Küçük kırmızı kurdaleler

hayaller & gerçekler

Hayal etmek kötü değildir,
Sadece ,
gerçekleşmeyecek kadar güzel,
Hayallerin içinde yaşamak,
"KÖTÜDÜR"...

SİYAH İNCİ...

Sabahın erken saatleri dört gibiydi, küçük gelin meleğin sesine uyanmış beşşiğin kenarına yere oturup kucağındaki kızını emziriyordu.

Hayatında çok şeyin değiştiğini biliyordu, lakin hepsinide tam olarak anlamış değildi.
Sanki sonu olmayan bir labirentin içinde dolanıp duruyormuş gibi hissediyordu, kucağında karnını doyurmak için iştahla göğsünü emen kızına baktı .
Daha kendisi 16 yaşında iken bir yaşında kızı vardı, berrağın evden kaçmasının üzerinden üç ay geçmesine rağmen hâlâ bir haber yoktu, o gün serdar sabaha kadar aramış lakin berrağın o adamla gittiğinden başka bir haber bulamamıştı.
Bu aile içerisinde dahada soğuklaşmaya neden olmuş, Neslihan hanımın etrafa karşı kini artmıştı, ve yine öfkesini kusacak ,tüm hıncını çıkaracak biri lazımdı, tabiki de bu kişi kader 'di.
Belki lu son üç ayda sıkılık daralmağı kadar başka bir gün yoktu, eziyetleri, suçlanaları bitmek bilmiyor ,aksine dahada artıyordu.
Serdarda ondan farklı bir durum sergilemiyordu, kız kardeşinin kaçtığı haberi yakın çevresinde yayılmış herkezin dşlinde idi, buda bir abi olarak onu etkiliyordu.
Karısına ve kızına olan ilgisi taöamen kesişmek üzereydi, sanki çıkmaza girmişte seçmesi zor bir anda gibiydi.

Neslşgan hanım kızı bu evden gitmiş olması ve salak kaderin hâlâ bu evde olnası. Onu delirtiyor, kaserin çalışması için baskı kuruyordu, önceleri sadexe kadere yaptı piskolojik baskıyı şimdi ise kızının üzerinden yapıyordu.
Manası azaldığında almıyor, bebeğin sütüne su karıştırıp içirmesi için baskı yapması , yada bezinin sürekli bitmesinden yakınıp, "bu çocuğun altını çok çabuk değiştiriyorsun . Bak daha sadece bir kere işemiş "diyerek bez dolana kadar değiştirmiyor ,bebek pişik oluncadada" ılık su ile temizlemiyırsun ,ondan yara oluyor kızın altı "diye serdarın yanında çoçuğa bakamadığını ima ediyor hatta kışkırtıyordu.
Kader onun basjılarına daga fazka dayanamamış ve srdara çalışmak istediğini söylemişti,
Serdar önce karşı çıksa, 'bebeğe kim bakacak dediysrde neslihan hanım kendifinin bebepe bakacağını ifade etmesinden sonra kader serdarın muhasebeciliğini yaptığı tekstil firmasında işe başlamıştı.
Üretim bölümünde çırak olarak başlamıştı kader.
Serdar kendisinin kocası olduğunu kimseye söylemesini istememiş, hatta iş yerinde bile tanımıyormuş gibi yapmasını istemişti.

İlk iş gününde iş yerinin arka sokağında indirmiş kaderi ve kendisinin tek başına gitmesini istemişti, kader serdarın böyle davranmasının nedeninin ,serdarın ünüversite okumuş ve yönetim bölümümde calışırken kendisinin üretim bölümünde bir çırak (ortacı) olarak çalışmasından kaynaklandığını düşünüyordu, yani kocası ondan utanıyor olabiirdi. Birde yaş aralığının fazla olmasındanda kaynaklı olabileceğini düşünüyordu...

İşyerine gittiğinde orta yaşlarda usta başının ona işyerimi tanıtması yapacağı işi göstermesiyle başlamıştı, biraz zor olmuştu aslında sürekli insanlar ona bakıp konuşuyor, jiç bilmediği işlerde sürekli yanlış yapması onu bayağı yormuştu. İlk konuştuğu kişi işyerinin en rengli kişiliği olan çicekti.

Ona işi göstermiş, "aaa ne güzel sarı saçların var. " yada " yaaa sen evlimisin ? allahım evde kaldım" diye durmadan soru soruyor, yakınıyordu.
Yemek zananında bile gözleri sersarı aramış lskin bulamamıştı.
Masada tek otururken çiçeğin onun yanına oturmasıyla etrafına bakmayı bırakmıştı.
"Ah canım boşa bakma yakışıklı göremezsin buralarda, hepsi sümüklünün teki bunlar ," kader gülümsedi önündeki çorbasından içmeye başladı.
"Ahaaa !!!"