18. bölüm

800 44 9
                                    

Jongin bir anda ayağa kalktı

"Senin burada ne işin var. Biz ayrıldık Linda! Benden de çevirmeden de uzak dur."

Linda her zamanki gibi çok kibardı

"Sehun'un doğum gününü kutlamaya geldim Jongin. Ayrılmış olsak da hâlâ arkadaşız değil mi? Sehun'un Seul üniveristesine kabul edildiğini duydum onu kutlamak için boya almıştım. Güzel sanatlar hayalindi değil mi Sehun. Senin adına çok mutluyum. Seul'u tanıdığın için zorluk çekmezsin. Bu köyden gitmeye karar vermekte çok haklısın. Bu eski köyde durmak için hiçbir sebebin yok ne de olsa"

Jongin elindeki içki bardağını yere düştüğünde tüm hayatı ve geleceği ellerinden kaymış gibi hissediyordu. Ayakta dikilebildiği için şanslıydı. Öylece Sehun'a bakakaldı. Sehun'u onu bırakıp gidiyor muydu ve bundan haberi bile olmamıştı.

"Jongin öyle değil. Babam başvurmuş ve kabul edildi hepsi bu. Konuştuğumuz gibi şehirdeki okula gideceğiz. Jongin beni dinle"

Jongin'in donmuş bakışlarına ulaşmak istiyordum.

Tam o sırada kuma düşen bardağı almak için eğilen Linda'nın boynundaki kolye dikkatini çekmişti Sehun'un. Sehun şiddetle Jongin'i itekleyip bağırdığında ne olduğunu anlayan tek kişi Linda'ydı.

"LANET OLSUN JONGİN! BİR GÜN BUNU YAPACAĞINI BİLİYORDUM"

"Sehun ne oluyor?"

"siktir Jongin! Tamam mı siktir git hayatımdan"

Sehun küfür ettikten sonra elindeki bardağı fırlatıp kumsalın sessiz yerlerine doğru uzaklaştı. O Jongin'den ayrılmamak için her şeye katlanırken Jongin en değer verdiği şeyi kolyesini sevgilisine takmıştı. Sehun gözyaşlarına hakim olmaya bile çalışmıyordu. Çünkü artık Jongin onu terk etmişti. "Kafayı yiyeceğim."

Jongin ne olduğunu anlamaya çalışırken Linda'nın boynunda takılı olan kolyeyi gördüğünde her şey açıklığa kavuştu.

"Böyle bir şey yapacağını tahmin etmeliydim. Kahretsin! Sana bunu verdiğimi hiç hatırlamıyorum"

Linda gülümsedi

"Öylece kurtulacağını mı sanıyordun Jongin. Benden sana küçük bir hediye. bundan sonra Sehun'un yok"

Jongin kızın boynundan kolyeyi çekip kopardı ve koşarak Sehun'un peşinden gitti.

"SEHUN BEKLE KONUŞMALIYIZ!"

"NE KONUŞACAĞIZ LANET OLASI ONUNLA YATTIKTAN SONRA EN DEĞERLİ ŞEYİNİ BOYNUNA NASIL TAKTIĞINI MI ANLATACAKSIN?"

Sehun hıçkırarak siyah denize baktı. Burada Jongin ona gelmişti ve tam burada ondan kopuyordu.

"Sabah bana yalan söylerken yüzün bile kızarmadı Kim Jongin. Hiç beni düşündün mü?"

"Söylesene neyi anlatacaksın. Evlenmeye falan mı karar verdin. Ya da beni hayatında istemediğini böyle mi anlatıyorsun?"

Jongin ona bakmayan çocuğun kollarından tutup kendisine çevirdi.

" DÜN GECE ONDAN AYRILDIM. ONUNLA YATMADIM"

Sehun hem bağırıyor hem deli gibi ağlıyordu.

"Güzel bir veda geçirmiş olmalısınız"

"saçmalamayı kes Sehun. Sana kolyeyi ben vermedim. Sarhoş olmuştum o zaman almış olmalı"

"Yalan söylüyorsun. Eskiden bensiz içmezdin bile. Sarhoşken kolyeyi ona vermişsin işte. Bir de yatmadım diyorsun. Neden senin gibi yalancı bir insana inanayım?"

best friends - SekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin