8. BÖLÜM: "HİSLERİN HAFİFLİĞİ"

313 188 69
                                    

24 Ocak 2018saat 12

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

24 Ocak 2018
saat 12.40

Hislerin görünmeyen bir hafifliği; ama inanılmaz bir ağırlığı vardı içimde. Düşünceler kafamın içinde artık hız kazanmış, geçtikleri yerlerin ağrıya yüz tutmasına sebebiyet veriyordu.

Bu benim dedektiflik alanında ilk işimdi. Belki beynimin bu kadar dolu olma sebebi bu idi. Kendimi kanıtlama çabam veya ilkin vermiş olduğu merak ve heyecan... Bildiğim tek şey artık gördüklerimin aklımda hiç silinmeyecek yerler edinmesiydi. Gördüklerim, duyduklarım ilk defa bu kadar önemliydi benim için.

Toplantı odasında olan sessiz havayı Emre'nin telefonla olan konuşması bozuyordu. Bir ara uzun süre karşı tarafı dinleyip sessizliğe gömülmüştü. Ama cevap vermek yerine dışarı çıkmayı tercih etmişti. Son zamanlarda üzerinde olan tuhaflığın farkında olsam bile bunu kurcalamamam gerektiğini sürekli hatırlatıyordum kendime. Ama meraklı yapım da zorluyordu beni.

"Tuhaf," dedi Meral, elindeki kalemlerle uğraşmayı bırakıp. "Emre bu aralar çok içine kapandı. Neredeyse hiç konuşmuyor... Eskiden iyi-kötü çoğu fikrini dille getirirdi. Şimdi onu da yapmıyor."

Meral aklımdan geçenleri dile döktüğünde derin bir nefes almıştım. En azından sadece ben düşünmüyordum onda tuhaflık olduğunu... Aralarına yeni katılmış olduğum için Emre'nin sessiz hallerinin kişiliği olduğunu sanıyordum. Ama Meral de benimle aynı şeyleri düşündüğü için bir sıkıntı olduğuna şimdi emindim.

Hemen yanımda oturan Ömer başını masaya yasladığında omuz silkti. "Atakan, Emre'nin ev taşıma işlerinden dolayı meşgul olduğunu söylemişti. Belki bunun yanında birkaç özel sebep daha vardır."

"Özel bir sebep olsa bize söyler." diye karşı çıktı Meral. "Hem bize anlatmasa bile Atakan'a kesin anlatırdı."

Bu sefer bütün bakışlar duvara yaslanmış olan Atakan'a döndüğünde, umursamaz bir tavırla yanımıza ilerlemişti. "İnsanlık hali. Belki canı sıkkındır." diyerek geçiştirdi bir miktar. "Zaten Emre sizin gibi sohbeti muhabbeti seven biri de değil. Sadece bu aralar hiç sevmemeye başladı, o kadar."

"Veya bilmediğimiz bir kız arkadaşı var."

Ömer gözlerini kısarak kendi teorilerini üretmeye başladığında, Meral şaşkın bakışlarla ona eşlik etmişti. "Olabilir mi?" dedi fısıltıyla karışık bir tonda. "Veya platonik ve aşk acısı çekiyor."

Ömer ve Meral yürüttükleri teorilerin çok mantıklı olduğundan emin gibiydi. Atakan'dan onay beklercesine ona döndüklerinde, Atakan omuz silkti. "Bilmiyorum. Bana böyle bir şey demedi."

GEÇMİŞİN LANETİ -Rotanin-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin