CAN

11 2 0
                                    

Ülfet sinirlenmişti. Falcı kadına ters ters baktı.
-Olmayacak ümitler vermeyin! Sonra çok acı çekiyor.
Falcı kadın söylenene aldırmadan devam etti.
-Ondan bir parça içinde büyüyor.
Hilal heyecanla atıldı.
-Hamile mi yani?
Ülfet gülmeye başladı.
-Hah işte. Yalanlar başladı. Atıyor baksana. Kocası üç ay önce öldü. Nasıl olacak o iş?
Falcı fincanı masaya bıraktı.
-Allah büyüktür. Ol derse olur.
Ülfet içinden söylendi.
-Falcıya bak! Sanki çok kutsal bir iş yapıyor da bir de Allah'ı ağzına alıyor.
Falcı söyleneni duydu ama umursamadı. Hülya buruklaşmıştı.
-Keşke ondan bir çocuğum olsaydı. Ama imkansız.
Hülya gözyaşlarını tutamadı. Ersin'le birlikte kurdukları hayaller aklına gelmişti. Ersin'le beraber hayalleri de ölmüştü. Ülfet kızgınlıkla ayağa kalktı.
-Bu kadar yeter. Hülya'yı yatağından çıkarmak için çok uğraştım. Eski haline dönmesine izin veremem. Hadi gidiyoruz.
Çabucak masadan kalkıp kasaya yöneldiler. Falcı Hülya'nın arkasından seslendi.
-Test yaptırmayı unutmayın! Bir şey kaybetmezsiniz.
Hilal Hülya'yı yalnız bırakmak istemiyordu. Ama Ahmet ve Mario ile buluşması gerekiyordu. Mario İstanbul'da bir yatırım yapacağından söz etmişti. Hilal toplantıya giderken Hülya ve Ülfet bir taksi çağırdılar. Hülya bir an önce yatağa girip uyumak, bütün düşüncelerden uzaklaşmak istiyordu. Ama yatak biraz bekleyecekti. Bir misafiri vardı. Daha doğrusu iki. Ersin'in kız kardeşi Elçin ve onun yaşlarında yakışıklı bir genç. Elçin Hülya'yı görür görmez koşup sıkıca sarıldı.
-Hülya Ablacığım seni çok özledim.
Hülya'nın durgun olduğunu fark edince bir iki adım geri çekildi.
-Neyin var? Hasta mısın?
Ülfet araya girdi.
-Oturalım da ben anlatırım.
Hülya "Önemli bir şey değil. Biraz sarsıldım," dedi. Ayakta duran genç adama döndü.
-Arkadaşınla tanıştırmayacak mısın?
Beyaz pantalon ve açık mavi gömlek giymiş genç gülümseyerek Hülya'ya doğru bir iki adım attı. Siyah dalgalı saçları, koyu renk gözleri ve esmer teniyle bir dergi kapağından fırlamış gibiydi. Elçin gururla genç adamın yanına geldi. Koluna girdi.
-Arkadaşım Can. Hülya Abla, Ülfet Abla.
Can elini uzattı, hafifçe eğildi. Önce Hülya'nın, sonra Ülfet'in elini sıktı. Ülfet genç adama kuşkuyla baktı. Elçin'e döndü.
-Arkadaşınla nasıl tanıştınız Elçinciğim?
Hülya araya girdi.
-Bunları sonra konuşuruz. Ne içersiniz? Karnınız aç mı? Bir şeyler hazırlatayım mı?
Elçin neşeyle cevapladı.
-Karnımız tok ablacığım. Şahane bir kahvaltı ettik Beylerbeyi'nde. İstanbul'da bilmediğim ne kadar çok yer varmış.
Can sevgiyle Elçin'e baktı.
-Daha çok gezeceğiz canım.
Sonra Hülya'ya döndü.
-Ben bir sade kahve alırım.
Elçin de kahve istedi. Sonra anlatmaya başladı.
-Can'la tanışmamız aynı filimlerdeki gibi oldu. Okulun kütüphanesinde ders çalışacaktım. Bir elimde kahve, diğer elimde dört kitap boş masa arıyorum. Tam köşeden dönerken Can'la çarpıştık. Elimdeki kahve üstüne döküldü. Üstü başı kahve oldu.Üstelik bembeyaz giymiş. Ama o kızmak yerine yere düşen kitaplarımı kurtarmaya çalıştı. Çok utanmıştım. Nasıl özür dileyeceğimi bilemedim. Bir kahve ısmarlarsam özrümü kabul edeceğini söyledi.
Hülya çok etkilenmişti.
-Çok romantik.
Ülfet kuşkuluydu.
-O halde mi gittiniz kahve içmeye. Üstü başı...
Elçin sevgiyle Can'a baktı?
-Sırt çantasında eşofman varmış. Kütüphaneden sonra spora gitmeyi düşünüyormuş.
Ülfet iyice huylanmıştı.
-Ya, ne tesadüf. Büyük şans.
O sırada kahveler gelince Can derin bir nefes aldı. Bu Ülfet'in gözünden kaçmamıştı.
Hülya Elçin'i mutlu görmekten memnun olmuştu. Onun üzülmesini hiç istemezdi. Ama Ülfet kadar kuşkucu değildi.
-Can sende mi Elçin'in okulundasın?
Can kahvesini yudumladı.
-Ben MBA için görüşmeye gelmiştim. Okulu da gezeyim dedim. Sonra kütüphanede bu olay başıma geldi. İlk görüşte Elçin'den etkilendim.
Elçin Can'ın yanağına bir öpücük kondurdu.
-Can İspanya'da okumuş üniversiteyi.
Hülya merakla sordu.
-Hangi bölüm?
Can başını eğdi.
-İşletme okudum.
Ülfet'in kuşkusu devam ediyordu.
-Neden orada MBA yapmadın?
Can yutkundu.
-Annem rahatsızdı. Onu yalnız bırakmak istemedim.
-Peki ya baban?
Can huzursuzlaşmıştı.
-O ben küçükken bizi terk etmiş.



SAKIN UNUTMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin