"En İhtiraslı..."

213 25 9
                                    


Selam millet, yeni bölümle karşınızdayım.

Lafı fazla uzatmayacağım, medyaya hetero ve hot bir şeyler koyacaktım
(Lights Down Low) (dinlemelisiniz) (neden mi?) (çünkü şarkıcının sesi=JIMIM)
ama sonra dedim ki bu çok "düz" en iyisi gay bir şeyler koymak.

O yüzden Montero koydum. hepiniz biliyorsunuzdur zaten. "Neden bunu koydun?" diye sormayın... Sizce neden koymuşumdur? 😏🤫🤭😉

Neyse sonuç olarak size iyi okumalar diliyorum.
Yıldızlamayı unutmayııın
💜💜💜💜
sizi morluyorum
💜💜💜💜







"Annem, ikimizin birkaç eşyası için küçük bir valiz hazırlamıştı. Sabahın erken saatlerinde beni uyandırıp hazırlanmamı söyleyince uyku sersemi bir şekilde kıyafetlerimi giymiştim.

"Hazırlanır hazırlanmaz yola çıkıp bir tren garında beklemeye başlamıştık. Her şeyden habersiz ben ve endişe içindeki annem uzaktan gelen tren sesiyle banktan kalkmıştık.

"O zamanlar okuma yazmayı annem sayesinde az çok bilirdim, tabelada Gangwon - Incheon yazısını görünce Incheon'a gitmek üzere olduğumuzu anlamıştım. Hep televizyonda gördüğüm o şehri ilk defa canlı görme düşüncesi beni heyecanlandırmıştı.

"Sonunda Incheon'a geldiğimizde bu kadar fazla insanın arasında bulunmak tuhafıma gitmişti. Birkaç gün annemin biriktirdiği paralarla ucuz otellerde kalırdık ve sabah akşam pilav yerdik.

"En sonunda dayanamayıp babamın ne zaman bize katılacağını anneme sorunca o da bana "Asla." gibi kısa bir cevap vermişti.

"Açıkçası içten içe mutluydum da ama suçlulukta hissediyordum.

"O birkaç gün, benim için rüya gibiydi. O günden beri Incheon'da yaşama hayalim vardır çünkü annem oraya aşık olmuştu, her neyse...

"En sonunda otelde kapımız çalınmıştı. Babam, annemi ve beni yaka paça otelden çıkarmıştı. Bilirsin, çoğu Koreli "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın." kafasındadır. O gün ilk defa bunu farketmiştim.

"Incheon'dan Gangwon'a tekrar yola çıkmıştık, hayatımın en sessiz yolculuğuydu.

"Sonunda eve vardığımızda kıyamet kopmuştu. Babam bir bana bir anneme bağırmıştı. Sonra aklına anneme verip verebileceği en büyük ceza gelmişti.

"Babam, beni ve kendisini bir odaya kilitlemişti. Saatlerce merhameti için yalvarsam da o bizden hıncını çıkarana kadar bunun devam edeceğini biliyordum.

"Babam, tişörtümü çıkarmamı söyledi, ardından kemer sesini duyduğumda ise sırada neyin olduğunu biliyordum.

"Ardı arkasına sırtıma kemerini savurmuştu. Ne kadar sürdüğünü hatırlamıyorum fakat bir yerden sonra acı hissetmemeye başlamıştım.

"Babam sakinleşip odadan çıkar çıkmaz annem yanıma gelmişti. Sırtıma dokunmaya bile kıyamamıştı annem, ağlaya sızlaya sırtıma merhemlerle tedavi yapmıştı.

"Aradan seneler geçti, sırtımdaki izler de hafifledi fakat annemin ağlarkenki halini ne zaman düşünsem aynı acıyı verir bana..."

Taehyung, ardı arkasına burnunu çekiyordu, hafifçe gülümsedim.

"Ağlayacağını bilseydim anlatmazdım, Hyung." dedim gözyaşlarını silerken.

"Canın çok yanmış olmalı." dedi ellerimi tutup.

agliophobia ¦ TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin