Sınıftan koşarak çıkan Prof. Xavier'a gülümsemeyle karışık bir tedirginlikle bakan diğer öğrencilere baktım.
Buradaki herkesin dili, dini, ırkı farklıydı belki de. Ama ortak olan tek bir şey dahi olsa, sonuçta vardı: duygular.
Sıramdan kalkmaya hazırlanırken sol kolumu tutan Sofia'ya baktım. Gülümsüyor ve anladığım kadarıyla aşağıya birlikte inmek istiyordu. Kaçamak bir şekilde Jeff'e baktım ama o çoktan sınıftan çıkmıştı. Keza Pierre de öyle...
Neden tanıdığım tüm erkekler hödük gibi davranıyordu? İnsan bir bekler canım!
Bahçeye adımımızı atar atmaz esneme hareketleri yapan Prof. Xavier'ı gördük. Bir yandan da herkese hitaben, "Hadi çocuklar, amma yavaşsınız he!" diyordu.
Dersi işlemeye bu kadar hevesli oluşu hoşuma gitmişti. Normal bir okulda Beden Eğitimi dersi neyse C.L. Academia'da da Dövüş Sanatları dersi o demekti herhalde. Fakat bu düşünce, görevliler tarafından getirilen minderleri görünce aklımdan 'puf' diye silindi.
Hepimiz birden, "Evet, ısınma egzersizlerini tamamladığımıza göre sizi ikişerli gruplara ayırmaya başlayabiliriz!" derken elindeki sınıf listesini inceleyen Prof. Xavier'a baktık.
En kötü ne olabilirdi ki? Hadi hayırlısı...
"Adını okuduklarım yan yana geçsinler lütfen." dedikten sonra Jeff'in ayağı sakatlandığı için diğer 24 kişiyi ikili gruplar halinde eşleştirmeye başladı.
"Sofia ve Kalyani, Minho ve Zoya, Luna ve Kumsal,..." diye saymaya devam ederken adımın söylendiğini duyunca etrafıma bakındım.
Luna da kimdi? Gerçi birkaç kişi dışında kimseyi tanımıyordum ki.
Yavaş yavaş herkes ikili bir düzen oluştururken yanıma gelen kıza gülümsedim. Luna olmalıydı. "Sen Kumsal olmalısın. Baksana, neredeyse bizden başka herkes eşleşti." dediğinde başımı salladım.
"Memnun oldum." deyince "Ben de." diye karşılık verdim.
Prof. Xavier, "...ve son olarak Pierre ve Ethan." dedikten sonra "Gönüllü var mı?" dediğinde elini kaldıran Ethan'ı yanına çağırdı ve birlikte bahçenin ortasındaki kocaman mindere doğru ilerlediler.
"Dersimiz Dövüş Sanatları olabilir ama iyi bir saldırı yapmak için öncelikle iyi bir savunma yapmayı öğrenmelisiniz. Bugünkü ilk derste, size elinde bıçak gibi keskin cisimlerle saldıran birini nasıl savuşturacağınızı öğreneceksiniz. Başlayalım bakalım. Herhangi bir elinde bıçak varmış gibi saldır bakalım bana, Ethan." dedi Prof. Xavier.
Profesör'ün dediğini yapmak üzere hücuma geçen çocuğu pür dikkat izlemeye başladım.
"Avustralya'dan gelmiş. Çok fazla kanguru dövüşü izlemiş olmalı." diyen Luna'ya baktım. Komik miydi şimdi? Belki biraz...
Profesör, Ethan'ı kolundan yakaladığı gibi ters çevirmiş ve yüzüstü yere yatırmıştı. Her şey o kadar hızlı gerçekleşmişti ki neler olduğunu ancak yerde kıvranan Ethan'ı gördükten sonra anlayabilmiştim.
Prof. Xavier bir yandan tek eliyle Ethan'ın sırtında birleştirdiği kollarını tutarken bir yandan da diğer elinin işaret parmağını bir sağa bir sola sallarken bize bakıyordu.
"Gördüğünüz gibi, Ethan'a uyup da hiçbir tedbir almadan atağa geçerseniz böyle yere yapışırsınız." dediğinde herkes kıkırdamaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEÇ YA DA KAYBET (CHOOSE OR LOSE)
Teen Fiction"Burada tek bir gerçek var: Herkes seçimlerinin sonuçlarına katlanmak zorundadır. Ya seçersin ya da kaybedersin." Dünya'dan bağımsız ve gizli bir eğitim kurumu olan C.L. Academia, hayatıma yepyeni bir soluk getirdi. Her biri farklı ülkelerden seçile...