Bölüm 8

356 102 72
                                    

Notu gördükten sonra etrafa bakındım. Kimse yoktu. Ne yapacaktım şimdi? Bu da kimdi? Benden ne istiyordu? Babama söylemeli miydim? Düşüncelerimle boğuşurken koltuğa oturdum. Sakin olmalıydım. Bu kişi sıradan bir insan değildi. İçimdeki korku,merak ,cesaret savaş halinde fikirlerini söylüyordular. Eğer bu gece babam gelmezse ben nasıl yatacaktım? Sadece o notta yazdığı gibi babamın bana sürpriz yapmasını ümit ediyordum. Düşünceler ile kalmışken zil çaldı. Babam mı gelmişti? Yoksa...

Kapıyı açmadan delikten baktım. Elime de girişteki dolapta olan sopayı aldım. Evde tek kalınca babam her yere bu tarz kendimi savunmam için sopalar koymuştu. Delikten bakınca kimseyi göremedim. Açmalı mıydım ? Sopayı arkama saklayıp yavaşça kilitleri kaldırdım. Kapıyı bir anda açıp sopayı çıkardım. Kimse yoktu. Sadece yerde bir paket vardı. Üstünde de bugün iki defa aldığım o siyah kağıtlardan  vardı. Sopa elimde yavaşça eğildim. Yerdeki paketi aldım. Notu okumaya başladım.

"Kargo hızını beğendin mi? İçinde aradığın parfüm var. Keşke seni annen de benim kadar düşünse:( Bak Şura sen akıllı kızsın. Senin gibi birinin bu yalan tozpembe dünyadan ise gerçek acı dünyayı öğrenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sana bir zarar vermeyeceğim. Hatta gerçekleri öğrenince sen bana teşekkür edeceksin. Doğruları tek başına öğrenirsen herkes için en hayırlısı olacak. Ama eğer başkaları ile paylaşırsan...

Orası da bende kalsın :)

Büyük Patron

"Kızım kapıda ne işin var? "

"Baba sen yarın gelmeyecek miydin?"

"Sürpriz yapacaktım sana. Bu kutu ne?"

"Sipariş etmiştim. O gelmiş kargocu zili çalıp hemen kaçınca bende ona bakıyordum."

"Sopa ile mi?"

"Kimse kapıda olmayınca ne yapayım işte baba tedirgin oldum. Gel içeri geçelim konuşuruz."

İçeri girip kapıyı kitledikten sonra babam ile sarılıp ayak üstü konuştuktan sonra babam  banyoya girdi. Bende kağıdı cebime koydum. Babamın bir şey anlamaması gerekiyordu. Madem kimsenin öğrenmesini istemiyordu. Babam gelince neden not bıraktı? Beni mi denedi acaba? Sakin olmalıydım. Babamın bir şey anlamaması gerekiyordu. Bunu onun iyiliği için yapmalıydım.

"Kızım hediyeni beğendin mi?"

"Çok güzel. Teşekür ederim. Baba aç mısın bir şeyler hazırlayayım mı? Hem sonra da baba kız günü yaparız."

"Aç değilim ama çok yorgunum. Duş alıp dinlensem yarın konuşsak olur mu? Zaten buradayım uzun süre. Konuşuruz bol bol."

"Peki babacığım. O zaman söz ver yarın kahvaltıya götüreceeksin beni bugün yorgunsan."

"Yarın sabah toplantım var. Onun için zaten erken dönmek zorunda kaldım. Başka zaman yapsak güzel kızım olur mu?"

"Neden artık benden kaçıyorsun baba? Benim ile artık neden ilgilenmiyorsun? Ben çok yalnız kalıyorum baba. Sana bu aralar çok ihtiyacım var."

"Ben kaçmıyorum kızım buradayım ben artık yalnız değilsin. Sadece çok yoğunum sana vakit ayıramamın sebebi bu."

"Tamam o zaman. İşlerin benden daha önemli olmadığı zaman konuşuruz. Ben odamdayım."

"Kızım ben öyle mi dedim şimdi."

Hızlıca merdivenlerden yukarı çıkıp odama geçtim. Kapıyı kapatıp yere çömelip oturdum.Beni hâlâ küçük bir kız çocuğu zannediyor. Yalan söylediğinde anlamadığımı ,işlerim var diye beni geçiştirdiğinde ona kanmamı bekliyor ama ben büyüdüm artık. Gerçekleri öğrenmek istiyorum ama bir türlü konuyu açamıyorum. Eğer açarsam aramızın daha da açılmasından ve gerçeklerin beni acıtmasından korkuyordum. Korkunun ecele faydası yoktu.Gerçekleri öğrenmem gerekiyordu. Artık küçük bir kız çocuğu değildim. Gerçekler ile yüz yüze gelmeliydim.

AYNI ÇIKMAZDAYIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin