Merdivenin başında uykulu gözlerle onlara bakıyordu Felix. Üzerinde ise civciv desenleri olan sarı bir pijama takımı vardı.
Tatlı olduğunu düşündü Changbin. Hemen sonra ise bu düşünceyi kafasından sildi. Ondan nefret ediyordu, tatlı bulmakta neydi?
Salondaki herkesin gözü ondayken onun gözü Changbin'in kucağında oturan Hyunjin'deydi. Ne diye abisinin kucağında oturuyordu?
Çekingen bir şekilde indi merdivenden. Yeni bir ortama girerken utanırdı. Felix tanımadığı insanların yanında oldukça çekingen bir çocuktu, odak noktası olmaktan nefret ederdi.
Ona hayranlıkla bakan Hyunjin'e ters bakışlarını atmayı unutmadı. Changbin ise neden öyle baktığını merak ediyordu.
Hyunjin açık ağzı ile Felix'e bakıyordu. Onu yakışıklı ve tatlı bulmuştu. "Binnie, bu çocuk çok sevimli."
"Binnie mi?"
Dudaklarını birbirine bastırıp Minho'nun yanına aralarına boşluk bırakarak oturdu. Çenesini tutamayıp sormuştu, kıskanıyordu.
O, Changbin ile günde 10 kelime konuşamazken başkalarının onunla yakın olmasını istemiyordu. Felix kıskançtı, hem de çok fazla. Ama bu kıskançlığı abisine özeldi.
Şimdi ise abisinin kucağında oturan bu yakışıklı çocuğa öldürmek ister gibi bakması normaldi.
Dikkatini kendisine uzatılan ele verdiğinde gülümsedi. Aynı şekilde uzattı elini. "Ben Minho." Felix de adını söylediğinde Hyunjin Changbin'in kulağına yaklaştı.
"Bu çocuk da onlardan biri mi?" Changbin ensesine vurarak onu yere ittiğinde Hyunjin ona küfür ediyordu.
Felix kaşlarını kaldırdı. Onların nasıl sevgili olduğunu düşünüyordu. Evet, Felix onları sevgili sanmıştı. Eğer yeni tanıştığı Minho gibi otursa böyle düşünmezdi ama o abisinin kucağında oturuyordu.
"Selam bebeğim, ben Hyunjin. Sen bana kısaca 'sevgilim' de."
Changbin masanın üzerindeki telefonu ona atmak için kaldırınca Hyunjin çığlık atarak Felix'in yanına oturmuştu.
Felix'in ürkek bakışları, Changbin'in soğuk bakışlarıyla buluştu. Abisinin ona bu şekilde bakması onu kırıyordu, kalbini eziyordu.
Hyunjin Felix'i süzerken, çünkü oldukça beğenmişti, Minho iki kardeş arasında gözlerini gezdiriyordu. Bakışmaları tuhaf gelmişti, farklı bir şeyler seziyordu.
"Onun kim olduğunu söyleyecek misin artık?"
Minho'nun yüksek çıkan sesi ile Changbin kırmızı saçlıdan gözlerini çekerek derin bir nefes aldı. Bu dediği karşısındaki çocuğu fazlasıyla kıracak da olsa umrunda değildi.
"Felix benim yeni ev arkadaşım."
Changbin'in yalanı Felix'i bozguna uğratırken bakışlarını yeniden Changbin'e çevirdi. Dolan gözlerinden anlaşılıyordu ne kadar kırıldığı. Changbin de anladı ama umursamadı.
Felix'i arkadaşları ile tanıştırmak istemiyordu. Onları da elinden almasından korkuyordu.
"Öyle mi Felix? Çok sevindim, artık daha çok görüşeceğiz. Söylemeden duramayacağım, çok yakışıklısın. Sevgilin var mı? Eğer yoksa ben s-"
"Hyunjin!"
Changbin'in sertçe uyarması ile Hyunjin gözlerini devirmiş, yüzünü buruşturarak Changbin'i işaret etmişti. "Cidden bununla mı ev arkadaşı olacaksın? İstersen vazgeç ve benimle kal."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hate or Love? | ChangLix ✔
Fanfiction| TAMAMLANDI | Seo Changbin, üvey kardeşi Seo Felix'den nefret ediyordu. ~ "Nefretin de aşkın bir parçası olduğunu biliyor muydun? Bizim kaderimiz birlikte yazıldı, Felix. Sana ulaşmak için önce zorlukları aşmam gerekiyordu, çünkü güzel olan her şey...