. Persephone geriye çekildi ve ellerini beline koydu.

Lily aynaya bakıp ağzını açtığında köpek dişlerinin normalden bir santim daha uzun olduğunu gördü. Çok gerçekçi duruyorlardı. "Teşekkür ederim," dedi Persephone'ye samimi bir ses tonuyla, gözleri aynaya kenetlendi. Siyah maskesi takılmayı bekliyordu.

*

Bu yılki Cadılar Bayramı partisine ev sahipliği yapan Üç Süpürge'nin içindeki tüm masalar çıkartılmış, barın içine beş kat daha geniş görünmesini sağlayan bir çeşit tılsım uygulanmıştı. Lily'nin daha önce hiç görmediği bir şekilde, barın kapısı değil de dışarıya açılan merdivenleri vardı. Partiye gelen herkes, birkaç saniyeliğine merdivenlerden inip dikkatleri üstüne toplayarak, içeri öyle geçiyordu. Tavan ise, tıpkı Büyük Salon'daki gibi gece göğü gibiydi; yıldızlar belli oluyordu.

Marauders Era 1 - Karanlık ÇökünceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin