"Keşke Daha İyi Bir Oyuncu Olsaydın."

341 33 1
                                    

Hayatımızda bazı dönüm noktaları vardır. Bazen bir şey yaşarsınız ve hayatınız eskisinden binlerce kat yaşanabilir hale gelir. Ya da tam tersi güzel giden hayatınız birden alt üst oluverir. Bazı yaşadıklarımız elimizdedir ama, çoğu şey bizim kontrolümüzde değildir. Hayatımızı kim yönetir bilinmez ama bizim yönetmediğimiz kesindir.

Jungkook, o günden sonra daha farklı yaşayacağının farkındaydı Ama bu kendi için iyi mi kötü mü olacağı henüz muammaydı.

Sevgilisinin dizinden kalkan genç adam, başının ince sızısını hissedince tısladı.

"Jungkook-ah..."

Sesin yankılandığını farkedince bulunduğu yeri anlamak için etrafına bakındı. Bir tuvaletteydi ve arkasında tanımadığı bir adam vardı.

Evet, tanımadığı bir adamdı bu.

Won Young, muzip gülüşüyle yanındaki adama baktı.

"Jungkook mu?" dedi sessizce.

Taehyung, bu ansızın gelen soruyla titredi. Karşısındaki adamın hareketlerini izledi öylece. Elindeki oyuncağı alınmış bir çocuk gibi kalakalmıştı; Şaşkın, üzgün ve ne yapacağını bilmeyerek...

Won Young, yanındaki adamdan cevap beklemiyordu ama verdiği tepki karşısında o da şaşırmıştı. Ayrıca Jungkook'u da tanıyan biriydi.

"Sen kimsin?" dedi karanlık bakışlarını Taehyung'a çevirerek.

Taehyung kendine gelerek derin bir nefes aldı.
"Ben Taehyung." diyebildi sadece.

Won Young kafa sallayarak yerinden kalktı ve yavaş adımlarla kapıya yöneldi.

Taehyung, giden adamın arkasından seslice konuştu.

"Sen de Won Young olmalısın."

Won Young yerinde duraksayarak kapı koluna koyduğu elini yavaşça geri çekti. Arkasına döndüğünde Taehyung çoktan ayağa kalkmıştı.

"Sen, benim adımı nereden biliyorsun?" dedi Won Young. Taehyung karşısındaki adamın bakışlarının, ses tonunun hatta yürüyüşünün bile sevdiği adamınkinden ne kadar farklı olduğunu iliklerine kadar hissetti o an.

"Ben senin hakkında hayal edemeyeceğin kadar çok şey biliyorum." dedi Taehyung.

Taehyung cesaretliydi. Çünkü bir gün bu kişiyle karşılaşacağını biliyordu ve kendini hazırlamıştı. Sadece bu kadar erken yaşayacağını tahmin edememişti.

Won Young, hızlı adımlarla Taehyung'un yanına gitti.

"Sen, benim hakkımda. Hiçbir şey. Bilemezsin." dedi işaret parmağını Taehyung'a sallayarak. Her kelimeyi vurguluyarak konuştu siyah saçlı adam. Ardından hızla geriye dönerek tuvaletten çıktı. Taehyung arkasından koşarak takip etti onu.

Won Young karşısında karanlık bir ortam buldu. Ortalıkta içki ve ter kokusu vardı. Won Young bu kokuyu nerede duysa tanırdı. Burası bir bardı, etrafta çöpler, masalarda boş içki şişeleri duruyordu öylece.

Won Young içten içe şaşırmıştı çünkü ne zaman bu bedene hükmetse genelde evde, yatağında uyuyan Jungkook'a rastlardı. Ama bu sefer bir barın pis tuvaletinde gelmişti. Jungkook'un yeni bir şeyler denediği aşikardı.

Arkasından gelen adım seslerini umursamadan barın çıkış kapısını arıyordu sadece. Gözleri karanlığa yeni yeni alışmıştı.

"Jungkook-ah, nereye gidiyorsun?" dedi Taehyung. Bu boş barda sesi yankılanıyordu ve bu ses tonunun daha da derin duyulmasına neden oluyordu.

agliophobia ¦ TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin