19 bölüm

1.1K 54 9
                                    

Güneş gözümü almaya başladığında uyanmıştım. En son tek başıma uyduğumu hatırlıyordum. Hatta ağlaya ağlaya uykuya daldığımda kimse yoktu yanımda. Peki ya neden bağımlı olduğum o koku yanı başımda gibi hissediyordum. Gözlerimi araladım. Elimi tutmuş halde yanımda yatan Jongin'i gördüğümde şok olmuştum.

"senin burada ne işin var?"

"sensiz uyuyamadım"

"yine de buraya gelmemeliydin"

Doğrulan ikili sonunda sakin bir şekilde konuşmaya başlamıştı. Jongin elini asla bırakmıyordu.

"Jongin bana inan..."

Sehun sözünü kesti

"biliyorum Jongin ona sen anlatmadın"

"Kolyeyi de sen vermedin"

"Sana aşık olduğum için bana acıdığından dolayı yanında kalmama izin verdiğine de inanmıyorum"

"Özür dilerim"

"Linda en başından beri bunu yapmaya çalışıyordu. Gece düşünebilecek durumda değildim"

"Bana değer verdiğini biliyorum Jongin."

Jongin donmuştu. Gece bağıra çağıra anlatmaya çalıştığı her şeyi kendiliğinden kabul etmişti Sehun.

"sorun değil Sehun. Yanımda olduğun sürece hiçbiri sorun değil"

Gülümseyerek bakıyordu. Ağlamaktan şişmiş gözlerimiz ile gülümsemeye çalışıyorduk.

Jongin elini daha sıkı tuttu Sehun'un. Derin bir nefes aldıktan sonra

"Sehun seninle konuşmam gereken şeyler var"

Sehun kafasını salladı.

"Dinliyorum Jongin"

Jongin'in sesi titriyordu. Sehun'un ise gözleri daha çok açılmıştı

"Ortaokul mezuniyetinde trene ilk bindiğimiz gün uyuduğumu sandığında söylediklerini duymuştum. Kolyelerin sana huzursuzluk verdiğini onu hiç istemediğini biliyordum"

"Lisenin ilk günü itiraf edeceğini de biliyordum. Mil denen kızla gitmemin tek nedeni buydu"

"Uyurken yaptığın itirafların hepsini dinledim. Onları duymak hayatın benim için verdiği hediye gibiydi imkansız bir hediye"

Sehun şaşkınlıkla söze karıştı

"O zaman neden..?"

Jongin ellerini daha da sıkıca tuttu. Artık gözyaşlarını kontrol edemiyordu. Kalbindeki bu yük ona çok ağır geliyordu

"Eğer o kolyeyi takarsan beni bırakmamak için verdiğin sözü her saniye hatırlarsın diye düşünmüştüm."

"Çok korktum Sehun, seninle ilişkimiz değişmeye başlarsa seni bir gün kaybedeceğimi biliyordum. Ben bir ilişki nasıl olur bilmiyorum. Seni incitmek istemiyorum buna dayanamam. Hem seni hiçbir zaman hak etmedim. Bu köye kendimle birlikte mahkum etme hakkım yok. Sen özgürlüğü hak ediyorsun Sehun. "

"Eğer sevgili olsaydık bir gün benim ne kadar gereksiz bir insan olduğumu sana ne kadar yük olduğumu daha çabuk anlardın. Benden gidersen ben yaşayamam Sehun. Doğmuş olması bile hata olan bir insanım nasıl senin yanında durabilirim. Sana olan bağımlılığım ile başa çıkmak zorunda kalmanı göze alamazdım. Bunu fark edersen benden nefret edersin"

"O adam bir gün çıkıp gelecek yarım bıraktığı işi tamamlayacak. O zaman sana vereceğim acıyı azaltmak için yaptım. Gelecek planları yapmadan sadece arkadaş kalırsak daha az üzülürsün"

"Ben seninle arkadaş olmayı bile hak etmemişken nasıl hayat arkadaşın olabilirdim"

Sehun dinlediklerinin şokunu yaşarken zorlukla konuştu

"öyle deme sana bir şey yapmasına asla izin vermem"

"bedenimi yakan ateş artık dayanılmaz olmaya başladı seni istiyorum Sehun"

Elleriyle yüzümü tutmuştu. Kalbim çoktan göğüs kafesimden fırlamaya çalışıyordu. Fısıldar gibi çıkmıştı sesi

"neden Jongin? neden beni istiyorsun?"

Dudaklarıma bastırdığı dudakları ve belime sardığı eli ile beni sıkıca kendine çekti. Dilime ulaşmak için savaş veriyordu. "Sanırım artık ölebilirim"

Sehun bir anda itti.

"Dur Jongin cevap bile vermedin. 8 yaşında çocuk değilsin. Beni yanında tutmak için sevgilim olmaya zorlama kendini"

"hayır Sehun. hayır. Seni istediğim için bunu yapıyorum. Her anımı seninle geçirmek istiyorum"

"bunlar istediğim cevaplar değil. Neden beni istiyorsun Jongin"

"sensiz yapamam"

"neden bensiz yapamazsın"

"yanımda olmazsan nefes bile alamam"

"neden nefes alamazsın"

"sadece gitmesen olmaz mı Sehun."

Sehun sinirle saçlarını karıştırdı

"lanet olsun Jongin! neden neden NEDEN. Neden bana bu eziyeti yapıyorsun söylesene"

"kalbimi biliyorsun Sehun"

"benim bildiğim tek şey senelerdir o kızdan o kıza gitmen"

"Başından beri sadece sana aittim"

"hiçbir zaman söylemeyeceksin değil mi? İstediğim şeyin ne olduğunu bildiğin halde bunu asla söylemeyeceksin. O sikik korkuların yüzünden asla kendini tam olarak bana bırakmayacaksın"

Jongin yere bakıyordu. Yine Sehun ellerinden kayıyordu ve bu sefer tamamen kaybediyordu

"hayır Sehun. Tamamen kendimi sana bıraktım. Çoktan kalbimi de ruhumu da sana bıraktım"

"istediğim şey çok net Jongin. Beni yanında tutmak için ne istediğini değil sadece hislerini duymak istiyorum"

"Söyleyemem Sehun. Olmaz"

"istediğim tek şey bir cümle iki kelime 13 harf başka hiçbir şey duymak istemiyorum"

"söyleyemem"

Sehun yalvarırcasına söyledi

"söyle Jongin"

....

"ne olur söyle"

.....

"Seni seviyorum Kim Jongin. Peki ya sen?"

"bunu söylersem seni kaybederim"

"daha fazla buna katlanamayacağım"

Sonunda arkasına bakmadan giden ben olmuştum "Jongin ne olur her zaman yaptığın gibi bağır. Ömrümün sonuna kadar bir defa söylesen bile olur. SENİ SEVİYORUM diye bağır lütfen Jongin. Beni durdur. Sensiz yaşayamam. Beni böyle bırakma Jongin. Lütfen beni durdur"

Duymak istediğim tek bir cümleydi. Jongin yalvarsam bile söylemedi.

Jongin ondan uzaklaşan gence arkasından bakıyordu. Tüm hayatı ellerinden kayıp gidiyordu arkasından baktığı uzun genç ile beraber. Sehun'un söylemesi için yalvardığı şey şimdi sessizce dudaklarından dökülüyordu

"seni seviyorum Sehun"

"Seni seviyorum"

"Seni seviyorum"

Kendisine sarılarak bağırdı sonunda

"LÂNET OLSUN!"

"Sensiz ölüyorum SEHUN"

~~~~~~~

best friends - SekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin