19- Eğlenelim!

14.4K 596 324
                                    


Merhaba!! Umarım herkes iyidir ❤ Beğenmeyi ve yorum atmayı unutmayı lütfen 🤗💕

*****

Ulaş'ın ne kadar yakışıklı bir erkek olduğunu neden şimdi anlıyordum ki ben? Yani çok fazla olmasa da epeydir beraberdik işte ama daha yeni yeni fark ediyordum yakışıklılığını. Baksanıza ne kadar pürüzsüz bir teni var! Ve dudakları! Kalın bir çizgi halinde! Gözleri kopkoyu bir kahverengi ve kaşları genelde pek önemsemeyen erkeklere nazaran düzgün. Ah o dağınık saçları peki? Her türlü sanki biraz fazla nefes kesici. Hele ki ya profilden görseydiniz onu herhalde yapışırdınız yakasına!

Benim de yapmak istediğim bu olsa da tek yapabildiğim onu hiç çaktırmadan izlemek ve bu birden yükselen hormonlarımı dizginlemeye çalışmaktı.

"Öykü?"

Evet Ulaş, buradayım. Ne kadar da harika görüyorsun öyle? Ah o dudaklar.... Film yıldızı mısın yoksa? Doğruyu söyle hemen şimdi!

"Öykü?"

Birden gözlerimin önünde parmak şıklatılmasıyla yerimden sıçramış, kendime gelmiş ve gerçek dünyaya geri dönmüştüm. Ali vardı, Ecrin vardı ve artık yan profilde durmayan Ulaş vardı bana bakan.

"Ne yedin ama gözlerinle Ulaş'ı?" diye alay etti Ali benimle. İma ettiği şeyin farkına varınca gözlerim kocaman kocaman açıldı şokla.

Bunca zaman Ulaş'a mı bakıyordum dalgın dalgın!? Ben çaktırmadan onu inceliyorum zannederken salak gibi dalıp baya baya onu mu izledim bunca zaman yani? Sapık bir aşık gibi!!

Ne!?

"B-ben... Dalmışım öyle."

Ecrin kıkırdadı beni işaret ederken. "Çeneni avuçiçine yerleştirip sırıtarak Ulaş'ı seyrediyordun Öykü."

"Hayır! Hiçte bile!"

Ulaş uzanıp elinin tersini alnıma koydu ateşimi ölçmek için. "Ateşi de yok."

"Bakmıyordum dedim!" diyince Ecrin ve Ali gülerek ellerini havaya kaldırmıştı suçsuzum dercesine. Sonra önlerine döndüler kıkırdayarak. Ah sinsiler! Saldılar bombayı, şimdi de kaçıyorlar!

Ulaş ise hala daha anlamlandıramamış gibi gözüküyordu fakat derin bir nefes alıp önüne döndü. Nasıl da güzel nefes alıyordu öyle? Her hareketi erkeksi geliyordu resmen bana.

Gözlerimi ondan çekemezken ben de derin bir nefes aldım. "Çıkışta sana gidiyoruz değil mi? Bir şey demedin daha?"

Ulaş'ın yutkunduğunu görmüştüm. Gerilmiş gibi duruyordu sebebini anlayamasam da.

"Cevap vermeyecek misin?" dedim ona doğru yaklaşırken. Neden cevap vermiyordu ki? Evine gelmemi istemiyor muydu yoksa? 

"Önüne dön Öykü." dedi yeniden yutkunurken. Konuşmakta, daha doğrusu odaklanmakta zorlanıyor gibiydi.

"İstemiyor musun yani beni evinde?" diye mırıldandım yüzüm asılırken.

"Öykü," dedi bana doğru dönerken. "Birden evime gelmek istiyorsun bu cilveli hallerle." diye fısıldayarak devam etti. Bu sırada yüzünü yüzüme yakınlaştırmıştı ve fısıldarken sesinin ne kadar erkeksi olduğunu söylemiş miydim?

"Hıhı..." diye mırıldandım tekrardan yüzüne bakarak dalıp gitmeye hazırlanırken fakat Ulaş beni bundan kurtarıp omuzlarımdan tutarak hafifçe sarstı.

"Öykü... İyi misin sen?" diye sordu. "Şöyle davranınca... Kötü oluyorum tamam mı? Eski usturuplu utangaç Öykü gibi davranmaya başla hemen."

SerseriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin