"İnanıp inanmamak sana kalmış, ben sadece söylüyorum." dedi Yota, büyük bir ciddiyetle kendisini dinleyen Jeff'e.
"Pekala, biraz daha uzatırsan seni pataklamayı düşünüyorum." diye güldü Jeff.
Yota'nın ciddiyetinin farkındaydı, böylesine önemli bir konu muydu yani?
"Yalnız, o biraz zor." diye güldü Yota.
Öksürerek sesini ayarladı, Jeff'in alaycı bakışlarına aldırmadan sözlerine devam etti. Kendisinin de bildiği kadarıyla her şeyi anlattı ve Jeff'in tepkisini merak ettiğinden yüzüne bakmaya başladı.
Jeff başta, onun söylediklerini anlayamadı. Söyledikleri bir o kadar mantıksız gelirken bir yandan da sevinmesine neden oldu.
İkisi de işin iç yüzünü tam olarak bilmiyordu ama Yota'nın yüzündeki ifadeyi görüp duraksadı.
Dalga mı geçiyordu? Ciddi miydi? Eğer öyleyse, işin içine neden babasının da karıştığını anlamıştı. Zeki bir çocuktu Jeff. Olayı idrak etmesi uzun sürmedi.
"Yani biz... Biz kardeşiz?" dedi Jeff, kendini ve düşüncelerini toparlayarak. Yota onu başıyla onayladı.
"Ben bir yaş daha büyüğüm ama konumuz bu değil, bazı sebeplerden dolayı bir yıl geç başladım okula..." dedi Yota.
"Peki, bunu... Bildiğini babam biliyor mu?" diye sordu Jeff.
"Evet, ama pek umrunda olduğunu sanmıyorum. Zaten ben, hiç umrunda olamadım onun." diye cevapladı Yota.
Belki hâlâ yüzü gülüyordu ama içten içe ağlıyordu. Gözyaşı dökmese de, şu an bile ağlıyordu.
Jeff, ona tüm kalbiyle inanıyordu. Babasına böyle bir şey yaptığı için büyük bir öfke duymaya başladı. Yota bunu hissetmiş olacak ki zaman kaybetmeden lafa girdi.
"Sakın babana bir şey söyleme. Benim asla sahip olamayacağım güzel bir ilişkiniz var. Aranızı bozan kişi olmak istemiyorum." dedi Yota bakışlarını kaçırarak.
Aslında, içten içe aralarının bozulmasını istiyordu ama bu konu yüzünden değil. Kendisinde olmayan her şey kardeşinde vardı ve ister istemez onu kıskanıyordu.
Ama Yota kötü biri değildi. Bu yüzden bu düşünceleri kafasından sildi.
"Tamam, kimseye söylemeyeceğim ama, şimdilik. Doğru zamana kadar Kumsal bile bilmemeli..." diye onayladı Jeff.
Yota işin içine Kumsal'ı da karıştırmasına şaşırdı.
"Öyle bakma, biliyorum. Bugüne kadar Kumsal'dan çok fazla şey sakladım. Ama özellikle bu konuyu bizden başka bilen olmasın." dedi Jeff.
"Merak etme, soyadınızı çalmayacağım. Adımın Martin ailesiyle anılmasına gönlüm razı olmaz." dedi ve göz devirdi Yota.
"Onun için söylememiştim zaten. Sadece... Bir şeylerden şüpheleniyorum." dedi Jeff. Onun aklında başka bir şey vardı.
"Tamam o zaman, benden bu kadar." dedikten sonra Jeff ile konuşmak için aşağıya inmiş olduğundan tekrar ayağa kalktı ve ranzasına doğru ilerledi.
"Bekle..!" diyen Jeff'e baktı.
Jeff ayağa kalktı ve ona sarıldı. Hayatı boyunca çektiği yalnızlık sona ermişti, bir kardeşi vardı! Şaşıran Yota da biraz sonra ona sarıldı.
"Kardeşim, ne olursa olsun, hep yanında olacağım." dedi Jeff.
"Abim demek istedin herhalde? Senden daha büyüğüm ben." diye güldü Yota.
"Fikrimi değiştirmeden sussan iyi edersin." diye mırıldandı Jeff.
***
Sinema Gecesi'nden itibaren başlayan bir haftalık yeni yıl tatili sona ermişti ve biz tekrar sınıflarımıza dönmüştük. Tabii yeni kurallarla!
