Şans Bazen Tesadüftür

18 4 0
                                    

Merdivenlerdeki kadın ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Cümlesini bile bitirmeden gazeteciler kapıya yönelmişti. Çevresindekilere baktı.
-Ne oluyor burada?
Asistanı koşarak yanına geldi. Patronunun canının sıkıldığını anlamıştı.
-Hülya Saner gelmiş efendim.
-Kim o münasebetsiz? Davet ettiğimi hatırlamıyorum.
-Uçak kazasında ölen milyarder Ersin Saner'in eşi.
-Bak sen sosyete güzeline! Koca parasıyla hava mı atıyor? Benim açılışımın önüne geçemez.
Patronun hışımla merdivenlerden indiğini gören mağaza müdürü koca vücudundan beklenmeyen bir çeviklikle atıldı.
-Hilal Hanım, bir düşünün! Bu mağazamız için çok büyük bir reklam. Yarın bütün gazeteler bizden bahsedecek. Hülya Saner kocası öldüğünden beri dışarı çıkmıyordu. Geldiği ilk yer bizim mağaza.
Hilal Hanım müdüre tiksinerek baktı.
-Gazeteler bizden değil Hülya Saner'den bahsedecek. Ne kalitemiz ne vizyonumuz ne amacımız yazılacak. Hülya Saner'in uğradığı mağaza olacağız. Çekilin önümden Murat Bey!
Müdür süklüm püklüm kenara çekildi. Hilal Hanım'ın asistanına işaret etti. Asistan kız yanından geçerken "Bu kadın çıldırmış. Allah yardımcın olsun!" dedi. Kız kıkırdayarak patronunun arkasından koşturdu. Hilal Hanım kalabalığı yararak gazetecilerin yanına kadar geldi. Gazeteciler onu görünce bir iki adım çekildiler. Ülfet, büyük patron Hilal Darendeli'yi görünce iki adım öne çıktı.
-Kusura bakmayın Hilal Hanım geç kaldım. Biz de size ulaşmaya çalışıyorduk.
Hilal Hanım "Önemli değil," diyerek tam Hülya’nın karşısına geçti. Gözleri ateş saçıyordu. Hülya kafasını kaldırıp karşısındaki kadına baktı. Hilal Darendeli'in asistanı ve mağaza müdürü patronlarının hemen arkasında yerlerini almışlardı. Müdür asistanın kulağına fısıldadı:
--Kıyamet kopacak. Seyreyle gösteriyi. Oh, oh mağaza için harika bir reklam olacak...
Hülya dışındaki herkes patlayacak enerjiyi hissetmiş ve birer adım geri çekilmişlerdi. Tek tük konuşmalar da kesildi. Mağazayı tuhaf bir sessizlik sardı. Herkes Hilal Darendili'den gelecek hareketi bekliyordu. İlk hareket onun yerine Hülya Saner'den geldi. Yavaşça gözlüğünü çıkardı. Karşısındaki kadına sımsıkı sarıldı.
-Hilalciğim burada ne işin var? 226 Hilal Yazıcıoğlu. İnanamıyorum.
Hilal'in gözlerindeki öfke sönmüş yerini sevince ve meraka bırakmıştı.
-Ay, vallahi inanamıyorum. Meşhur Hülya Saner sen misin? Bizim utangaç Hülya Karahoda. İnanmıyorum.
Gazeteciler ve etraftakiler ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı. Sessizlik deklanşörlerin ve muhabirlerin sorularıyla bozuldu.
-Hülya Hanım, Hilal Hanım’la daha önceden tanışıyor musunuz?
-Alış veriş için mi geldiniz?
-Holdingin başına geçecek misiniz?
Hilal mikrofonları iterek yol açmaya çalıştı.
-Hadi Hülya, ofise gidelim. Konuşacak çok şey var.
-Hülya Hanım hayatınız da yeni biri var mı?
Ülfet dönüp bu soruyu soran muhabirin önünde durdu.
-Ayıp, ayıp. Hülya Saner’i başkalarıyla karıştırma. Onu buraya zorla getirdim. Aşk bu kadar çabuk unutulur mu? Acı bu kadar çabuk geçer mi?
Ülfet'ten güç alan Hilal Darendeli'nin asistanı gazetecilere dönüp "Hilal Hanım daha sonra açıklama yapacak. Şimdi alt salondaki sunum ve açık büfe için inebilirsiniz. Lütfen keyfinize bakın!" dedi ve mağrur adımlarla yürümeye başladı.
Hilal, Hülya ve Ülfet'le müdür ofisine geçmişlerdi. Hülya hala Hilal'in dünyanın en pahalı moda mağazalarının sahibi olduğuna inanamıyordu.
-Hilal, ben Halbmond'un sahibini yabancı sanıyordum. Nasıl bu kadar büyütebildin işini?
-Aslında yabancı bir ortağımız vardı. Basınla daha çok o ilgileniyordu. Ama iki yıl önce ayrılmak istedi. Biz de hisselerini aldık.
-Biz derken...
-Kocam ve ben. Biz işte. Liseden sonra Almanya’ya amcamın yanına gittim. Üniversitede tanıştık Ahmet'le. Okul bitmeden evlendik. İkimizin de hayaliydi mağaza açmak. Eee, tekstil mühendisi başka ne ister ki?
"Ay, ne romantik," dedi Hülya.
-Seninle Ersin kadar romantik değil. Nasıl tanıştınız Ersin'le?
Ersin'in adı geçince  Hülya’nın gözleri sulandı. Onun yerine Ülfet anlatmaya başladı.

SAKIN UNUTMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin