"Ne boş yapıyorsun Yasemin sen?"
"Diyorum ki bu eski sevgilini sırf Emir için terk ettiğini ve artık ne vaat ettiysen Emir'i bir şekilde elde ettiğini. Bakıyorum beraber de gelmişsiniz demek ki artık vaatleri verip gelmişsiniz?"
"Şura hep doğrunun peşinde koşuyordun ya. Banada hep dürüst olmak en iyisi Burcu diyordun ya haklıydın. Bundan sonra hep böyle yapacağım."
"Ah Şura biz de seni uslu bilirdik."
"Bir de gelip bana imada bulunmuştu bir ara Hakan ya baksana demek ki kendi açıklarını kapatmak için bizi suçluyormuş. Demek ki kendisi yapınca herkes yapıyor zannediyordu."
Tek kelime etmeden sınıftan çıktım. Sınıftan çıkınca arkamdan da bağırmıştılar. "Gerçekler acıdır Şuracık." Böyle düşünen insanlar için nefesimi boşa harcayamazdım. Madem herkes namus bekçisi gibi beni ayıplamıştı. Gerçeklerin ne kadar acı olduğunu söylüyorlardı birde onlar tatmalıydı bu acıyı.
Merdivenlerde inip 10. Sınıfların olduğu kata geldim. 10/B sınıfının kapısını çaldım.
Derdinizi böldüğüm için özür dilerim hocam. Rehberlik servisi Ece Aksu'yu çağırıyor.
"Peki çıkabilirsin o zaman Ece."
Ece bana neler oluyor bakışı atıp sınıftan çıktı. Ona herşeyi anlatacağımı ama önce lavaboya gitmemiz gerektiğini söyledim. Çünkü burada konuşursak insanlar duyabilirdi. Lavaboya gidip kapıyı kapattım.
"Bir sorun mu var Şura?"
"Bir sorun var evet. Benden ne zaman istersem yardım edeceğini söylemiştin ya. O yardımı şimdi yapabilir misin?"
"Tabi ki. Senin için yaparım herşeyi. Şuan hayatta olma sebebim sensin. Ne yapacağımı söyle sadece."
"Bizim sınıfla ilgili bildiğin bütün dedikoduları kanıtlarıyla paylaşmanı istiyorum.
"Taş üstünde taş kalmaz ama sizin sınıfta söyleyeyim şimdiden. Çünkü yeni öğrendiklerim bomba."
"Kalmasın zaten. Ayrıca altına da Şura Kafes'ten sevgiler notunu da düş."
Ece bana bütün bildiklerini anlatıp itiraf sayfasında paylaştı. Ayrıca benim isteğim üzerine kişisel hesaplara da atmıştı.
Şimdi bakalım kimin gerçekleri daha acıydı.
Ece sınıfına geçtikten sonra da ben de bizim sınıfın kapısına kadar geldim. Seslere bakılırsa savaş başlamıştı. Ee bunları onlar istemişti. Kapıyı açıp içeri girdim. Beni görünce kavga sesleri yerini sessizliğe bıraktı.
"Ne oldu süt dökmüş kedi olmuşsunuz hepiniz. AA doğru gerçekleri istemiştiniz değil mi?"
"Nasıl nasıl böyle bir yapabilecek gücün var senin?"
"Kaşınan da ben değildim. Açık arayan da ben değildim."
"Şura nasıl beni aldattı bunlar ve sen bir şey demedin?"
"Bunu bende yeni öğrendim Kaan. Fena mı oldu büyük bataklıktan kurtuldun. Ee Elif ne oldu az önce konuştuğun gibi konuşsana. Atıp tutsana yine benim hakkımda. Kendi hakkında da eleştiri yapsana desene sevgiline senin en yakın arkadaşımla kırıştırdım desene. Bari sen bir şey de Mehmet?
Sessizlik hakimliğini koruyordu. Kim bir şey diyebilirdi ki.
"Hakan ne oldu arkalara gitmişsin. Ne oldu kardeşim ayağına yattığın Yasemin ile yattığın ortaya çıkınca? Hadi Yasemin ahlak bekçiliği yapsana yine."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNI ÇIKMAZDAYIZ
Teen FictionÇıkmazda olanların kendinden bir parça bulacağı bir yer burası sınırları olmayan... Sahiden sınır nedir ki? Kim belirler? Amacı nedir? Kimin umrunda ki? Bu hikayede sınır yok çünkü bu hikayede katı düşüncelere sabit fikirlilere yer yok ! Bu hikaye...