C.L. Academia'da işler gittikçe zorlaşmaya başlıyordu ki bunun en büyük kanıtı, üniformanın zorunlu hale getirilmesi olmuştu.
Siyah, su geçirmez kumaştan yapılan, tek parça deri tulumlardı bu üniformalar. Bel kısmında eşyalarımızı yerleştirmemiz için bir kemer ve tulumun üzerinde çok sayıda cep bulunuyordu. Bir de, hafif yüksek tabanlı siyah botlarımız vardı.
Uyanır uyanmaz karşımızda bu kıyafetleri ve yanlarına iliştirilmiş notları görünce şok olmuştuk.
C.L. Academia'da yeni dönemin ilk gününe bu kıyafetlerle başlamıştık işte. İlk dersimizse Prof. Xavier ileydi.
"Sizlere asıl derslerin daha yeni başladığını söylemiştim. Üniformalarınız çok şey anlatıyor zaten ama ben de formalite icabı bir şeyler söylemek zorundayım." demiş ve ellerini çırpmıştı.
"Uyum dönemi sona erdiği için hepiniz birer bölüm seçeceksiniz ve bu bölümlere özel dersleri alacaksınız. Toplamda, bir tanesi kendi içinde ikiye ayrılan beş ana bölümümüz var." dedikten sonra arkasındaki tahtaya bu bölümlerin adlarını yazdı.
•İstihbarat Bölümü
•Genetik Bölümü
•Keskin Nişancılık Bölümü
•Görev Timi
•Destek Bölümü:
1- Tıbbi Destek Bölümü, 2- Malzeme Desteği Bölümü"Her bir bölümde, her sınıftan en fazla beşer kişi olacak şekilde düşünüldü. Tabii her şeyden önce son bir detay daha var... Size son kez bir seçim hakkı tanıyoruz. Bundan sonra ilgi alanlarınızı ve yeteneklerinizi göz önünde bulundurarak bir bölüm seçecek ve o bölümde eğitim göreceksiniz. Bu okulda kalmak isteyip istemediğinizi iyice düşünün ve bugün kararınızı bildirin. Tabii, gitmek isterseniz bunun da bir bedeli olacak: Gitmeden önce küçük bir cerrahi operasyonla C.L. Academia hakkında bildiğiniz her şey hafızanızdan silinecek." dedi.
İşte o an, C.L. Academia'nın amacını gerçekleştirmek için her şeyi göze alabileceğini anlamıştım. Derken Pierre ile göz göze geldik. Bakışlarından anladığım kadarıyla, benim gitmek istediğimi düşünüyordu. Haklıydı...
Gerçekten tüm bunlar bir an önce bitsin istiyordum. Hatta tüm bunların bir kâbus olması ihtimali bile beni sevindiriyordu.
Eski ve sıradan hayatımı, ailemi, hatta inanır mısınız, ders çalışmayı bile çok özlemiştim.
Ama bir parçam, buraya çok alışmıştı ve gelecek beni heyecanlandırıyordu. Son kararımı vermek için biraz olsun zamanım vardı.
Aslnda burada kalmak için bir sebebim yoktu. Fakat bir sonuca varmadan önce şu bölümleri görmek istiyordum.
"Hazırsanız, başlıyoruz." diyen Prof. Xavier yüzünde bir tebessümle bakıyordu bize.
Hepimiz bir ağızdan hazır olduğumuzu söyleyince gülümsedi ve onu takip etmemizi istedi.
Gerçek C.L. Academia'da ilk ders, başlamak üzereydi...
***
Selamlar! Umarım bölüm hoşunuza gitmiştir.
•Sizce, Yota ve Jeff bundan sonra iyi anlaşabilecekler mi?
•Jeff'in şüphelendiği şey ne olabilir?
•C.L. Academia'nın ders bölümlerini nasıl buldunuz? Siz hangi bölümde okumak isterdiniz?
Düşüncelerinizi çok merak ediyor ve önemsiyorum. İki kelime bile olsa ne düşündüğünüzü yazar mısınız? 👉👈
Okuduğun için teşekkür ederim, güzel insan. Kendine iyi bak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEÇ YA DA KAYBET (CHOOSE OR LOSE)
Novela Juvenil"Burada tek bir gerçek var: Herkes seçimlerinin sonuçlarına katlanmak zorundadır. Ya seçersin ya da kaybedersin." Dünya'dan bağımsız ve gizli bir eğitim kurumu olan C.L. Academia, hayatıma yepyeni bir soluk getirdi. Her biri farklı ülkelerden seçile...