Stray Kids:"Melek ve Şeytan"

12-Tamamdır

Felix'ten...

Çantamı hazırlamış ve ailemin yanına gitmeyi planlıyordum, hafta sonunu orda geçirmek istiyordum. Ana cadedeki tren istasyonu ile ailemin evine gidecektim bu sefer, fakat çıkmadan bana şans  dilemesi için birine ihtiyacım vardı.

Felix
-Öhöm öhöm, Doriiiiiiii, nerdesin?

Odadan tam çıkacakken geri döndüm ve, dori'nin arkamdan geçip bir yere saklandığını hissetmiştim.

Felix
-Acaba bu minik mükkemmel kedi nerede?

Acaba Minho'nun yatağının altında mı diyerek, Minho'nun yatağının altına baktım. Hayır burası Minho'nun bavulu ve yatak altına süpürdüğü tozlarla dolu.

Felix
-Peki ala, Dorii eğer  çıkarsan Felix marka kedi mamasının yeni çıkan mamasından vericen sana

"Miyavvv"

Felix
-Evet Dori nerdesin?

Yavaşça kendi yatağımın altına baktım, ahh evet doğru burası benim dergi koleksiyonum ve kırtasiye malzemelerim ile dolu, nerde o zaman  bu kedi? Tabi yia dolap. Peki ilk önce hangisine bakmalıyım, Dori zeki bir kedi, benim Minho'nun dolabına saklandığını düşüneceğimi bildiği için, kesin benim dolabıma saklanmıştır.

Iki elimi de dolap kapaklarına atarak dolabı açtım, dori oturmuş. Kuyruğunu etrafına sarmış bana sarımsı yeşil gözleri ile bakıyordu.

Felix
-Şaşırtmalı kedi

Dori
-NAsıl bildin?

Felix
-Senin düşünce biçimini kullandım

Dori
-Kedi mamamı isterim

Felix
-Tabiii ama önce bana şans dilemen lâzım

Dori
-Neden?

Felix
-Hafta sonunu ailemde geçiricem, başıma bir şey  gelsin istemiyorum, birinin benim için dileyeceği bir dileğe ihtiyacım var

Dori
-Umarım hakkında  hayırlısı neyse o olur

Felix
-Peli ala, bu dilek biraz kalsik oldu

Dori
-Heey mamamı ver

Felix
-A evet doğru

Dori'ye verdiğim  sözü tuttum ve mamasını verdim, o yerken onu biraz sevmiştim, ve sevmeye devam ederken konuştum.

Felix
-Seninle harika bir ikili olduk

Dori
-Benden her zaman senin için dilek dilememi isteyebilirsin

Felix
-Tamam, ben gidiyorum hoşçaSTAY

Dori
-HoşcaSTAY

(HoşcaSTAY'i keşfettiğimde kendimle çok  gurur duydum, arkadaşlarımla konuşmam bittiğinde ara sıra bunu söyleyerek bitiriyorum)

Okuldan çıktıktan sonra sırt çantamı sırtıma takıp yola çıkmıştım, beni uzun bir yol bekliyor. Uzun bir süredir ailemle değilim, umarım onlarda beni özlemiştir. Onalara yeteneklerimden bahsedince tatmin olmalarını istiyorum. Okulun yakınlarından iyice uzaklaştığımda tren istasyonuna gelmiş ve bir sonraki "Devil Seventy Two"'ya gidecek olan treni bekliyordum, vay canına bugün burada şeytanlar olduğu kadar melekler de var.

Gerçi biz şeytanlar ve melekler arsında öyle abartılacak büyük bir sorun yok, sadece insanların aklını karıştırırken birbirmize rakibiz, yoksa tabikide birbirmize ihtiyacımız olduğu zamanlar oluyor. Hah trende geldi işte, tren istasyona yaklaştığında heyecanla ilk adımımı  attım ve cam kenarında oturan birinin yanına oturmuştum.

Çok garipti sadece camdan dışarıyı izliyor ve yanında kimin oturduğunu dahi merak etmedi, hah buldum.

