Yazardan not: Öncelikle gecikmeden dolayı çok ama çok özür dilerim. Attığınız mesajlar içinde çok teşekkür ederim. Hikayemin okunduğunu ve yeni bölüm beklendiğini bilmek çok ayrı bir duygu. Böyle bir duyguyu keşfetmemi sağladığınız için hepinize teşekkür ediyorum.
Ama maalesefki herşeye rağmen yeni bölüm gecikmek zorunda kaldı. Malum hayat şartları. Bölümü özür niteliğinde baya bir uzun yazdım. Tam 16.984 kelime! Daha sonra ki bölümleri daha kısa tutacağım. Çünkü gecikme uzunluktanda kaynaklandı.
Yine söz verdiğim gibi Eflal'in kıyafetlerinin resimlerini koydum. Satır aralarında görüceksiniz. :)
Hepinize bol bol sevgiler. Benimle kalın 🥰
Bu bölümün şarkısıda: Feridun Düzağaç - Düşler Sokağı olsun. Çok çok severim.
Bölüm emojisi de 🐙🐙 bu olsun çok sevimli (:
İyi okumalar (:
********
"Kafamın içini yıkayamazsam, nasıl silebilirim hayalini?"
********Telefonun çalan saçma alarm sesiyle yataktan kalkmaya çalıştım. Ama bir mıknatıs edasıyla beni kendine çekiyordu. Sıcak yatağımda son bir tur daha atıp güçlükle oturur konuma geldim. Yatak hala çok cazip bir şekilde bana bakıyordu. Hava serindi ve ev biraz soğuktu bu yüzden tüylerim diken diken olmuştu. Kesinlikle evden çıkarken mont giymeliydim.
Bir süre yerde terliklerimi aradım bulunca da bir çırpıda ayağıma geçirdim. Lavaboya doğru ilerleyip zorlayarak kapıyı açtım, galiba kapı da bir sorun vardı. Hala ayakta uyuyordum. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Kendime gelemeyince biraz daha yıkadım. Aynada ki yansımama baktım yeni uyandığım için gözlerim biraz şişti, saçlarım iyi görünüyordu.
Odama geçip okul formamı aramaya koyuldum. Dün nereye koyduğumu hatırlamıyordum. Bir süre aradıktan sonra onları komodinin en alt çekmecesinde buldum. Karman çorman koyduğum için kırışmıştı. Ütü gerekiyordu.
Acele etmezsem geç kalacağım için apar topar odadan çıktım. Kapıyı kapatır kapatmaz aklıma çamaşır makinesinde unuttuğum çarşaflar geldi ve hemen oraya yönlendim.
Çamaşırları makineden alıp kurutma makinesine sokuşturdum. Çalıştırıp odadan çıktım.
Ütünün nerede olabiliceğini düşünüyordum. Babama sormam gerekiyordu. Ve babam büyük ihtimalle uyuyordu çünkü o benden sonra çıkıyor ve daha hızlı hazırlanıyor. Doğal olarakta daha geç uyanıyor. Hafta içi kahvaltı gibi bir alışkanlığımızda yoktur.
Babamın odasının yolunu tuttum. Ama bu merdivenlerde bir bela vardı. Aniden gelen sesle arkama döndüm. Nefes halıflekse takılmış bana doğru uçuyordu. Kaçmak için çabalamıştım ama maalesef Nefes'in beni de alıp merdivenlerden yuvarlanması kaçınılmaz olmuştu. Paldır küldür hole kadar yuvarlanmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKU
FantasyKORKU KİTABI DEĞİLDİR! Nereye koştuğunu bilmeden koşan birine ne yardım edebilir? Durduramazsınız ama eşlik edebilirsiniz. Eflal'in hem koşup hem yolunu nasıl bulduğunu beraber okumaya ne dersiniz? ******** '1. Kitap arkası' Üzerimdeki onca kıyafete...