agliophobia ¦ Taekook

"Ya Şundadır, Ya Bunda."

Gece uykusundan sıçradığında tek bir şey vardı Won Young'un.
Mutluluk.
Bir gün birini mutlu etmeyi planlıyordu.

Yataktan kalkıp koştura koştura bodruma indi. Malzemelerine sırıtarak bakıp saymaya başladı.
"Ya şundadır ya bunda, helvacının kızında."
Hançer.
Üstünde el işlemeleri olan bir hançer.
Won Young'un aklına onu aldığı, daha doğrusu çaldığı gün gelmişti.
Hançeri ilk gördüğü anda ona resmen aşık olmuştu
Ve o an Hançeri çalmaya karar verdi.
Won Young hançeri ve küçük bir ipi kapıp yukarı koşturdu. Ceketini üstüne geçirip sokaklarda aylak aylak yürümeye başladı.

Önce bara gidip kafayı çekmeyi planlıyordu.

Kapısı kırmızı ışıklarla bezenmiş Pandora Barın kapısından girdi. İçerisi çok fena sigara kokuyordu.

Won Young barmenden bir duble viski istedi. O sırada 30 yaşlarında bir kadın Won Young'un baştan aşağı süzüyordu.
Ve Won Young bunun farkındaydı. Kadına dönüp göz kırptı. Kadın gülümseyerek Won Young'a yaklaştı.
Sohbeti başlatan ise Won Young olmuştu.
"Merhaba. Seni buralarda yeni görüyorum. Yoksa seni farketmemem imkansız."
O sırada sipariş ettiği viskisi gelmişti.
"Demek ki imkansız değilmiş. Çünkü ben hep buradayım."
Kadın Won Won Young'un sert mizaçlı cazibesine dayanamıyordu.
Won Young kadın için de bir duble viski sipariş etti.

Kadın ve Won Young gittikçe sohbeti ilerletmişti. Kadın Won Young'un çenesini tutarak ona yakınlaştı. Onu öpmeye çalışıyordu ama son anda Won Young kadını durdurdu. Kadının kulağına eğilerek fısıldadı.
"Başka bir yere gidip eğlensek mi?"
Kadın Won Young'a aynı şekilde cevap verdi.
"Hiç sormayacaksın sanmıştım."
Won Young ve kadın tam bardan çıkacakken onları birisi fark etmişti.
Taehyung.
Taehyung yaklaşık 1 saattir barda arkadaşlarıyla içiyordu.
Jungkook sandığı Won Young'u fark ettiğinde arkadaşlarına içkiler için para bırakıp Won Young'un peşinden gitmeye başladı.
Yalnız bir terslik vardı.
Won Young'un yanında ablası sayılabilecek bir kadın vardı ve o kadınla aşırı yakındı. Aşırı.

Won Young kadının belinden tutmuştu.
Kadınsa Won Young'un boynunu öpmekle meşguldü.

Won Young kadını ağaçlık bir yere götürmeye çalışıyordu. Kadın, Won Young'un evine gidip onunla sevişeceğini sanıyordu ama Won Young'un aklındaki kesinlikle bu değildi. Kadını gerçekten mutlu edecekti.

Won Young kadının elinden tuttu ve birlikte ormana girdiler. Uzaklarda Taehyung olanları anlamlandırmaya çalışıyordu. Bu çocuğun Jungkook olduğunu biliyordu ama hareketleri kesinlikle sabahki çocuk olamazdı.

"Ormanda ne işimiz var?" diye sordu kadın.
Won Young kadının yanağını öpüp cevap verdi.
"Bekle ve gör. Seni çok mutlu edeceğim."
Kadın daha fazla sorgulamadı.

Won Young kadını ağaca dayayıp boynunu öpmeye başladı. Kadın çoktan inemeye başlamıştı bile.
Won Young kadının boynundaki fuları çekip kadının gözlerini sımsıkı bağladı. Ardından ellerini de evden aldığı iple bağladı.
"Seni o kadar mutlu edeceğim ki bundan sonra hep güleceksin.

Kadın merakla olacakları bekliyordu. Won Young ise kadının bu haline sadece sırıtmıştı.

Won Young belindeki hançeri bir hamlede çıkardı. Sonra da hançerini kınından kurtuldu.
Hançeri kadının buğday teninde gezdirmeye başladı. Kadın hançerin soğukluğunu hissederek anın verdiği hazla zevkle titredi.

