AYNI ÇIKMAZDAYIZ

Bölüm 14

Salona geçtiğimiz de Emir ile Çağan oynuyordu. Alper de pizzaları gömüyordu.

"Biz de böyle ucundan yesek iyi olurdu aslında."

"Kanka çekinme ye ya."

"Bıraksan yiyecez Alper. Ver bakayım o diğer paketi."

"Ama o benim en sevdiğim ikinci çeşit siz bundan yesenize utanmanıza gerek yok Yiğit. Yabancı değiliz sonuçta."

"Ya bir şey olmaz yani bunlar yeter ki."

"Sadece iki dilim var burada. Ne yapalım dilimi de dilime mi bölelim."

"Bölseniz ne olur ki Yiğit. Çağımız obezite çağı mazzallah kilo felan alırsan kızlar sana bakmaz. Hem Şura sen de kızsın zayıf kalman lazım."

"Alper o zaman keki de ben yaptım. Sen sosa ekmek banar yersin tek."

"Yiğit kek mi yaptı?"

"Yani yarısını o yaptı."

"Alper sana yarısını yediririm. Ben yaptım tabi Çağan."

"Ne bileyim sen yumurta bile kırmassın evde genelde de ondan dedim."

"Emir'i de yeniyorum şimdi. Başka oynamak isteyen var mı?"

"Nereye yeniyorsun bir gol var arada sadece."

"Bir gol var ama sor Yiğitlere ben asla son dakika golü yemem."

"Yani Çağan yerse de tek benden yer hiç şansın yok Emir."

"Neyine varsınız ?"

"Bilmem sen karar ver?"

"Kazanan basketbol da kaptan olur."

"Biz mi belirliyoruz kaptanlığı benim bildiğim maç yapılır en çok basket atan kaptan olur. Eski okulda öyleydi."

"Tamam işte maçı sanal oynayalım."

"Benim daha iyi bir fikrim var."

"Nedir?"

"Bizim bahçede basketbol potası var. Bu oyunu boş verin de gerçek bir oyun oynayın. Zaten bildiğim kadarıyla kaptanlık seçimini yarın yapacaktınız okulda."

"Bana uyar her türlü kazanırım. Sen Çağan?"

"Ben de varım Emir. Bak işte burda kazandığım gibi orada da kazanırım."

"Tamam koçlar siz hadi oynayın. Zaten pizza size ağırlık yapar. Sonra karnınız ağrır oynayamazsınız."

"Alper."

"Ne var abi senin iyiliğini düşünüyorum abicim."

"Yiğit senin aran basketbolla iyi değil sanırım."

"Yok benim aram basketle çok iyi. Kardeşim kaptanlığı daha iyi yapar diye aday olmadım. Birazdan oynayınca anlarsın zaten."

"Öyle olsun. Zaten hepimiz aynı takımdayız  okul da değil mi?"

Biz geldiğimiz için çok şanslı okul işte."

"Umarım öyle olur Yiğit."

"Zaten öyle. Ummana gerek yok."

"Biraz daha kola isteyen var mı?"
Olayı dağıtmak için söylediğim laf havada asılı kalmıştı.

"Madem bu kadar sende idaalısın kaptanlık maçını boş verin yarın zaten okul da yapılacak o. Siz ikiniz ben tek bir maç yapalım isterseniz."

"Emir kendini Kobe mi sanıyorsun sen?

"Yani lafınızı bölüyorum ama Emir çok güzel oynuyor. Okulun en iyilerinden hakkını yiyemem."