16 -"Bütün canlıları severim."

10.6K 477 92
                                    

Merhaba :) Genelde iki hafta arayla bölüm paylaşıyorum. Sadece cumartesi, pazar, pazartesi günleri boşum. Diğer günler dershanem var. Sizin ısrarlarınız beni yazmaya itiyor ama bunu değiştirmem imkansız gibi bir şey. Bu bölümde okuyacağınız ilk sahne sizi yanıltmasın. HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM! Yorumlarınız çok tatlı ve samimi. Hep böyle kalmamız dileğiyle *_* BÖLÜM ŞARKISI: EMRE ALTUĞ -SEV DİYEMEM

YENİDEN

Bölüm 16

-6 Yıl Önce-

Lise defterinin kapanmasına sayılı günler kala, Gamze arkadaşlarıyla birlikte sınıfta oturmuş sohbet ediyordu. Üniversite sınavı çok yakın bir zamandaydı fakat test çözmekten yorulan bünyelerini dinlendirmeleri gerekiyordu. Üstelik çok mühim bir meseleleri vardı. Betül'ün fazlasıyla erken olan evliliği üzerinde konuşulacak tonla şey birikmişti. "Emin misin Betül? Sonuçta evlenmekten bahsediyoruz. Kendini hazır hissediyor musun sahiden?" diye sordu Gamze arkadaşına. Evliliğin düşüncesi bile büyük bir ağırlık gibiydi. Betül'ün, üstesinden gelebileceği bir şey olduğundan emin olmadığından dolayı arkadaşı için endişeleniyordu.

Betül ise bu zamanlarda arkadaşlarının desteğini beklerken bambaşka sorunlarla karşılaşınca somurttu. "Ben eminim Gamze. Bizim için başka bir çıkar yol yok. Bu evlilik olmak zorunda!"

Gamze alt dudağını sarkıtarak başını sallamakla yetindi. Betül bayağı kararlı görünüyordu. Aşk resmen gözünü kör etmişti. Onları umursamayacağını daha net ifade edemezdi herhalde.

"Sen de dünden razıymışsın yani Betül." diyerek Betül'e takılan Seda'ya gözlerini devirdi. Seda söz konusu olduğu zaman yaptığı en belirgin hareket buydu. Betül'ün yerinde dikleştiğini görünce yeşil vadileri onu takip etti. "Çünkü Metehan'ı seviyorum ve onunla olabilmek için son şansım evlenmekse, evlenirim." Nasıl da aşıktı Betül... Metehan'a muhtaçmış gibi, onsuz yaşayamazmış gibi böylesine büyük bir kararı alabiliyordu. Betül hep cesurdu zaten. Ürkek olan taraf Gamze'ydi. Duygularıyla yaşayan Betül'ken, mantığını devreye sokan da Gamze'ydi. Belki de bu yüzden tam anlamıyla mutlu olamıyordu. Herkese akıl vermekte üstüne yoktu ama kendine gelince aptal gibi davranıyordu. Korkuları, çekinceleri, şüpheleri hayatına yön vermesi gerereken hislerinin önüne geçiyordu. "Son söz senin elbette. Ne istersen, o." diye mırıldanıp sırasından kalktı. Betül'ün köşe sevdası yüzünden yıllarını kenarda oturarak geçirmişti. Şimdi de kolayca o atmosferden sıyrılmıştı. Sırtına süzülen kumral saçlarını karıştırdı. En yakın arkadaşı evlenecek raddeye gelmişti ama o hala yerinde sayıyordu.

Ceren telefonuyla olan meşguliyetini birkaç dakikalığına bırakıp ayağa kalkan Gamze'ye seslendi hınzırca. "Bak burada kim var?" diye uzatarak sorarken elindeki telefonu havaya kaldırıp salladı. Gamze gözlerini kısarak ekranı görmeye çalışırken mecburen eğilmişti. O sureti gördüğündeyse önce kalbi pır pır etmiş, ardından cinleri tepesine çıkmıştı. Arkadaşlarının bu imaları onu her zaman fazlasıyla zor bir durumda bırakıyordu. İçindeki savaşı alevlendiriyor ve acımasız askerlerini hırsla meydana çıkarmasına neden oluyordu. "Bundan bana ne?" dedi aksice. Ceren'in, kantinde Betül ile sarılırlarken çektiği fotoğrafta, tam arkasındaki masada oturan Ersan da gözükmüştü. "Bunca zahmete gireceğine benden fotoğrafımı isteseydin keşke Gamze'ciğim." demişti Ersan o gün. Gamze ise onun bu rahatlığına deli olmuştu.

Betül sırıtarak araya girdi. "Herkesi kandırabilirsin, kendini bile. Ama bizi kandıramazsın Gamze." Göz kırparak Gamze'yi çıldırttığında, Seda da bu küçük oyununa ortak olmaya karar verdi. "Fazla naz aşık usandırır, Gamze'ciğim. Sonra bal gibi çocuğu kaçırdığınla kalırsın." Gamze'ye "Bilemiyorum yani" bakışını atıp bacak bacak üstüne attığında, genç kızın deminki kendinden emin ifadesi bozuluvermişti. Ersan'ın ondan vazgeçeceğini düşünmek bile istemiyordu. Şimdi kızlardan bunu duymak nedense canını çok acıtmıştı. Fakat bozulan moralini onlara göstererek, istediklerini elde etmelerini kesinlikle istemiyordu. Boğazını temizleyerek asice saçlarını savurdu. "Aman!" dedi yüzünü ekşiterek. "Çok beğeniyorsan sen talip ol." Halbuki bu gibi bir durumda Seda'nın saçını başını yolabilecek potansiyele sahipti. Lakin asıl niyeti arkadaşlarını Ersan'ın onun umurunun kenarında bile olmadığına ikna etmekti.

YENİDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin