5. bölüm

822 43 7
                                    

Kolumdan tutup sürüklüyordu. Gelmeyeceğim ve istemiyorum sözünü ne zaman dikkate almıştı ki zaten. Pijamalarımı giymiş TV'nin karşısına kurulmuşken kapıyı defalarca çalıp beni zorla odama çıkarıp seçtiği kıyafetleri giymemi sağlamıştı. Şimdi ise dediğim gibi kolumdan sürüyerek götürüyordu.

"Jongin tamam artık bırak, geliyorum işte"

"Olmaz! iki adımın üçüncüsünde vazgeçiyorsun"

Yine durmuştum ama bu sefer onu ikna etmek içindi. Bu şekilde partiye giremezdik

"vazgeçmeyeceğim, söz veriyorum. Zaten böyle bir şansım da yok değil mi?"

Jongin kaşlarını kaldırdı

"tekrar geriye dönersen elini tutarım bir daha hiç bırakmam. Parti boyunca elimi tutmak zorunda kalırsın"

Hoşuma gitmişti elini tutma fikri el ele partiye katılmak güzel olabilirdi. Ve eminim Jongin söylediği şeyi yapardı. Sevgilisinin yanında elimi tutması komik olabilirdi. Biraz inat etsem fena olmaz aslında.

"neye gülüyorsun?"

"öylesine"

"seni gülerken görmeyi seviyorum Sehun. Çok güzel oluyorsun. Daha çok gülmelisin"

"Yanımda olması yeterli olmalı. Bana bakması. Beni düşünmesi, beni sevmesi yeterli. Evet en yakın arkadaş olmak yeterli olmalı. *Daha çok gülmelisin* eğer sen istiyorsan daha çok gülmeliyim Jongin. Kalbim bu kargaşaya senin yanında daha çok batmak istiyor. Acı çekmekten zevk alan, efendisine aşık bir köle gibiyim"

~~~

Barın içine girdiğimizde ilk arkadaşlarımız ile karşılaştık. Linda denen kızın bir köşede bizi beklediğini biliyor olmak söylenen iki üç cümleyi bile anlamakta güçlük çekmemi sağlıyordu. Jongin yolda önümüzü çeviren herkesi ustalıkla atlattıktan sonra kızların olduğu masaya doğru yol aldı. Masadakileri selamladıktan sonra her zamanki aktivitemi yapıyordum. Jongin'in sevgililerine sarılıp öpmesini izlememek en sevdiğim işkence yöntemimdi. Onlar ile o kadar meşgul olurdu ki gözlerimin kırmızılığını, can çekişen ruhumu asla görmezdi.

Linda, Maya denilen kız ile gelmişti. Kız devamlı sorular sorarak kafamı bulandırıyordu. Linda daha sessiz takılıyordu. Jongin'den adımlar bekliyor kalan zamanında ise bana tuhaf bakışlar atıyordu. "Neden gözlerini bana diktiğini hiç anlamıyorum"

Linda bakmak yerine konuşmaya karar vermiş olacak ki "kolyen çok güzelmiş"

Yine mi şu aptal kolye. Cevap vermeden kafa sallasam en yakın arkadaş sevgilisine vermem gereken hürmeti yapmış olurum herhalde. "Ne de olsa sen de diğerleri gibi bir daha görüşmemek üzere hayatımızdan çıkacaksın"

"ben aldım bebeğim. Bak ikimizde de var. Sana anlattığım gibi Sehun benim en yakınım." Sonunda boynuna sulu bir öpücük bırakması, hatta orada küçük morluklar bırakıyor olması bile Linda'nın bakışlarını üzerimden almamıştı. Bana sorduğu sorunun cevabını Jongin vermişti. Ve bu cevaptan Linda hiç hoşnut durmuyordu.

Aniden "Sehun sevgilin var mı?"

Bunu soracak kadar yakın olduğumuzu sana kim söyledi. Viskimi dudaklarıma götürürken hafif gülümseme ile cevap verdim. Demek oyun oynamak istiyorsun hanım efendi "yok. Hiç olmadı"

"eminim çok fazla teklif alıyorsundur. Yoksa başka bir sebebi mi var. Seni hiç sevmeyecek birine falan mı aşıksın?"

Ardından attığı kahkaha ile birlikte yüzüme konan gülümseme Linda'nın soğuk bakışlarıyla beraber tamamen yok olmuştu. "Bu kızla ilgili hislerimin farklı olmasında haklıydım"

"İlişki yaşamak istediğim birisi çıkmadı karşıma. Anlarsın ya sadece seks için biriyle çıkmak bana göre değil"

Jongin sonunda Linda'nın boynuna gömdüğü kafasını kaldırabilmişti "şu konuyu kapatabilir miyiz? Sehun'un bir sevgiliye ihtiyacı yok. Zaten bana sahip"

Ardından yanağıma her zamanki öpücüğünü kondurup elini boynuma atıp çekiştirdiğinde midemde oluşan kelebekleri Linda'nın gözlerinde gördüğüm ateş öldürmüştü.

Gecenin ilerleyen saatlerinde Jongin dikkatini tamamen o kıza vermişti. Gelen müziğin ritmine kendini kaptırmıştı. Elini Linda'nın beline dolamış tam karşımda kulağına bir şeyler fısıldıyor ağır ağır dans ediyorlardı.

"Linda'nın attığı kahkahalar sinirimi bozuyor. Daha fazla bu saçmalığa katlanmayacağım"

"Jongin ben sarhoş olmadan gidiyorum."

"dostum Maya senin için burada. Biraz tanımaya çalış ha ne dersin"

"Bunu neden dediğini biliyorum, Kim Jongin. Beni tekrar kullanmana izin vermeyeceğim"

kızlar değişse de bu durum hiç değişmezdi. Birazdan beni masada diğer kızla bırakıp iğrenç gülümsemesiyle beraber kızın elini tutarak gidecekti. Burada olmamın işlevi tam olarak o kızların arkadaşlarına bakıcılık yapmaktı. Bazen sarhoş olurlar evlerine kadar bırakmak zorunda kalırdım. Bazen de üzerime atlamalarından son anda kurtulurdum ama her seferinde hiç tanımadığım ve hiç dinlendiğim muhabbetlere maruz kalıyordum.

"Jongin yeter artık. Senin yüzünden her seferinde gönüllü olarak bu oyunun piyonu olmayı kabul ediyorum. Bu sefer katlanmayacağım"

Bardağı bırakıp önümde duran şişeyi kafama diktim. Kararlıydım evet bu sefer aynı şey olmayacaktı...

"JONGİİİİİİN!"

best friends - SekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin