Yazardan not: 3. Bölüm ile karşınızdayım. Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur. Yine çok kısa bir bölüm ama git gide uzayacak. Bölümü beğenirseniz yıldıza tıklamayı unutmayın (:
Bölüm şarkısı: Farah Zeynep Abdullah-Gel ya da git olsun (:
Bölüm emojisi de 🌿🌿 olsun (:
İyi okumalar (;
********
"Delirmek kolay olanmış. Aklımı başıma topladığımda zor olanı anladım."
********
Kafamın içinde dönüp dolaşan soruları susturdum. Yukarı çıkmış eteğimi aşağıya doğru çekiştirdim ve son olarak t-shirtümü de düzelttim. Tam gidicekken bir daha dönüp saçlarıma da bir el attım. Evet şimdi kendimi biraz daha iyi hissediyordum. Arkamdan gelen babama baktım ve gergin bir şekilde göz gezdirdim. Sakinliğini korumaya çalışsada benden bin kat daha heycanlıydı. Terleyen ellerinden anlayabiliyordum.
Bu hali yüzüme kocaman bir gülümsemenin yayılmasını sağlamıştı. Hatta gülümsemem dişlerimi göstermemi bile sağlıycak kadar büyümüştü. Sanki görücüye çıkıyor gibi bir gali vardı.
Derin bir nefes aldım ve 2. kez çalan kapıya döndüm. Omuzumda babamın elini hissetmemle kapının kolunu çevirmem bir olmuştu. Beni rahatlatmaya çalışıyordu. Bir nebzede olsa işe yaramıştı, babam oldukça güvendeydim.
Kapıyı açtığımda şaşkınlık bütün heybetiyle bana kucak açtı. Faltaşı gibi açılan gözlerimle karşımda ki bir çift göze baktım. Dona kalmak denilen şey tam olarak şu an da benim tarafımdan işgal ediliyordu.
Resmen sanki yıllar onu es geçmiş gibiydi. Her şey aynen hatırladığım gibi kalmıştı. Babamla hemen hemen aynı yaşta olmalarına rağmen, babam yaşlanmış hatta çökmüşken, onun bırak saçlarının beyazlamasını, yüzünde yılların getirisi olan tek bir çizgi bile yoktu.
Yüzümdeki gülümseme hafifçe soldu. Sessizce, kuruyan ağzımı konuşmaya hazırlamak için yutkundum. Elimi kapının kasasından çektim. Son derece sevecen durmaya çalışarak gülümsememi geri çağırdım.
"Hoş geldin Ateş amca, içeri gelsene." Diye karşılama konuşmasını yaptım. Ateş amcanın yüzünde kas bile seğirmedi. Sesim olması gerekenden biraz daha sevecen çıkmıştı. Tabi o kadar zorlarsam olacağı budur.
Ateş amca içeri girerken babama baktığımda hiç şaşırmamıştı hatta rahatlamış gibiydi.
"Ateş, seni görmek ne hoş. Ee senin ufaklık nerede?" Evet işte senelerdir eğittiğim kalbim bir anda hızlanmaya başlamıştı hemen ikaz edip sakinleşmeye çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKU
FantastikKORKU KİTABI DEĞİLDİR! Nereye koştuğunu bilmeden koşan birine ne yardım edebilir? Durduramazsınız ama eşlik edebilirsiniz. Eflal'in hem koşup hem yolunu nasıl bulduğunu beraber okumaya ne dersiniz? ******** '1. Kitap arkası' Üzerimdeki onca kıyafete...