best friends - Sekai

16. bölüm

Korkuyordum. Linda'nın söylediklerinin doğru olduğunu öğrenmekten çok korkuyordum. Jongin'i kaybetmekten korkuyordum. Öğrenmemesi gerekiyordu.

Jongin çok sinirliydi. Bana acıdığı için yanımda olsa bile şu anda onu kaybetmeye hazır değildim. Bir an önce konunun kapanması gerekiyordu. "Linda'nın söylediklerini öğrenirse benden uzaklaşır."

"Sehun ne oldu? Çok kötü gözüküyorsun. Linda ona bir şey mi dedin? SANA ONU RAHAT BIRAKMANI SÖYLEMİŞTİM"

Jongin'in bağırmasıyla yerinden sıçrayan kız. Sanki korkudan sıçrayan o değilmiş gibi bana döndü

"Sohbet ediyorduk değil mi Sehun?"

"E..vet. Linda'nın söylediği gibi. Ne olmuş olabilir Jongin. Çok yoruldum. Artık köye gidelim. Hemen uyumak istiyorum."

İkisine de bakmadan arabaya binmiştim. Jongin de peşimden tek kelime etmeden gelmişti. Arabayı çalıştırmış sadece yol ile ilgileniyordum.

"Bir sorun olmadığına emin misin Sehun? Ne konuşuyordunuz? Sana istemediğin şeyler mi söyledi?"

Sehun kafasını sakince çevirip Jongin'e baktı

"sevgiline hoşça kal demedin"

"Bu en son önemli olan şey bile değil. Sorularıma cevap alamamaktan nefret ediyorum Sehun. Yüzünü bu hale getiren eğer oysa bunun hesabını soracağım ama bana söylemezsen hiçbir şey yapamam"

Araba kullanmak hiç bu kadar zor olmamıştı. Bir yandan Linda'nın aklımdan çıkmayan sözleri bir yandan Jongin koltukta yan dönerek sırtını cama yaslamış bir şekilde tamamen beni seyrederken yolculuk yapması "birden çok sıcak olmaya başladı"

"Jongin önüne dön"

Sessizce fısıldadı

"seni izlemek istiyorum"

"dikkatimi dağıtıyorsun, dön diyorum"

"Ne olduğunu anlatırsan dönerim"

"bir şey olmadı"

"Üzgün olduğunu biliyorum bebeğim"

"Jongin'in ses tonu hep bu kadar seksi miydi?"

"bana bebeğim deme"

Daha fazla konuşmanın olmadığı yolculukta Jongin araba durduğunda inmemişti. Sehun kapısını açarak

"Yolculuğumuz tamamlandı bayım"

Jongin kapısını açıp onun inmesini bekleyen arkadaşının kolundan çekti. Anlık boşlukla Jongin'e tutunan çocuk şaşkınlıkla onu seyrediyordu.

"Jongin s..en ne yapıyorsun?"

Bu kadar yakından gözlerinin içine baktığında zaten hep konuşamazdı Sehun.

Jongin hiçbir şey demeden Sehun'un yüzünü elleriyle tuttu. Sehun ne olduğunu anlamakta güçlük çekiyordu. Ona yaklaşmaya devam eden dudakları gördüğünde gözlerini sımsıkı kapattı ama az sonra Jongin'in yanağını sıkmasıyla gözleri kocaman açılmıştı

"Benden bir şey saklamandan nefret ediyorum Sehun."

Dedikten sonra hızla arabadan inip bir şey dememe fırsat bile vermeden evine girip kapıyı kapattı. "Jongin'in yüzü kızarmış mıydı yoksa gece olduğu için yanlış mı anladım"

Jongin evine girer girmez kapının arkasında soluklandı. Göğsünün inip kalkmasının yanında aşağıda başka bir şey de orada olgunu hatırlatıyordu. "Siktir Jongin. Kafayı yemiş olmalısın"