"Kokun,"

364 32 2
                                    

"Jungkook?"

"Sungjae?" dedim şaşırarak. Tamam, şaşırmamı gerektirecek bir durum yoktu tabi, sonuçta aynı okula gidiyorlardı. Ama onun bir hayli şaşırdığına adım gibi emindim.

"Sen?" dedi bana ve ardından Taehyung'a bakarak. Ardından Taehyung konuşmaya katıldı. "Hoşgeldin, Sungjae-ssi." dedi.

Sungjae son bir kez elindeki fotoğraflara bakarak bana uzattı, ben de bakışlarımı elimdekine odakladım. Ve o an, en güzel anlarımdan birinin fotoğraflarını sonsuza dek saklamaya kendime yemin ettim.

Sungjae ile boş bulduğumuz bir anda sohbet etmeye başladık.

"Yani sen, Taehyung ile çıkıyorsun." dedi inanmamış bir ifadeyle. Ben sadece kafamı sallayıp masadaki fıstıktan ağzıma fırlattım.

"Oğlum, herhalde bizim okulda olsan fena linç yerdin." dedi kendi kendine kıkırdayarak. Bunu bende biliyordum. Sonuçta okulda bayağı popülerdi.

"Peki o biliyor mu? Yani şeyi.." dedi tedirgince bakarak.

"Evet, kendi öğrenmiş." dedim sessizce.

"Seni bu partiye çağırmak aklıma geldi. Ama emin olamadım, Kim Taehyung'un partileri farklı olur." dedi elimi ensesine atarak.

"Ne gibi farklı?" dedim burnumu kırıştırarak. Ardından DJ'in başlattığı aşırı sesli müzik yüzünden sorduğum soruya verdiği cevabı anlayamamıştım. Ardından kendi kendime 'siktir et' diyerek sahneye döndüm. Biz konuşurken parti tıklım tıklım olmuştu bile.

Sahneye iri yarı dört adamın düzenli adımlarla yürüdüğünü gördüm. Başta ne yaptıklarını anlayamamıştım ama adamın biri üstünü çıkarıp sekizli karın kaslarını açınca anca idrak edebilmiştim. Burası bir gay bardı. Sungjae'in demek istediği bu olmalıydı, evet farklıydı. Ama iyi anlamda farklıydı, Tam da Kim Taehyung'un yapacağı bir iş.

Önümde dikilen bedene aşağıdan bakarken arkasından vuran ışık yüzünden kapkara gözüküyordu ama karşımdakinin Kim Taehyung olduğunu anlamıştım. Elindeki bardağı bana uzatarak gülümsedi, alkolden dolayı biraz tedirgin olduğumu farketmişti.

"Merak etme, ben yanındayım."

Yanımda ona yer açarak uzattığı bardağı alıp bir yudum aldım.

"Benim favori kokteylim." dedi kendi de bir yudum alarak. Neden favorisi olduğunu anlıyordum çünkü gerçekten güzeldi. Ona bakarken gözüm arkadaki sahneye kaymıştı.

"Hoşuna mı gitti?" dedi alay ederek. "Belki." dedim omuz silkerken. Adamların vücüdünda kalın siyah kemerler vardı ve gözüme gerçekten güzel gelmişti.

Taehyung baktığım yöne doğru kafasını uzattı. "Bana bak, lütfen." dedi asık suratıyla.

"Kıskandın mı?" dedim kıkırdayarak.
Omzunu silkerek "Belki." dedi, benim az önce yaptığımı yapmıştı.

Bardağımda kalan son yudumu içtikten sonra sahnenin etrafına doluşan insanları izledim bir süre. Bazıları sahnedeki adamlara ıslık çalıp 'çıkar, çıkar' diye tezahürat yapıyor, diğerleri ise dünyanın son günü gibi dans ediyor ve etrafındaki hiçbir şeyi takmıyordu.

Taehyung elimdeki bardağı masaya koyarak elimden tutup ayağa kaldırdı. Sahnenin ortasına geldiğimizde ne yapmak istediğini anlamıştım.

"Ben dans etmeyi bilmiyorum." dedim kulağına bağırarak.

"Önemli değil, bana ayak uydur." dedi aynı şekilde bağırarak. Ona bakıp yaptığı hareketleri taklit etmeye başladım. Yaklaşık bir dakika sonra kendimi iyice kaptırıp zıplamaya başlamıştım ve biraz başım dönüyordu. Taehyung elinde tepsiyle dolaşan garsondan iki kadeh alıp birini bana uzattı.

agliophobia ¦ TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin