"Kurallar."

320 31 11
                                    

Merhabaaaaa💜
Bu sefer fişek gibi hızlı yeni bölüm geldiiii çok mutluyum ehu
İnşallah sizde mutlusunuzdur.

Koyduğum şarkı yine Zeynep'in bir önerisi ben de dinleyeceğim daha sonra. Umarım seversiniz, bölümü de şarkıyı da.

AA BİR DE bölümün sonunda size bir soru soracağım cevabı evet veya hayır olacak cevaplamanız beni çok mutlu eder.

İçinizden gelirde oy atarsanız çok mutlu olurum. Atmazsanız da mutlu olurum farketmez 💜 Sizi morluyorummm


"Alo? Merhaba, Orası Lee Han Wi'nin ofisi mi?"

Halamın evinden ayrıldığımdan beri neredeyse 1 saat geçmişti ve ben o avukatı arama cesaretini yeni kazanmıştım.

"Evet, buyrun?" karşımdaki kadın sesi oldukça kalın ve yaşlı geliyordu.

"Ben Bay Lee'nin daha önceki bir müvekkili hakkında bir soru soracaktım."

"Evet sorabilirsiniz tabi ama özel bilgileri size veremeyiz."

Derin bir nefes aldım. "Hayır, özel bir bilgi istemiyorum."

"Peki, söz konusu müvekkilin adını ve soy adını alabilir miyim?"

"Jeon Dong-Seok"

"Sizi birkaç saniye bekleteceğim."

Bekledim, beklerken bir parkta oturuyordum. Karşımda çocuklar salıncakta sallanıyor, etrafta koşup eğleniyorlardı. Ama onları izlemiyordum bile, karşımda bulunan yaprakları dökülmüş bir ağaca odaklanmıştım.

"Evet, böyle bir müvekkilimiz bulunmakta. Sorunuz neydi?"

"Peki, Bay Lee'yi Jeon Dong Seok için tutan kişi kimdi?"

"Hemen bakıyorum."

"Tamam."

"Jeon In Ja adlı kişi ödemeyi yapmış görünüyor."

Yani ödemeyi Halam yapmıştı.

Neden? O adam onun kardeşi diye mi?
Onun bir katil olduğunu bile bile ona yardım mı etmişti?

Bilmiyorum, ben mi yanlış düşünüyordum? Kardeşimin bir katil olduğunu bilsem ona asla yardım etmezdim. Belki üzülür ve hayal kırıklığına uğrardım ama ona yardım etmezdim. Tabi kardeşimin katil olduğundan %100 emin olursam bu geçerli olurdu.

Peki şimdi ne yapacaktım. Bir kere emin olduğum tek şey halamla konuşmam gerektiğiydi. Bunca yıllık terapide öğrendiğim bir şey varsa o da yüzleşmekti. Sorun ne olursa olsun o sorunla yüzleşmeden ondan kurtulamazdın çünkü.

Peki ya benim için yaptıkları onca şeyler? Beni bu yaşa onlar getirmişti. Yaşadığım ev, gittiğim terapi, her şeyi onlar karşılamıştı. Hatta yıllar önce babamın cinayetinden yargılandığımda da onlar tutmuştu avukatımı.

Şimdi onların yıllar önce yaptığı bir hata yüzünden onları tek kalemde silecek miydin, o hata hayatını bambaşka hale getirmiş olsa bile.

Lee Han Wi'nin ofisiyle olan konuşmam çoktan bitmişti bile. Şimdi ne yapacağımı bilmeksizin yürüyordum. Hayır, o eve gitmek istemiyordum şimdi. Yıllarca içinde yaşadığım o ev, şimdi çok uzaktı bana. O kadar yabancıydı ki o eve çıkan yollardan bile nefret edesim vardı.

Telefonumun cebimde titrediğini hissettim, arayan Taehyung'tan başkası değildi.

"Hey, Jungoogie, Halanlarda mısın? Rahatsız etmedim umarım, selamımı söyledin mi?"

agliophobia ¦ TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin