22

3.6K 345 487
                                    

"Tamam." Yoldan bakışlarımı çekerek yüzüne baktım. Ancak o bana bakmıyor ve elleriyle oynuyordu. "Bakma öyle. Yardım etmek ister misin demiştin, tamam."

Hastane odasındayen bana bir cevap vermemişti. Ben de düşünmesi için ona zaman tanımıştım. Olayı anlatmış ve daha sonra hastaneden çıkmıştık.

Hala bunca zaman nasıl kandırıldığımı anlamamıştım. Beni gerçekten sevdiğini düşünmüştüm, gözlerinde görmüştüm sevgiyi. Hani gözler yalan söylemezdi, gayet güzel söylemişti.

"Yapmak zorunda değilsin, biliyorsun."

"Yapmak istiyorum."

Kafamı sallayarak dudaklarımı birbirine bastırdım. Kırmızı ışığın yandığını gördüğümde arabayı durdurarak yayaların geçmesini bekledim. İçlerinden birine gözüm takılmıştı. Eşinin elinden tutmuş şişkin karnını okşayarak geçiyordu önümüzden.

Görüntü bulanıklaştığında daha fazla onlara bakmayarak kafamı çevirdim. Bir damla çoktan akmıştı bile. Seungmin'in görmemesini umarak gözyaşlarımı silmek için elimi kaldırdığımda benden önce davranarak yüzümü kendisine çevirmişti.

Islak göz altlarımı gülümseyerek kuruladıktan sonra iç çekerek önüne dönmüştü. Yeşil ışığın yanmasıyla arabayı yeniden harekete geçirirken bana baktığını hissediyordum.

"Onu unutmana yardım edeceğim ama bu biraz zor olacak gibi. Gördüğün her şey sana onu hatırlatıyor sanırım. Unutabileceğine emin misin?"

"O unutamayacağım biri değil Seungmin. Ben sadece baba olacağımı öğrendiğimde çok sevinmiştim. Yaşım belki erken olsa da umrumda değildi, onlara en iyi şekilde nasıl bakacağımı düşünüyordum."

Direksiyonu tutan elimin üzerine kendi elini yerleştirmiş ve okşamıştı. Ona kısa bir göz attığımda gülümseyerek bana baktığını görmüştüm.

"Bunları birlikte atlatacağız. Sana yardım edeceğimi söyledim. İstersen çocuk bile yapabiliriz."

Heyecanla söylediği şeylere ufak bir kıkırtı bırakarak kafamı salladım. "Biz yapamayız Seungmin." Omzularını silkerek elini bacağıma konumlandırdı ve yavaşça aşağı yukarı hareket ettirdi.

"Ama deneyebiliriz."

İçimde bir hareketlenme olurken yanımdaki çocuğun bu utanmazlığı hoşuma gitmişti. Elini tutarak onu durduktan sonra gülümsedim. "Uzun bir süre ilişki istemiyorum, teşekkürler."

"O zaman sana nasıl yardımcı olabilirim?"

"Sadece yanımda ol, bu yeterli."

Ofladıktan sonra geriye yaslanmıştı. Arabayı uygun bir yere park ederek indim ve Seungmin'i kucağıma aldım. Evini söylediğinde Changbin'lerin yan tarafı olduğunu görmüştüm. Bu beni sevindirmişti.

"Bana numaranı ver."

Onu yere bıraktıktan sonra dediğimi yaparak bana numarasını vermişti. "İstediğinde ara, zaman fark etmez." Diyerek zili çaldığında el sallayarak yan kapıya ulaştım.

Kapıyı pembe pijamalı Felix açarken ona gülümsedim ve saçlarını okşayarak içeri girdim. Felix benim küçük kardeşim gibiydi. Onu o gün kavga ederken gördüğümde sevmiştim.

Bana 'hoşgeldin' diyerek sarıldığında ben de ona sarıldım. "Gelen herkese sarılma Felix, beni sinir ediyorsun." Changbin'in her zamankinden aksi çıkan sesi beni güldürürken hep birlikte içeri girmiştik.

Karşımda oturan ikili 10 dakikadır önce birbirlerine sonra bana daha sonra etrafa bakıyorlardı. Onlara bugün olanları anlatmak için ağzımı açtığımda Felix lafları ağzıma tıkamıştı.

Hate or Love? | ChangLix ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin