Küçük kırmızı kurdaleler

yasak aşk

aşk,
aşk su gibi berrak ,temiz, saf ve kalbin ihtiyacıdır.
her şekle her kaliba girer, helâl olanada haram olanada.
kalp çöl,  aşk su dur, aşkın suyunu içmeyen kalp kurur gider yok olur.
aşk  karşılıklı ise yeşerir fidan olur , dal olur.
eğer yasaksa ,ateş olur. kor olur , kül ve haram olur...
×××××
karanlik ve boş sokaklar.
gecenin bir yarısında,  iki adam.
birisi içkinin verdiği sarhoşluk .
diyeri ise şehvet ve aşkın sarhoşu..

yalpalanarak yürüyorlar.
biri digerinin koluna girmiş,  evine götürüyor.
evin önüne  gelince duraksadılar.
demir evin ikinci katına baktı,  kendisinin olmak istediği eve arkadaşını, dostunu getirdi.
üstelik hoşlandığı kiza eziyet edeceğini ,  ona acı çektirecegini bile bile.
demir kaderi ilk defa düğünde  görmüştü.
o zaman evli oldugunu, serdarin karısı olduğunu bilmiyordu.
kader ciceklerin yanında  , utangaç ve masum bir şekilde duruyordu.
elbisesini düzeltiyor, yada elleriyle oynuyordu.
o bu tür  kıyafetlere  alışık olmadığı belliydi.
küçüktü çok küçük ,narin bir çiçek gibi .
güzelliğile , kokusuyla baş döndürüyordu.
orada öylece duruyordu.
demir istemsizce onu izliyordu.
onu daha öncede,  arkadaşının mahallesine yakin bir yerde görmüştü.
o zamanda yanindan geçerken bakakalmıştı , ama o bakmamıştı bile.
yasemin kokusu içini yakıp geçmişti , onu bir kez daha göremeyeceğini düşünüyordu.
oysaki kaderleri onu yine karşılaştırdı.
sonra düğünde gördü,  yaninda geçip gitti. gözleriyle onu takip ettiginde en yakin arkadasinin masasinda olduğunu gördü.
serdarin iki kardeşi vardi.
bu kimdi ozaman?  arkadaşının yanına geldi.
umut ederek sordu.
"kardesinmi"? diye.
ama serdarın cevabi onun kolunu kanadını kırdı.
ilk göründüğünden beri sevdiği kızın başkasının kadını olduğunu öğrenmek yıkmıştı onu.
haznedar hanim hastalanınca kaderin çırpınışları gördüğünde hayran kalmisti ona.
birde neslihan hanımın  kadere yaptıklarını ordaki dedi koduculardan duydugunda içi parçalanmıştı.

gunlerce onu düşünmemeye çalıştı,ama unutmak isterken rüyalarında bile onu görüyor,hayallerinde dahada sevdi onu.
sonunda dayanamadı, sonu ne olursa olsun görmeliydi  onu.
kapiyi çaldı, içeriden sesini duymuştu,  sesini duyduğunda  o an içini bir heycan,  bir sevinç kaplamıştı.
anlasilan evde kimse yoktu daha iyi konuşa bilirdi.
kapıyı  açmadı,  acamayacagini serdara telefonla ulaşa bileceğimi söyledi.
bir kez daha anladim onun kocasina sadik bir kadın olduğunu.
baskasinin karısıydı o.
en yakin arkadaşının karısı, kendesinin ise yasak aşkıydı.
icimdeki söze karşı koyamadım, serdari aradim.
oda yakinlardaymis zaten aradigima sevindi.
biraz sonra yanıma geldi.
kapiyi bu sefer o caldi. iceriden" kim o denince ," serdar cevap verdi.
kocasının sesini tanıyınca açtı kapıyı.
kapi açılınca  onu gördüm , cicekli elbisesi saliverdigi sari saçları ve yine beynimi zorlayan yasemin kokusu.
bana bakti bir an icin ,o an bir sene gibiydi.
onun her anini izliyor kalbine kaydediyordu.
bir an tedirgin olmuştu hissettimi acaba onu izlediğimi  lavaboya gideceğimi söyleyip  odadan çıktım.
karşıdaki mutfakta kaderi gördüm, babaannesine götüreceği yemekleri hazırlıyordu.
yanina gitmek istedim,ama olmazdi.
ayaklarim beni ona dogru sürüklüyordu.
tam arkasinda durdu.
kokusu , ahenkle dans edip, cazibesiyle beynini, döndürüyordu.
sari saclari, ince bedeni ,onu dahada kahrediyordu .
sarmak istemisti, kollariyla bu narin bedeni ama ona haramdı.
saramazdı,  dokunamazdı başkasının namusuna.
aniden döndü.
kaşlarını çatmış, şaşkınca  bana bakıyordu.
o güzel gözlerini üzerine
dikince konusamadi bir an.
bogazina düğümlendi sanki.
en cokta onun kurdugu cümle yaktı onu.
"bir seymi istedin abi."dedi
abi bu kelime onunla arasindaki ucurumu hatırlattı,  sanki bana öyle bakma ben senin değilim der gibiydi.
gözleri yaşardı, tuvaletin yerini sorup lavaboya gitti.
aynaya bakamiyordu.
utanıyordu, kendisine haram birine baktığı icin  utanç duyuyordu.
ama elinde degildi, binlerce kadin onu istiyordu.
nereye giderse gitsin muhakkat bir kadin onun telefonunu istiyor yada ondan hoşlandığını söylüyordu.
onlar yalanci ve sahtekar ama kader gerçeğin ta kendisi .
kendine zulum etmelerine ragmen şerefi , namusu, ailesinin onuru için   bu olanlara katlanıyordu.
ona aşık oldugu icin pişmanlık duymuyor, aksine keske onunla önce evlenseydim diye kendine kızıyordu.