Burcu ile birlikte bir kozmetik dükkânına girdik. Ben zaten çok makyaj yapan biri değildim. Onu için bir kaç malzeme alıp parfümeri bölümüne geldim. Bence herşey bahaneydi. Koku insanı kendine hatırlatan tek ve yegâne parçaydı. Annemin hep kullandığı bir parfüm vardı. Onu son gördüğümde de onu sıkıp gitmişti evden. Ben de hep o parfümü hep onu özlediğimde odamın hepsine sıkardım. Bir sürede olsa yanımda olduğunu hissetmek için. Çocukluk işte ama büyüyünce de vazgeçemediğim bir çocukluk. Bu yer de hep o parfüm satılırdı. Her gelişimde eğer parfüm bitmişse bir şişe alırdım.
"Merhabalar. Ben şu parfümün pembe renkte olanını alıyorum da devamlı kalmadı mı o parfüm acaba?"
"Maalesef. O parfüm artık rağbetini kaybetti. Bu yüzden firma onun yerine başka bir koku üretti. Onun da kokusu çok güzel isterseniz gösterebilirim."
"Yani bir daha gelmeyecek mi buraya?"
"Maalesef başka bir isteğiniz var mı?"
"Yol teşekkür ederim."
Bu parfüm ilk zamanlar her yerde vardı. Her kozmetik dükkanında. Her mağaza da satılmamaya başladığında sanki annem benden uzaklaşır diye düşünürdüm.
"Şura işin bitti mi? Benim daha öbür mağaza da alacaklarım var da."
"Geldim."
Benim işim bitmişti ama Burcu'nun hâlâ alacakları olduğu için başka mağazaya girdik.
Ben ihtiyacım olduğu için değil de farklı bir şey var mı yok mu diye bakınıyordum.
"Şura şu nasıl sence?"
"Güzel bence ama onun yanına eğer alacaksan şu elindeki ceket daha güzel olur."
"Tamam o zaman deneyeceğim. "
"Tamam ama çabuk ol vaktimiz çok yok."
"Peki. Giyiniyorum hemen."
Burcu bir kaç parça denedi. Beğendiklerini aldı. Kasada ben de aldığım bir hırka ve kazağı ona verdim. Çok sıra vardı. Su alacağımı söyleyip yan da bulunan markete girdim. Su aldıktan sonra kasaya ilerlerken bir adam bana çarptı. Özür dileyip koşarak oradan uzaklaştı. Koşarken yere bir kağıt düşürdü. Kağıdı yerden aldım. Seslendim ama duymadı. Bende kağıdı açtım. Önemli bir şey mi diye.
"Keşke Şura keşke hayat bayram olsa. Ama değil işte. Sence de artık gerçekleri öğrenmenin zamanı gelmedi mi? Bu küçük kağıt aramız da tabi gerçekleri merak ediyorsan. Benden haber bekle. Az önceki çarpanın ben olduğumu da sanmazsın değil mi :)
Büyük Patron
Neydi bu şimdi. Ne gerçeğinden bahsediyor bu kişi. Şaka mıydı acaba? Kimin şakası olacak ki? Şuan ne yapacağımı bilemiyordum. Kim uğraşıyordu öğrenirsem çok kötü olacaktı onun için.
"Burcu arıyor."
"Efendim Burcu."
"Ben aldım herşeyi. Neredesin sen?"
" Marketteydim. Geliyorum. Çocukları arayalım bir saat doldu."
"Aradın mı Yiğit'i "
"Tamam o zaman. Geldim bende."
Suyu alıp hemen Burcu'nun yanına gittim.
"Şura yardım etsene. Çok yoruldum."
"Ver tutayım. Geçirdiğin için teşekkür ederim kıyafetleri."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNI ÇIKMAZDAYIZ
Teen FictionÇıkmazda olanların kendinden bir parça bulacağı bir yer burası sınırları olmayan... Sahiden sınır nedir ki? Kim belirler? Amacı nedir? Kimin umrunda ki? Bu hikayede sınır yok çünkü bu hikayede katı düşüncelere sabit fikirlilere yer yok ! Bu hikaye...