HAYAL

105 2 0
                                    

Elimdeki çatalı bırakarak , masadan kalktım . Toprak arkamdan seslendi . Arkamı döndüm . 

'' Nereye gidiyorsun ? '' 

Kaşlarımı çatarak cevap verdim . 

'' Bahçeye çıkıyorum , merak etme kaçmam . '' 

'' Böyle bir şeye kalkışacağını sanmıyorum zaten . Fazla uzaklaşma , birazdan geleceğim . '' 

Sinirli bir şekilde bahçe kapısını açarak , bahçeye çıktım .  İlerleyerek çimenlerin üzerine oturdum . Dizlerimi kendime çekerek  ellerimi dizlerimde birleştirdim . 

Evren ölmüştü . Böyle bir şeyi kendime yediremiyordum . Hatta Aras'ı da Toprak öldürmüştü . İkisi de benim için çok değerliydi . Ben yıllarca onun katilini aramıştım . Evren benim zor zamanımda yanımda olan kişiydi . Sadece sevgili değil , dost ve can yoldaşıydı benim için .  Şu son aylarda neler yaşadığım  hakkında 4 sezonluk dizi olurdu . Keşke , mirası hiç öğrenmeseydim ve buraya hiç gelmeseydim . Keşkeler , beynimi tırmalıyordu. Keşke , Evren ölmeseydi . Keşke , Toprak kuzenim olmasaydı . Keşke ... Keşke Evren'le birlikte bende ölseydim . 

Gözyaşlarım yanaklarıma düşerken , artık hissizliği hissediyordum . Ellerimle çabucak gözyaşlarımı sildim .  Yanımdaki bedeni hissettiğimde soluma döndüm . Toprak 'la dudaklarımız birbirine değecekti . Kendimi aniden geri çekerek , yana kaydım . 

'' Ağlıyormusun sen ? '' 

'' Hayır . '' İnanması zordu çünkü sesim çok ince çıkmıştı . 

Sessizlik , sinirlerimi bozmaya başlamıştı . Ne konuşuyordu ne de başka bir hareket . Cebine uzandı ve sigarasını aldı . Çakmak sigarasını tutuşturmuştu . Onu izlediğimi fark ettiğinde gözlerimi çimenlere çevirdim . 

'' İnci ? '' 

Uzun zamandan sonra birinin bana ismimle hitap etmesi tuhafıma gitmişti . Ona döndüm . 

'' Ne oldu ? '' 

'' Bir hayalin var mı ? '' 

Sorduğu soru garipti . Hem varsa ona neydi ? 

'' Evren ölmeseydi , çok hayalim vardı . Ama teşekkür derim , onu öldürdün . Ve artık hiç bir hayalim kalmadı . '' 

Derin bir nefes alarak ellerini saçlarına geçirdi . 

'' Sana kendinle ilgili bir hayalin var mı diye sordum . Şu Evren 'i falan da unut artık . O öldü . Tamam mı ? '' 

Dudaklarım hafif aralanmıştı . Söylediği kelimeler beynimde yankılanıyordu . Susmaya devam ederken bana tekrardan konuşmamı söyledi . Onu daha fazla sinirlendirmek istemiyordum . Konuşmaya başladım . 

'' Küçükken dünya barışı olsun isterdim . Her gece yatmadan önce savaşların durması için dua eder ve eğer savaşlar olmasa dünya nasıl bir yer olurdu diye düşünürdüm . Şimdi ise sadece kendimle ilgili ve bencilce hayaller kuruyorum . Küçük ben , şuan ki benden gurur duymazdı sanırım . '' 

Kahverengi gözlerini bana dikmiş öylece bakıyordu .  Gözlerimi uzaklara çevirdim . 

'' Biliyormusun ? Savaşlar olmasa bile dünya güzel bir yer olmazdı . Dünyanın kötü olmasının savaşlarla bir alakası yok . '' 

İlk defa ona katılıyordum . Doğduğum günden beri dünyayı sevmezdim . Düşünce meselesiydi sanırım . Etrafımda ki kişiler o  kadar mutluyken , ben değildim . O yüzden sevmezdim . Şimdi durum değişmemişti . 

'' Ben içeriye gidiyorum . '' 

Ayağa kalkarak yürümeye başladım .  Kapıyı açarak içeri girdim .  Koltukların üzerine dağılmış gazetelere baktım . Şuan yapabileceğim mantıklı bir şey yoktu . Sadece Topraktan uzaklaşmak istemiştim . Ve bunun bir açıklaması yoktu . Saf bakışlarla etrafa bakarken , kütüphaneye gittiğimizde aldığımız kitapları hatırladım . Koşar adımlarla odama çıktım .  Kitaplara bakarken hepsini okuduğumu hatırladım . Bu evde yapılacak bir şey olmalıydı . Lanet olası telefonum bile yoktu ortalıkta . Odadan çıkarak sessizce Toprağın odasına girdim . Hava kararıyordu . Toprak gibi birisi kitap okur mu bilmiyordum ama burda yapılacak bir şey olmalıydı . Dolaplarına bakarken dolabın içinde bir dolap daha olduğunu gördüm . Kilitliydi . Anahtar buralarda olmalıydı . Çekmecelerine baktım . Bir cüzdan vardı ve içi boş kağıtlarla doluydu . Anahtarı içinde bulunca , rahatladım . Küçük dolabı açtım . İçinde kitaplar vardı . Kürk mantolu Madonna , Gündüz Sefası ve adını bilmediğim bir sürü kitaba şaşkınlıkla bakarken , Bana ikimizi anlat adlı kitabı elime aldım . İçinden düşen resimlere baktım . Yere eğilerek resimlere göz gezdirdim .  Küçüklüğümden itibaren çekindiğim bütün resimler sanki buradaydı .  Şaşkınlıkla gözlerimi büyütürken , arkamdan soluyan nefesi duyduğumda arkamı döndüm . 

'' Burada ne yapıyorsun ? ''  Sinirle söylenmiş bir söz değildi bu . Gayet sakin ve beklenmedik bir şekilde konuşmuştu Toprak . 

'' Şe - şey ben kitap bakıyordum , okumak için  . '' Titreyen bedenimi sakinleştirmeye çalışırken , ne olacağını düşünüyordum . 

Geri geri giderken , ummadığım bir anda kendimi yatakta buldum . Toprak yanıma yaklaşırken kalkmaya çalıştım . Ellerimi tutarak beni daha da geri bastırdı . Sakin olmaya çalışıyordum . Kalp atışlarım benden bihaber şekilde atıyorlardı . Gözlerimi kapatarak sıktım . 

'' Gözümün önündeyken sana dokunamamak haksızlık değil mi ? '' 

Bu yanlıştı . Burada olmam yanlıştı . Benim hayatta olmam yanlıştı . Söylediği cümle yanlıştı . Ben artık yorulmuştum . Hiçbir tepki vermeden gözlerimi kapatmaya devam ettim . 

❄❄❄❄

Şarkıyla okumanız tavsiye edilir . Veya kendi istediğiniz şarkıyla okuyabilirsiniz . 

Yazarınız bunları yazarken çok şey hissediyor . Belki ben istediğim yerlerde olamayacağım ama , yine de okuyanlara teşekkürler . 

Uzun HikayeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin