best friends - Sekai

8. bölüm

Barın önüne çıktığımda etrafıma bakındım öylece. Belki de Jongin vazgeçmiştir bir yerlerde dikiliyordur. Belki de bana geri dönüyordur. Belki de bu sefer bana ait olduğunu o kadına kokusu karışmadan fark etmiştir. Olamaz mı? "Siktir Sehun"

Jongin yoktu. Nerede olduğunu bildiğim halde umut etmiştim işte. Ve şimdi istemsizce yine onun peşine takılmıştım. Beynim nereye gideceklerini biliyordu. Bacaklarım dinlenmeden beni onun peşinden gitmeye zorladı. "Bu işkence daha ne kadar devam edecek"

Kumsalın bir köşesinde en sessiz ve karanlık tarafından Linda'nın kesik kesik sesleri geliyordu. Jongin'in sesini duyamıyordum belli ki şu anda fazlaca meşguldü. Kahkaha atmak istiyordum. Beni fark edene kadar kahkaha atmak istiyordum. "Benim burada ne işim var?"

Biraz daha yaklaştığımda gördüğüm manzara ile öğürmeye başlamıştım. Arkama bakmadan buradan kaçmaya başladım. Linda'nın zevkten kendinden geçmiş hâli gözlerimin önünden gitmiyordu. Korkunç olan ise Jongin'in vücudunun o anda bile seksiliğini düşünmemdi. "buna daha fazla katlanmayacağım. hayır! aklımı kaybedeceğim"

hızla eve doğru yol aldım.

"Onun için ilk defa ağlamıyorum. Bu durumda ilk defa kalmadım. Kahretsin! Bitir artık şunu Sehun!"

~~~~~

Jongin kumsalda yanında uzanan kıza doğru dönmüştü. Ellerini saçlarında gezdirerek sordu

"iyi misin?"

"iyiyim Jongin. Senin yanında olmak gerçekten çok güzel."

Jongin kafa sallayarak sırtüstü uzandı. Yıldızlar bu köyden hep çok parlak gözükürdü ve karanlık suların sesi istemsizce huzur verirdi

"Karanlıkta denizi dinlemeyi seviyorum Linda. Çok güzel değil mi? Gözlerini kapatıp dalgaların sesine odaklan. Sehun hep geceleri denizin bir şeyler anlattığını söyler. Sehun tam bir deniz sevdalısıdır. Bazen benden bile daha çok sevdiğini düşünüyorum. Biliyor musun onu ne zaman yalnız bıraksam denizi izlerken bulurum..."

Jongin'in Sehun'dan bahsederken sesi bile parlıyordu. Linda bunun farkına ikisini yan yana gördüğü ilk anda varmıştı. Sehun ciddi bir tehditti. Daha fazla ondan bahsetmesine izin vermek istemediği için sözünü kesti.

"Sehunla çok yakınsınız. Sehun sana karşı çok korumacı. Beni sevmeyecek diye korkuyorum"

"neden sevmesin ki? O dünyada gördüğün en sevgi dolu insan. İyi anlaşacağınızdan eminim"

Linda içinden fısıldadı "onun senin gibi düşünmediğine bahse girerim"

"bir şey mi söyledin?"

"Hiçbir şey söylemedim canım. Sadece düşünüyordum. Neden denizi dinlemek yerine girmiyoruz"

Jongin gökyüzüne bakıyordu. Linda'nın şaşıracağı derecede düz ve duygusuz söylemişti

"ben geceleri denize girmem."

"neden?"

Derin bir nefes aldı Jongin. Bu konuyu konuşmaya daha ne kadar devam edeceklerdi

"Denize girmeyi sevmiyorum Linda. Sehun denize aşık olduğu için gündüzleri istediği zamanlarda giriyoruz ama geceleri bunu asla yapamam"

"Yine mi Sehun" Linda bir anda doğruldu. Sonra yanında uzanan Jongin'e baktı. Sonrasında ise sakinliğini koruyarak yavaşça boynuna sarıldı

"Senin hakkında bilmediğim çok şey var değil mi? Seni tamamen tanımak istiyorum Jongin. Bundan sonra yanında olan kişi ben olmak istiyorum"

Jongin suskundu. Boynundaki kolyeyle oynuyordu. Linda alamadığı cevap karşısında devam etti

"kolye çok eski duruyor. İstersen sana yenisini alabilirim"

Jongin gülümsedi ve sonunda yanındaki kıza bakmaya karar vermişti.

"yenisini istemiyorum. Eski olması daha güzel. Geçirdiğimiz zamanları hatırlatıyor. Hep benimle olduğunun ispatı gibi"

Linda bir anda oturdu.

"onun sana nasıl baktığını gördüm Jongin"

"Sen ne dediğini zannediyorsun?"

Ayaklanan Jongin'in ardından kalkan kız. Jongin'in kolyesini tuttu

"Artık bunu takmanı istemiyorum. Sevgilin olan benim. Devamlı benden değerli birinin olduğunu hissetmek istemiyorum"

Jongin sinirlenmişti.

"Evine gitsen iyi olur Linda. Arabayı dikkatli kullan! Ben önden gidiyorum!"

Yürümeye başlayan Jongin'in peşinden Linda en yumuşak ses tonuyla seslendi

"yanlış anladın Jongin"

Jongin'den hiç beklemediği tepkileri görüyordu.

"barda Sehun'un üzerine bilerek gittiğini anlamadığımı mı sanıyorsun!. Onunla uğraşmasan iyi edersin. Yoksa sana bunun hesabını sorarım"

Linda kolunu tuttu.

"Özür dilerim. Basit bir kıskançlık krizi sadece. Bir daha yapmayacağım söz veriyorum. Onunla arkadaş olacağım"

"beni iyi dinle Linda, ya onu kabul edersin ya da bu iş başından biter. Kimsenin ona kötü davranmasına müsaade etmem. Sen veya bir başkası fark etmez"

"onunla iyi anlaşacağım Jongin. Senin arkadaşın benim de arkadaşım"

Jongin hâlâ kolunu tutan kızın elini tuttu. Yanağına öpücük kondurduktan sonra.

"şimdi gitmelisin. Daha sonra konuşuruz. Seni arabaya kadar geçireyim"

~~~~~