son zamanlarda, buraya yazacak hiçbir şey bulamıyorum. kelimelerim yazamayacağım kadar çok. hissettiğim şeyler anlatamayacağım kadar yoğun.omuzlarımda bir yükün varlığını hissediyorum her sabah uyandığımda. sahip olduğum sorumlulukların yükü mü, ya da duygularımın? sanmıyorum. yaşamanın yükü.
yaşamak.
basit tabirle nefes almak.
nefes almak yetiyor mu ki? ruhunun çoktan öldüğünü düşünen biri nefes alsa ne işe yarar ki? bir şeyler hissetmediği sürece, ne olduğu fark etmez, sevgi, mutluluk, acı, kin; nefes alması onun yaşadığı anlamına mı gelir?
hissedebildiğim için mutluyum, bokuto. içimdeki ateşi hissediyorum. canımı yaksa da orada işte, beni ayakta tutan şey o.
peki ateşimin sönmesini istiyor muyum?
bilmiyorum.
sönmesi için ne kadar üflersem, o kadar yayılıyor çevresine. bir orman yangını gibi.
boş konuşuyorum, değil mi? eğer bunları senin yüzüne söylesem, edebiyattan anlamadığımı biliyorsun, akaashi, derdin büyük ihtimalle.
içimdeki yangını başlatan kişinin içimdeki yangından haberdar olmaması ne kadar da ironik.
sevgilerimle,
a.•
bu bölüm için özür dilerim
içime hiç sinmedi cidden :(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
listen before i go ✫ bokuaka
Fanficuyarı: angst - if you need me, wanna see me better hurry 'cause I'm leavin' soon - bokuaka #3 - 04.09.20 • 28.09.20