Fotoğrafa tıkladım. Biraz yakın durmuştular. Fotoğraf çekilirken normaldi belkide bu yakınlaşma.Yani bu kız ne yapmaya çalışıyordu? Bir fotoğraf ile beni kışkırtmak istiyordu ama bu zevki ona yaşatmayacaktım.Cevap vermeden telefonu kapatıp eve doğru yürüdüm. Tam kapının önüne gelmiştim ki Aysel Teyze evden çıkıyordu.
"Selam Aysel Teyze."
"Hoşgeldin kızım. Ben de tam çıkıyordum. İşlerimi bitirdim. Yemek de hazır."
"Beraber yiyelim Aysel Teyze hem uzun süredir beraber yemiyoruz."
"Çok isterdim ama evde bir sürü işim var kızım. Sonra yesek olur mu? Ha bu arada Burcu ile ilk gününüz nasıldı?"
"Güzeldi. Neyse Aysel Teyze ben seni çok tutmuyayım. Sonra görüşürüz. "
Daha da mükemmel olamazdı. İlk günden yerimi ve sıra arkadaşımı almıştı. Bu rolü de ne yapıp alırdı ama bu sefer ona tolerans göstermeyeceğim. Ne ona ne Yasemin'e.
İçeriye girdikten sonra işlerimi halledip mutfağa gelmiştim. Aysel Teyze yine çok yemek yapmıştı. Babam ile beraber yesek yine kalırdı. En iyisi Alpergili çağırayım. Hem yemek kalmaz hem de Çağan bu matematik konusunu anlatırdı. Eğer başını kaçırırsam bir daha hiç anlamazdım.
Telefonumu alıp Alper'i aradım.
"Alo Alper."
"Efendim kanka."
"Ya ben şey diyecektim. Aysel Teyze yine yemek yapmışta. Beraber gelin yiyelim diyecektim. Hem ayrıca gelirken Çağan ve sen bana bugün ki matematik konusunu anlatırsınız?
"Yemek olur ve böyle davet edilince kim hayır der ki? Yarım saatte geliriz. Sana o konuyu ben anlatırım hiç merak etme. Çağan anlatamaz zaten."
"Tamam sofrayı hazırlıyorum ben. Görüşürüz."
"Görüşürüz."
Telefonu kapatıp sofrayı hazırladım. Acaba Yiğit için de koysam mı tabak? Gelirse koyarım. Kesin zaten Burcu ile olur gelmez zaten beyefendi.
Sofrayı hazırladıktan sonra salona geçtim. Onlar gelene kadar bu rolün repliklerine bakayım dedim. Zaten iki paragraf cümle vardı. Akşam yatmadan iki defa olursam aklımda kalır diye düşünürken zil çaldı. Kalkıp kapıyı açtım.
"Hoşgeldiniz."
"Hoşbulduk."
"Hadi gelin sofra hazır zaten yiyelim."
Yiğit Bey de teşvik etmiştiler. Beraber mutfağa geçtik.
"Burda üç tane tabak var kanka. Saymayı mı unuttun yoksa?
"Ondan değil. Yiğit bizimle gelmeyince buraya da gelmeyeceğini düşünmüştüm açıkçası. Siz oturun ben açayım kendime bir servis."
"Beni çağırmadığını bilsem gelmezdim zaten."
"Seni çağırmadığımdan değil. Belki sevgilin ile vakit geçirmek istediğinden geleceğini düşünmemiştim."
Tabağı koyup masaya oturdum. Benim dediğim ile birlikte hepsi şaşırmıştı ama Yiğit öfke ile birlikte konuşmaya başladı.
"Sen neden bahsediyorsun Şura?"
"Sen ve Burcu'dan söz ediyorum. Fotoğraf atmıştı da bana. Biz sevgiliyiz der gibi."
"Çektiği fotoğrafı sana mı attı?
"Herhalde bu haberi ilk benimle paylaşmak istedi."
"Yiğit bari bize söyleseydin kardeşim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNI ÇIKMAZDAYIZ
Novela JuvenilÇıkmazda olanların kendinden bir parça bulacağı bir yer burası sınırları olmayan... Sahiden sınır nedir ki? Kim belirler? Amacı nedir? Kimin umrunda ki? Bu hikayede sınır yok çünkü bu hikayede katı düşüncelere sabit fikirlilere yer yok ! Bu hikaye...