Çantama attığım  aşırı acılı karkeri alıp paketini açtım, çok kokulu olduğu için kokusu hemen etrafa yayılmıştı. Daha sonrasında "neden arabada aşırı acılı karaker yiyorsunuz?" Diyerek döndü ve...Erica, al işte. Senin dileyeceğin dilekde ancak bu kadar olur Dori.

Felix
-Ahh Erica merhaba, kötülük yapmak için harika bir gün değil mi?

Erica
-Hiç sorma, lütfen şu krakeri çantana koy

Felix
-Neden

Erica
-Kokusu beni rahatsız ediyor

Felix
-Bence çok  iyi

(Bir kere Felix acılı ve baharatlı şeyler yemez biliyorum, ama bu hikâyede başkalaşım geçirdiği için, ve üstelik ben yazdığım ve onun başkalşımına karmakarışıklaşma eklediğim için yemesi çok normal 😂)

Erica
-Yia gerçekten bir kerecik bir iyilik yapsan ölür müsün yia? bir kerecik

Felix
-Yooo yaptım ki, seni ve arkadaşlarını sahilde serserilerden ben kurtardım

Erica...

Kafası eğik krakerine doğru eğilmiş afiyetle yiyen Felix'in ağzından az önce nr çıktı öyle. Hayır yalan söylüyor diyeceğim, bu olayı nerden biliyor? Ve yola çıktığımdan beri konuşturma büyüsünü hatırlamaya çalışıyorum,  büyük ihtimalle yanlışlıkla üzerinde denedim.

Erica
-Sen az önce ne dedin?

Felix
-Bİlmiyorum ki istemeden oldu

Erica
-Sen neden o gün  orda bizi kurtardın?

Felix
-Ne bileyim, içgüdüsel davrandım hem bunları neden konuşuyoruz?

Erica
-Eğer bu öğrenilirse ceza alırsın biliyorsun değil mi?

Felix
-Bİliyorum, ama bunu cezayı göze alarak yaptım ben

Erica
-Lütfen bunu bir  daha yapma

Felix
-Sana ne ne yapacağımı sana mı  sorucam?

Erica
-Ceza almanı istemem küçük şeytan, hele de benim  yüzümden

Felix, gözlerini üzerimden hiç ayırmadan bana bakıyordu, hatta krakeri bile çantasına bana bakarak attı ki atmasını beklemiyordum.

Felix
-Sen nereye gidiyordun?

Erica
-Angel Twenty Seven'a gidiyorum, sen?

Felix
-Bende, Devil Seventy Two'ya

İkimizinde gideceği yer yan yana olan ilçelerdi, bEnim gideceğim yer sağda, onun ki solda ve buralara gidiş uzun bir yolun ikiye ayrılması sonucunda oluyor.

Erica
-Bana mı öyle geliyor yoksa çok mu karşılaşıyoruz

Felix
-kötülük her zaman insanın başına gelebilecek bir şey

Felix bunu söylediğinde ben biraz sesli gülmüştüm, Felix'te benimle birlikte sırıtmıştı. Espri yapabildiğini bilmiyordum, aslında çokta sıkıcı biri değilmiş.

Erica
-Espri yapabildiğini bilmiyordum, ama kabul ediyorum baya iyiydi

Felix
-Teşekkür etmeyi sevmem o yüzden etmiyorum

Erica
-Yiaaa şapşal, bak ne dicem. Ikiye ayrılan yolun oradaki kahvecide kahve içmeye gideceğim sende gelmek ister misin?

Felix
-Ciddi misin? Beni davet ediyorsun?

Erica
-Evet, ama kötülük yapmak yok tamam mı?

Felix
-Hmmmm saçını çekerim ama

Erica
-😂😂😂😂😂😂 Of Felix sen gerçekten komiksin, tamam ama bir kere, normalde saçıma dokunulmasından hoşlanmıyorum çünkü

Felix
-Tamamdır

29.08.2020
DEVAM EDECEK....