Taehyung bir ağacın arkasına saklanmış, Won Young'u izliyordu. Gördüklerini asla sindiremeyecekti. Binasının önünde gördüğü çocuk kesinlikle o olmalıydı. Jungkook'u ilk gördüğünde benzettiğini sanmıştı. Ama şuan kesinlikle o olduğuna emindi.

Won Young hançerini kadının ağzına soktu. Kadın ne olduğunu anlayana kadar Won Young kadının ağzının kenarını kesmeye başlamıştı.
Kadın acı içinde bağırıyordu, bağırdıkça canı daha çok acıyordu.
Won Young küçükçe kıkırdadı. Tek tarafını bitirdikten sonra diğer tarafa geçti.
Kadın acı yüzünden haykırarak ağlıyordu.
Won Young'a güvenmemeliydi.

Won Young diğer tarafa da aynı şeyi yaptı. Kadın kan içinde ve ölmek üzereydi.
Won young eserine son bir kez baktı.
"Sağ taraf biraz yamuk olmuş."

Taehyung Won Young'un yaptıklarını görünce korkudan ağlamaya başladı.
"Bu ne lan böyle?"

Won Young ise eseriyle gurur duyuyordu. Kadın son nefesini vermişti.

Won Young her zaman yaptığı gibi kadının fotoğrafını çekti. Ardından kadının ellerindeki ipi çıkardı ve hançerindeki kanları kadının tişörtüne sildi.
Kadına son bir kez bakıp şu sözleri söyledi.
"Sana mutlu olacağını söylemiştim."
Kadın Won Young sayesinde yüzünde kocaman bir gülümsemeyle ölmüştü.

Won Young hiç bir şey olmamış gibi ormandan çıktı. Taehyung kendini biraz olsun toparlanmış, Won Young'u takip ediyordu.

Bir kaç dakika sonra Taehyung, Won Young'un izini kaybetmişti. Taehyung afallamış, sağına soluna bakıyordu. O sırada Won Young, saklandığı binadan Taehyung'u izliyordu.

Evet, Won Young; son 5 dakikadır Taehyung'un varlığından haberdardı.

Won Young, Taehyung'u doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı. Ardından Taehyung'u yakalarından tutup binanın duvarına yapıştırdı ve Taehyung'un suratına doğru bağırarak sordu:

"Niye takip ediyorsun lan beni?"
Taehyung korkmuştu ve ne diyeceğini bilmiyordu. Hatta yüzüne bile bakamıyordu Won-Young'un.
"Cevap versene lan!"

Taehyung en sonunda cevap verebildi.
"Jungkook-ah..."
Won Young bu ismi duyar duymaz Taehyung'un yakasını bıraktı.
Taehyung sözüne devam etti.
"Yolda yürürken seni gördüm ve pek iyi görünmüyordun. Ben de iyi olduğundan emin olmak için peşinden geldim, özür dilerim."

Bu sefer şaşıran kişi Won Young olmuştu.

Jeon Jungkook'un arkadaşları olduğunu bilmiyordu.
"Pardon. Ben, karanlıkta tanıyamadım."
"Önemli değil Jungkook-ah. İyi misin?"

Won Young sadece başını onaylar bir şekilde sallayabildi. Taehyung son bir kez baktı ve arkasını dönüp evine yürümeye devam etti.

Taehyung hissettirmese de aslında çok korkmuştu. Sonuçta karşındakinin cinayetine şahit olmuştu ama yine de onu Polise şikayet edemezdi.
Bu kişi kesinlikle Jungkook değildi.
Taehyung dün gece bir karar vermişti:
Jungkook'un kim olduğunu öğrenecek ve ona göre bir şey yapacaktı.
Son olanlardan sonra kafasındaki soru işaretleri daha da artsa da içindeki merak duygusu onu bu işin peşine daha çok düşürecekti.

Taehyung olduğu yerde çöktü. Ormanda gördükleri ona çok ağır gelmişti. Kadının çığlıkları, fışkıran kanlar...
Taehyung derin bir nefes alarak gökyüzüne baktı ve bu çocuğun kim olduğunu öğrenmeye o an yemin etti.

__ __ __ __ __

Oylarınızı ve güzel yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.
Sizi seviyorum. 💕

870 kelime.
Yazar: Esma
Düzenleyen: Zeynep