7.Bölüm|Geçmiş

223 15 27
                                    


Mark Eliyahu
Journey
Yan flüt/ Barış Özçelik

"Sonra farkettim ki; bedensiz acıları vardı insanın. Nedensiz göz yaşları. Çünkü bir geçmişi vardı insanın. Ve bir de hiç geçmemişi."

Atakan Korkmaz

Gerçek olduğuna inanmak istemiyordum. Boğazımda bir yumru oluştu. Öylece kömür karası uçsuz bucaksız gözleriyle bakıyordu.
Kapanmaya yüz tutmuş yaralarım kanamaya başlamıştı bile
Yıllardır iyileşmeye çalışan kalbim şimdi bu gözlerle acımaya başlamıştı.
Boğazımdaki yumruya inat  yutkundum.  O burdaydı.
Babaannem diyemeyecek kadar uzak olduğum kadın.

Zerrin Sühan

Anneme döndüm. Gözleri kıpkırmızıydı. Belki çoktan onun kalbi paramparça olmuştu.

" Yüzleşmeniz bittiyse çekilin."

Yıllardır unutmak için çabaladığım buz sesi duyuldu. Sadece aksesuar olarak kullandığı yıllardır değişmeyen siyah bastonunu kaldırıp salladı.

Annemle yana çekildik. İçeri yürüdü.
Bizde arkasından gittik. Bir koltuğa oturmuş etrafını süzüyordu. Karşı tarafına geçip oturduk. Hala gözleri etrafı süzerken konuştu.

" Yıllar size iyi gelmiş. Herşeyi düzene sokmuşsunuz."

Birkaç saniye durup gözlerini biryere sabitledi. Babamın fotoğrafına...
" Acılarınızı unutmuşsunuz." Sonra anneme dönüp  " Günahlarınızı."dedi.
Yüzüne sinsi bir gülüş yerleştirdi.

Eğilip yaklaştı. " Ama ben hatırlatmaya geldim." dedi.

Annem derin bi nefes alıp konuştu.

" Kes şunu!"

" Neden? Ben ne için geldim sanıyorsun. Yaşadığımı yaşayacaksın Zehra." dedi sinirle

"Yeter artık! Yıllarca bize acı çektirdiğin yetmedi mi? Bizi suçlamaktan yorulmadın mı? Önümüze taş koymaktan sıkılmadın mı?" diye bağıran anneme sarıldım. Başımı omzuna koydum. Dilim tutulmuştu sanki konuşamıyordum.

" Bu sizin kaderiniz sizin günahınız herşeyi hakkettiniz. Benim oğlum bana küs gitti. Kimin yüzünden!"
dedi bağırarak

Annem konuşmadan öfkeden zifir karanlık olan gözleriyle bağırmaya devam etti.

" Senin gibi bir pislik yüzünden. Sevdaymış. Al sana sevda! Bedelini ömrün boyunca ödeyeceksin."

Gözlerini bana çevirip bastonunu sıktı.
" Sen oğlumun kaderini yaşacaksın." dedi kelimeleri aklıma kazımak istercesine

Annem bir hışımla ayağa kalkıp
" O kadar uzun boylu değil Zerrin Hanım! Murat öldü. Bizi suçladın acısından dedim, sustum. Yıllarca bize yapmadığın kötülük kalmadı, sustum buraya geldim. Ama eğer kızıma birşey olsun. Bu sefer susmam.
Ne senin konuşmana izin veririm ne yaşamana!"

Sinirden seğiren yüzü kıpkırmızı olmuştu. Kapkara gözlerinden bir yaş aktı. Ayağa kalktı.

" Öyle mi? Demek söz konusu kızın olunca herşeyden vazgeçiyorsun. Gözün hiçbirşeyi görmüyor. Peki ben?
Ben evladımı kaybettim. Ona sarılamadan kaybettim. Oğlum diyemeden kaybettim!" diye bağırmaya devam etti.

ISABELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin