18. Bölüm "Melisa"

547 159 1.5K
                                    

Yazardan not: Bu bölümü yazmakta çok zorlandım açıkçası ama beni daha da çok zorlayan yüklemek oldu. Gerçekten bir türlü yükleyemedim Wattpad'e. Her neyse yeni bölümümüz 19.764 kelime! Neredeyse 20.000!

Bu bölümde size Melisa'dan bahsedeceğim.

Melisa gibi kızlar gerçek hayatta fazlasıyla karşımıza çıkıyorlar aslında ama bazen koşullar onuları daha zor tanımamızı sağlıyor. Melisa çok zor bir çocukluk dönemi geçirmiş ve fazlasıyla hem yalnız hem de ilgisiz bırakılmış. Belki de bu hayatta asla yapmam dediği şeylerin içine düşmüş onlardan utanmış, utandıkça yalnızlaşmış. Hani her insan bir şeyleri düşe kalka öğrenir ya işte Melisa hiç düşmemiş hep itilmiş kalkmak istedikçe de üstüne basmışlar. Ezile ezile ezmeyi öğrenmiş. Çevremizde çok fazla Melisa var ama onlara kendilerimden başka hiç kimse yardım edemez. Çünkü onlar içten içe zaten fazlasıyla kalabalıklar. Elveda Melisa. Seni hep seveceğim.

Bu bölümümüzün şarkısı: Can Ozan- Sar bu şehri olsun..

Bölüm emojisi 🧸🧸 olsun.

Herkese iyi okumalar..

********

"Yalnızlığın bana verilmiş bir ceza olduğunu sanırdım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Yalnızlığın bana verilmiş bir ceza olduğunu sanırdım. Ta ki koskoca bir kalabalığın ortasında kendi sesimi duyamaz olduğum ana dek."
********

Umduğumun çok aksine güne her yerim tutularak uyandım. Kollarımı iki yana doğru esnettim. Belimi kıtlatma amacıyla sağa sola çevirdim. Geriye doğru esnemeye çalıştım. Ama nafileydi hiç bir işe yaramıyordu hatta her hareketimle daha çok ağrım oluyordu. Oysaki ne umutlarla yatmıştım.

Uyku tulumumdan tamamen çıkıp çantama doğru ilerledim. Ama bu sefer de sabahın soğuk havası tütlerimi diken diken etti. Hava ağustos ayında olmamıza rağmen buz gibiydi. Canım burası karadeniz sabahın köründe ne bekliyordum ki? Üzerime çantamdan çıkarttığım hırkamı giyip ayaklarıma kalın sayılabilecek çoraplar geçirdim ve ayakkabılarımı giydim.

Kızlar daha uyuyorlardı. Kamp havasını unutmuştum ve açıkçası bu sert hava beni neredeyse dumura uğratmıştı. Ama neyseki hazırlıklı gelmiştim ve her şeyim yanımdaydı. Çantamın iç gözünden çıkarttığım ağrı kesici kas gevşeti ilacı alıp su ile beraber yuttum. Bir saat içinde etki ederdi. Yani umarım.

Su ısıtıcısını prize takıp içine su doldurdum. Kızlar uyanmadan kaynarsa çay veya kahve içerek uykularını açabilirlerdi. Telefonuma gelen mesaj sesiyle irkildim. Benim telefonum hep sessizdedir kim açtı bunun sesini?

Gönderen: Nefes
Günaydııın!

3-5 dakika kadar ekrana baka kaldım. Benim uyandığımı nereden biliyordu ki? Hemen etrafı kontrol etmeye başladım. Murat'ın girdiği yerden bakıyor falan olabilirdi.

KORKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin